6

17.3K 717 18
                                    

                                

Ali, epey yaşlı ardıç ağacının yanına sokuldu. Gözleri derenin çağlayan suyunda duraksadı. Aklına bir kaç gündür gitmeyen o suret yeniden peyda oldu. Kızın müthiş güzelliğinin yanında masum bakışları yüreğine akıp gidiyordu.

Sert bir taşa toslamış hasarı daha şimdiden büyük olacağa benziyordu. Genç kızın çekingen bakışlarından Etkilenmemek elde değildi. Toplasan iki defa gördüğü kıza bu denli heyecan duyması ona inanması güç birşey gibi geliyordu. Tam askere gideceği vakit olacak iş miydi? Cepkeninden çıkarttığı köstekli saat öğle vaktini gösteriyordu. Derin bir nefes alıp beklemeye başladı.
Gözlerini toprak yola çevirdi. Sonra onu gördü.


Geliyordu.

Öyle yavaş öyle ürkek yürüyordu ki süzülüyordu sanki Ali'nin kara gözlerinde.Üstüne giydiği entarisi buradan bile dikkat çekiyordu. Bakışları ara ara  etrafını kontrol ediyordu. Bu temkinli ve yerli davranışı adamın hoşuna bile gitmişti.

Bu sefer kendisi ardıç ağacının arkasına geçmişti. Ağacın ardı kızın onu göremeyeceği kadar tenha kalmıştı. Hışırtı sesleri geliyordu. Yakınından, biraz daha yakınından... Mihrimah gelmişti. Etrafa bakıyordu. Ali ise gizliden ona biraz daha müddet bakındı.

Sonra ağaca yasladı elini kız.

Yüzüne fazla bakamıyor olsa da yandan gördüğü kadarı ile kendisini beklediği belliydi. Sonra Mihrimah, tam arkasını dönüyordu ki Ali, çıktı karşısına.

Mihrimah'ın dudaklarında bir şaşkınlık edası belirdi. Sevdiği adama değdi ürkek bakışları. Ali ise kızın kızaran yanlarına dolan utanç duygusu ile yutkundu.


"Mihrimah" diye sesi kalın çıksa da hayli yumuşak idi. Gözlerini kızın yosun yeşili gözlerinden alamıyordu.Mihrimah, düşeceğini sandı toprak kayıyordu erozyon oluyordu. Yere eğdi başını oldukça çekiniyordu. Daha düne kadar içinde büyüttüğü ağaç şimdi ona görge veriyordu.

Ali, derince bir tebessüm kondurdu yüzüne. Baktı, baktı kızın eğilen suretine. Yine etmişti gül cemalini kaçırmıştı. Kokusunu duydu.

Elini kaldırdı Ali suretine yaklaştırdı parmaklarını. O sıra Mihrimah kafasını kaldırdı. Keskindi Ali'nin bakışları sureti gibi. Hemen dereye çevirdi bakışlarını genç kız. Bir türlü bakışlarını onda sabit tutamıyordu.

"Buraya geldiğin için teşekkür ederim." dediğin de şaşırdı Mihrimah, alışık değildi.

"Yürümek ister misin Mihrimah" dedi ses tonu normale göre alçak idi. Ali de her zamana göre fazla heyecanlıydı.

Mihrimah başını Ali'ye çevirdiği sırada ikisinin de gözleri birbiri ile çarpıştı.

"Olur"

Ali, kızın ince ve yalın sesini duyunca kalbi atmaya başladı. Kadifemsi bir tını gibiydi. Mihrimah yürümeye başladı oda hemen yanından yürüyordu.

"Nihetim seni tanımak eğer sende kabul edersen" Ali'nin tok sesiyle başını adamın kara gözlerine çevirdi.

Ben seni zaten gönlüme düştüğün o günden beri tanıyorum Ali...

MİHRİMÂH |TAMAMLANDI|Where stories live. Discover now