19

10.5K 521 18
                                    

Ne sevmeler ile geçti ömrüm
Hep eksik, hep biraz fazla...

🌼

Kudbettin ağa yanında ağlayan kadına çatık kaşlarıyla bakmaya devam ediyordu.

"Ne ağlarsın Fatma" bir yandan atların  dizginlerini tutuyordu. Bu gün kendi gelmek istemediği için at arabasını seyis olmadan kullanıyordu.

Fatma nemli gözlerini sildirdi.

"Ağlamıyorum, oğlumu merak ediyorum baba"

Kudbettin ağa yanında duran kızına bakmayı kesip önünde onları taşıyan iki ata bakmayı sürdürüyordu. Taşlı ve engameli yolun çıkardığı sesler kulaklarında bir uğultu yaratmıştı.

"Hak etti" dedi sesi tok çıkmıştı.

Fatma yaşlı adama baka kalmıştı.
O değil miydi? Daha düne kadar kan kardeşimin torunu ile evleneceksin Mirza diyen! Hemde onu mecbur kılan.
Bundan hoşnut değildi Fatma, gözü gibi baktığı evladını istemediği biri ile evlendirmeye gönüllü değildi, lakin babası onu mecbur ettiği için buraya gelmişti.

"Baba yapma" diyebildi sadece

Kudbettin ağa gözlerini hemen kadına yöneltti.

"Adamın yanında sevdalısı varken, yanında duran kıza bakmak adamlığa ne zamandır yaraşır olmuş"

"Yeter artık baba anlamadan dinlemeden ettiğin bu kelamlar yeter" diyen kızına döndürdü başını. Ne diyordu bu kadın Allah aşkına.

"Fatma canımı sıkma" diyerek kızına sertçe baktı ve başını hemen çevirdi. Fatma hanım içinden ağlamaya başladı.

Kudbettin ağa anlamıştı.

Kızın kan kırmızısı gözlerinde kapıdan içeriye adım attığı ilk dakika istemediğini anlamıştı. Belki bir umut, Mirza'yı görünce gönlü kayar diye düşündü. Torunu dillere destan yakışıklı ve kuvvetli bir bey olsa da

Herşey yakışıklı olmak, herşey değildi!

Dışarıdan sesler geldiğinde herkesi yerine oturtup kapının ağzına çıktığı vakit karşısında gördüğü manzara beyninde şimşekler çaktırmış idi.
O delikanlının gözlerinde sadece sevda ateşi musalla olmuştu. Tıpkı kızın gözlerinde gördüğü gibi birşeydi.
Ama torununun bu katı davranışı onu çok şaşırtmış idi. Çünkü Mirza buraya gelmek hiç istememiş idi. Hatta kendi onu mecbur bırakmıştı. Bu işte bir iş var diye düşünmeden edemedi.

"Sen kimsin gece gece kapımda ne arıyorsun." diyerek konuştu Hatçe kadın.  Ali'yi incelemeye başladı. Uzun boylu ve yapılı bir adamdı. Yaşı ne kadardı acaba? diye düşündü. Yüzün de ki kan izleri de cabası olmuştu. Hatice kadın bastonunu Ali'ye tutmuş kaşları çatık genç adamı izliyordu. Ali, yaşlı kadının ona doğrulttuğu bastona baktı.

"Ali" 

Hatçe kadın çatık kaşlarını kaldırdı.
Ve olanları anlamak ister gibi konuşmaya başladı

"Ali demek..."

"Ali çocuk sen kimlerdensin ve gece gece benim kapımda ne ediyosun dedi aksanı biraz sert çıksa da aslı öyle değil idi.

Ali yaşlı kadının bastonu önünden indirmesini izledi sonra konuşmaya başladı

"Vardarlar" dedi çıkan tok sesiyle.

MİHRİMÂH |TAMAMLANDI|Where stories live. Discover now