↬ Özel Bölüm ↫

17.1K 661 575
                                    

Güneşli günlerden bir gün, ruhunda büyük yaralar olan bir çocuğun gözleri somurtkan ve her zaman ağlayacakmış gibi duran kırgın kızla buluşmuş. Çocuk vurulmuş, kız hissetmemiş. Çocuk kendi evrenlerini yaratmış, kız görmemiş. Çocuk kalbini vermeye korkmuş, kız sevilmemekten.

Ruhu yaralı çocuğun, kırgın kıza aşık olmasının hikayesi.

Alkın'dan;

24 Kasım 2015

24 Kasım'ın bende iki yeri vardı. Biri tabii ki öğretmenler günüydü, diğeri ise hastanede karşılaştığım ve şans eseri aynı okulda okumaya başladığımız Berke'nin doğum günüydü.

Okula gelirken Berke'ye nasıl bir hediye almam gerektiğini düşünüp duruyordum sadece. Onunla bir geçmişimiz olsa da hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyordum. Ona sormak istememiştim ne sevdiğini yoksa alacağım hediyeyi anlardı. Görkem'e sormak daha cazip gelmişti. Ne de olsa en yakın arkadaşıydı onun.

Bir ders boyunca sessizce oturup dersin bitmesini bekledim ama nafileydi. Sanki zaman durmuştu da ders bitmiyordu. Yanımda oturan sıra arkadaşıma baktım. Adı Ayaz'dı ve aramızda fazla iletişim olmasada iyi anlaşıyorduk. O, bana biraz abi gibi davransa da yadırgamıyordum.

Zil sonunda çaldığında yerimden kalktım ve Ayaz'a seslendim. "Kantine iniyorum gel istersen."

Ayaz, sarı saçlarını karıştırıp birkaç sıra ilerimizde oturan Gökdeniz ve Bartu'yu işaret etti. "Sen git ben şu salaklarla bir şey konuşup gelirim."

Başımla onaylayıp çocuklara baktım. Bartu yerinde duramıyordu. Okulun ilk gününden onun biraz garip olduğunu fark etmiştim ama iyi birine benziyordu. Gökdeniz de uzaktan bakıldığında çok çalışkan bir çocuk gibi gözüküyordu.

Sınıftan çıkıp kantine ilerlerken Cem'le karşılaştım. Bizim sınıftan bir çocuktu ve hafif kızarmış bir şekilde sınıfa doğru gidiyordu. Hemen onu durdurdum.

"Ne oldu lan kızarmışsın."

Cem derin nefes alıp boş ver dermiş gibi başını salladı ama itiraz edip konuşmasını sağladım.

"Bir kız var ve kız bana aşık olmasın istiyorum. Serhat falan kız güzel konuş dedi ama olmuyor işte."

Aşk hayatımı düşündüm. Bu konuda tavsiye verecek en son kişi bile değildim ama omzuna birkaç defa vurdum. "Konuşmak istemiyorsan kızın hayatında da durma. Kızın sana aşık olup canının yanmasını istemeyiz."

"İstemeyiz de kız çoktan aşık oldu bana. Geçen gün arkadaşları bizi yalnız bıraktı ben de ona patito verdim. Bakışlarından anladım be Alkın. Of ne yapacağım?"

Omzunu sıkıp birkaç saniye düşündüm. Ben olsam ne yapardım? En başından o patitoyu vermezdim ama bunu Cem'e söyleyerek moralini daha da aşağı çekmek istemedim.

"Olan olduysa kibarca reddedersin. Bir daha da birini sevmeden onla konuşmazsın olur biter. Hadi ben kaçtım."

Hızlı adımlarla kantine ilerlerken Cem'le olan konuşmamızı düşünüyordum. O kızla Cem'i birkaç kez görmüştüm ve kız çok çekingen birine benziyordu. Eğer cidden Cem'e aşık olduysa zor günler onu bekliyor gibi gözüküyordu. Umarım yanlış düşünüyorumdur diye kendi kendime konuşurken minik bir bedenle çarpışmamla duraksadım.

Anonim: Yıldız TozuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin