13-Cevapsız Sorular

4K 648 137
                                    

Tüm günün yorgunluğuyla dikiş odasından çıktığımda bir de akşam yemeği hazırlayacak olmanın sıkıntısı içime çökmüştü. Ayrıca ustaların gürültüsünün de neden bu kadar erken kesildiğini merak ettiğim için etrafa bakmanın iyi bir fikir olabileceğini düşünmüştüm. Ancak üst katta kimse yoktu. Sadece mutfakla yemek salonunun ışığı yanıyordu. Sırayla Sarp'a ve Mutlu Amca'ya seslendim. Yanıt gelmeyince de muhtemelen açık unutulduğunu düşünüp söndürmek için yemek salonuna gittim.

Kapıdan içeriye adım attığım an şaşkınlıkla etrafıma baktım. Konuklarımız özellikle de kahvaltı sırasında sabah haberlerini izlemek isterse diye birkaç yıl önce buraya kurdurduğumuz plazma televizyonun önüne lobideki üçlü çekyat çekilmişti ve üstünde yastıklarla beraber katlı halde bir battaniye bulunuyordu. Hemen yanındaki sehpada ise pizza, patates kızartması ve tatlı atıştırmalıklar koyulmuştu. Gördüklerimden çıkardığım anlam gözlerimi sulandırınca konuşamadım. Sarp bunca şeyi benim için hazırlamıştı. O dizilerde, filmlerde gördüğüm, sevgilisi için sürprizler hazırlayan erkekler demek ki gerçekten vardı. Asla başıma gelmez, bana yaşatılmaz diye düşündüğüm bir anın içindeydim.

Bedenimi saran kollarını hissedince ben de ona yaslandım ve çenesini boyun girintime yerleştirmeden önce oraya minik bir öpücük bıraktı.

"Hoşuna gidebileceğini düşündüğüm için böyle bir şeyler hazırlamak istedim. Sormadan yaptım ama sevdin mi?"

Sevmek de laf mıydı şimdi? Hem de ben onun elinin, gözünün değdiği her şeyi böyle sevmeye başlamışken... Başımı ondan tarafa çevirerek gözlerinin içine baktım. Onun sokulganlığı beni de cesaretlendiren bir özelliği olmaya başlamıştı. Elimi yanağına koydum ve sakallarının pürüzlendirdiği tenini sevdim.

"Sen beni buna böyle alıştırırsan ben sonra daha azıyla yetinemem. Ne yaptığının farkında mısın?"

"Zaten amacım da o. Hak ettiğin güzelliklerin farkına varıp daha azını kovalamamalısın."

Sırayla göz kapaklarımla burnuma şefkatli öpücüklerini kondurdu. Birkaç dakika sonraysa aynı battaniyenin altında When Harry Met Sally filmini izlemeye başlayınca onun gerçek olamayacak kadar kusursuz olduğuna ikna oldum. Bir erkek nasıl bir kadının ihtiyacı olan her şeyi bu kadar iyi bilebilirdi?

"Kaç yaşındasın sen?" Aniden sorduğum soru onu gülümsetti ve rahat bir şekilde cevap verdi.

"Yirmi dokuz ama bunu sen zaten biliyorsun. Doğum saatimi sorup yıldız haritama bakmak için bir giriş konuşması mı bu?"

Omzuna şakayla vurarak başımı iki yana salladım. "Yirmi dokuz yaşındaki bir adam nasıl kadınları bu kadar iyi tanıyabilir demeye çalışıyorum. Bunun için hâlâ genç sayılmıyor musun? Üç ablayla büyümüş olsaydın bizi neyin etkileyip mutlu edeceğini bu kadar iyi bilmeni anlayabilirdim ama..."

"Tamam, itiraf ediyorum. Seni bugün üzgün görünce internette küçük bir araştırma yaptım. Bazı yazılar okuyup online tavsiye aldım. Ayrıca romantik filmler sağ olsun, kadınların neyi sevdiğini anlatacak milyon tane film çekilmiştir herhalde şimdiye dek."

"O filmleri sadece kadınlar izliyor sanıyordum."

"Genelde evet ve bu çok saçma. Yani kadınları, onların isteklerini anlatan bir şey yine onlar tarafından izleniyor. Sonra da erkekler kadınları anlamamaktan şikâyet ediyor. Seveceksin, ilgi gösterip verdiğin değeri hissettireceksin. Aslında bu kadar basit, sen iyilikle yaklaşırsan karşındakinin de içindeki iyilik açığa çıkar."

Ona hak vererek başımı salladım. Bakışlarım yeniden filme döndüğü sıradaysa gözlerini üstümde hissettim. "Ne?"

"Gerçekten yıldız haritamı hâlâ merak etmiyor musun? Bu biraz egomu zedeliyor. Yükselenim kova, hani belki bakmak istersin diye..."

Klişe Hayaller Durağı (Tamamlandı)Where stories live. Discover now