MİHRİMÂH |TAMAMLANDI|

42

Gözlerimi araladığım da üzerimde gezinen sıcak tüm uzuvlarımı mayıştırmıştı. Kirpiklerim birbirine yapışmış gibiydi. Saçlarım yüzümün her yerinde geziniyordu. Ağır bedenimi güç bela hareket ettirmeye çalışırken üzerimde hissettiğim hafiflik ile gözlerim kocaman açılmıştı.

Bakışlarım bedenime ulaştığında ağır bir yutkunuş dudaklarımdan dışarıya peyda olmuştu. Çıplaklığımı örten sadece şile bezinden olma çarşaftı. Ellerimi sımsıkı göğüslerimin üzerine siper ettim. Bedenimi oturur pozisyona getirdim. Saçlarım omuzlarıma dağılmıştı. Yanan şöminenin çıtırtıları kulaklarıma değdiği vakit zihnimden dün geceye dair yaşananlar birer birer geçmeye başladı.

Mirza'nın bana olan simsiyah bakışları Omuzlarıma dokundurduğu dudakları Tenimde gezdirdiği eli... Gece yaşadığımız tüm dakikalar aklımda duruyordu. Çarşafı yüzümü saklayacak kadar yukarıya kaldırdım. Tenimin çıplaklığı yüzüme vuran utanç dalgasını sebep oluyordu. Ne ara olduğunu bilmediğim bir yaş tenimden aşağıya doğru süzülüyordu.

Başımı odanın her yanına çevirdim.
Sanki ona dair bir arar gibiydi gözlerim. Ama ona dair birşey yoktu.
Yere saçılmış enterim ve iç giyeceklerim vardı. Yanaklarımda dökülen yaşlar tüm masumluğumu almıştı benden. Bunu kendime nasıl yapardım. Kendimi onun kucağında güvende nasıl hissederdim. Onu sevmiyordum bile... Bedenimi dağılmış yataktan kaldırdım. Çarşafı sımsıkı tutan elimi göğsüme bastırdım. Olacak olan olmuş muydu? Göğsüme saplanan bu acının tarifi yoktu.

Ayaklarımı sert şilte'nin üzerine indirdim. Ayak topuklarım da dolanan kanı bile hissediyordum. Gözlerim yanan ateşe değdi. Sönmemiş daha çok Harlanmıştı. Yere eğilip eşyalarımı elime aldım.

Bedenimden düşen çarşaf yerde kendi hükümünü sürüyordu. Eşyaları hızlıca üzerime geçirmeye başladım.. Dantelli iç sütyenim ortadan kopmuştu. Aklıma geceden kalma anılar dolduğu zaman kapının tıklatılması bir olmuştu. Ayak sesleri durdu. Ellerimde duran entariyi vücudumun üzerinde tuttum lakin ortada entari diye birşey kalmamış idi.

"Bir saniye..."

Kapı yeniden tıklatılmadı.

Yatağın hemen kenarında duran saten geceliği üstüme giydim.

Yırtılan sütyeni arkama sakladım. Bununla ne yapacaktım ben. Dağılmış yatağa doğru ilerledim. Yere attığım çarşafı elime alıp yatağa sermeye başladım. Yastıklar yere atılmıştı. Onları yerden alıp yatağa koydum. Elimde duran sütyeni çarşafın kenarına sıkıştırdım. Ellerimle kısa geceliğe çeki düzen vermeye çalıştım lakin nafile birşeydi.

Uzun saçlarımı arkama ittirdim.
Yanımda duran testiden elime su aldım ve avuç içlerimle yüzümü yıkamaya başladım. Gözlerim yeniden odaya gittiğinde toplanmış oda bir nebze içime huzur vermişti. Kimsenin görmesini istemiyordum. Odanın kapısına doğru yürüdüm.

Kapıyı açtığımda bana bakan genç bir kadın çehresi berildi. Göz göze geldiğimiz an gözlerini gözlerime sabitledi. Parlak ve siyah bakışlarını aşağıya indirdi. Tüm vücudumda gezdirdiği bakışları ansızın bundan rahatsız olmuştum.

"Kahvaltı hazır anam sana ses etmemi söyledi" dedi sesi soğuktu yada bana öyle gelmişti. Daha önce rast gelmediğim bu kadın kimdi bilmiyordum. Gözleri kapıdan içeriye odaya süzüldü. Bakışları bu sefer daha uzun sürmüştü. Rahatsızca yerimde kıpırdanmaya başladım. Gözlerini, bana döndürdü. Başımı sadece salladım. Oda birşey demeden merdivenlerden inmeye başladı.