60

11.9K 669 53
                                    

Vücudumda bulunan haz tüm uzuvlarıma ulaşmıştı. Varlığı tüm dengemi kaynatıyordu. Gözleri koyunun derin yerlerine doğru çekilmişti. Onun kollarının arasında kilerin köşesinde soluklanıyordum Üzerime örttüğü gömleği en mahrem yerlerimi kapanmıştı. Elleri ise gömleğinin altında kocaman olmuş karnımda geziniyordu. Nefesi boyun girintimin üzerinde kapana sıkılmış gibi hızlıydı. Solukları tüm dizginlerimi eline almıştı.

Çıplak göğsü tüm kokusunu burnumun ucunda duruyordu. Huzurun adı onun yanında saklı olduğu varlığıyla aşikardı.

'Ne düşünüyorsun' dudaklarımdan firar eden kısık cümle derin bir nefes almasına sebep olmuştu.

'Kollarıma aldığım huzuru düşünüyorum.' Yüzümden geçen tebessüm görmese de büyümüştü. Ona bakmıyor olsam da derin soluklarını üzerimde hissediyordum.

'Senin beni Mecnun eden kokunu... Huzur veren sesini, bakışının içime akan sıcaklığını' derin bir nefesi içine çekti.

'Yokluğunun ayağıma prangalar taktığının, hep çelindiğimi' derken sesi hafif kısılmıştı.Omzuna yasladığım başımı kaldırıp kendine sabitledi. Geceye karışan siyah gözleri aramızda bir engel değildi. Beyaz ak içine karışan kan pıhtıları tüm yorgunluğu gösteriyordu

'Eğer yokluğunu bana gösterseydin, tüm duygularım göçük altında kalırdı' Yüzümün kıyılarında dolaşan sert elleri gözlerimin kapanmasına sebep olmuştu. Nefesimi kesmesi bu denli üzerime konmamalıydı.

"Seni seviyorum hatun"

Kalbime fırlattığı kelimeler nefesimin kesilmesine sebep vermişti. Onun dilinden ilk defa duyduğum bu cümle tüm duygularımı alt üst etmişti. Beni seviyordu.

Onu seviyordum.

Ben daha ne isterdim.

Dudaklarım titrerken gözlerim yaşardı. Bir damla yaş çehreme düştü.
Dudakları ansızın gözyaşımın üzerine kondu.

Bir adam tanıdım, o adam beni gözyaşımdan öptü. Sevgime yeniden bir hayat verdi. O adamı unutabilir miydin? Ölsem bile unutamazdım.

Bir damla gözyaşıma konan dudakları beni tüm duygulara esir ediyordu. Bedenimi onun kucağından kaldırdım. Gözleri, gözlerimden ayrılmaz iken kucağına oturdum. Tüm uzuvu altımda hissediliyordu. Ellerimi omzularına kondurdum. Dudaklarım onun alnına değdi. Solukları boyun girintime akıyordu. Onunda iki eli hemen belimi buldu. Bu yakınlık bile nefesimi keserken dudaklarım alnını buldu.

'Seni seviyorum' zaman durmuştu sanki. Bedenlerimizi taşıyan yer bile kayıyordu.

Dudaklarımdan çıkan nefes aramıza giren ufak bir meltem gibi esti.
Dudaklarım hala teninin üzerinde kalırken onun belimi hafif sıkan elleri oldu. Bedeni elimin altında kasıldı.

Ona bakamıyordum. Ona nasıl bakardım. Yanaklarım yanmaya başlamıştı. Dudaklarım kurumuş bir nehir gibi suya muhtaç kalmışçasına kurumuştu. Elleri çıplak bedenimden yukarıya doğru çıkmaya başlamıştı.
Dokunduğu yerlerim ateş gibi yanıyordu. Dudaklarım alnından kopup gitmişti. Şimdi gözlerime düşen iki çift göz üzerime yağdı. "Mihrimâh..." diye inlediğin de başımı iki elinin arasına aldı ve sertçe yutkundu.

"Beni dünyanın en bahtiyar adamı yaptın kadın"

Utancım öyle yoğun bir hal almıştı ki bunu kelimelerle bile ifade edemezdim.
Bana hep derin bakan bir adamdı o. Şimdi ise daha farklı bakıyordu.

MİHRİMÂH |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin