Anonim: Yıldız Tozu

4.4

Siz: Alkın sana bir şey söylemem gerekiyor
•gönderilmedi

"Bu olmadı sanki." Telefona tekrardan baktım. Kesinlikle böyle başlamamam gerekiyordu. Daha normal bir giriş olmalıydı. Telefonda söylenecek bir şey değildi bu. Yüz yüze olmalıydık.

"Neden onu buraya çağırmıyorsun? Bence işin kolaylaşır." Deniz elimden telefonu aldı ve yazdığım şeyi sildi.

Bir şeyler yazıp bana telefonu geri verdiğinde gözlerimi kısarak mesajları okudum. Umarım benim yazmadığımı anlamaz.

Siz: Alkın ben çok sıkıldım ya

Siz: Buluşsak mı?

(11.38)

"Bu sefer batırmadığın için seni tebrik ediyorum." Başımı Deniz'e çevirip onu alkışladım. Hafifçe başını eğerek bizi selamladı.

"O zamandan eniştem olacağını biliyordum. Ama bu kadar olayın olacağını düşünmemiştim." Derin bir nefes alıp telefona baktım. Çevrimiçi olmuştu.

Anonim: Olur hem benim işim de bitmişti

Siz: O zaman konum atıyorum gelirsin

Anonim: Her zaman yıldız tozum

Görüldü.

Yıldız tozu yazısını görünce istemsizce kalmıştım. Görkem'in dedikleri doğru değildi ama hala gergindim.

"Sakin ol. Alkın yalan söyleyecek biri değil." Simge hafifçe koluma vururken emin değildim. Kime iyi desem kötü, kime kötü desem iyi çıkıyordu. Her insanın iki yüzü oluyordu genellikle. İnsanına göre iyi ve kötü yüzü çıkıyordu.

"Korkuyorum. Çünkü Görkem bunları söylerken o kadar kendinden emindi ki neredeyse inanacaktım. Ama... ama bilmiyorum."

Ellerimi saçlarımın arasına geçirdim ve karıştırdım. Ne düşünmem gerektiğini de bilmiyordum.

Dün gece Görkem dediğimi yapıp o yazıyı paylaşmıştı. Hem de uzun bir paragrafı.

Görkem Pek: Paylaştığım, yayılmasını sağladığım bütün fotoğraflar ve konuşmaların hepsi sahtedir. Ben, sırf Alkın'ı kıskandığım için onum sevgilisi olan Dila'yı sahte şeylerle ifşaladım. Adı geçen herkesin olaylarla hiçbir ilgisi yoktur. Her şeyi ben kurguladım. Cem bu olaya dahil bile değildi. Dila'dan hoşlandığım ve Alkın'la olduğu için bunu yaptım. Bu sahte konuşmaları, fotoğrafları yayan birileri ya da konuşan birilerini duyarsam başınıza dikilirim. Bir daha kimse bu olayı konuşmayacak. Dila senden özür dilerim.

Bu yazıyı okuduktan sonra hesabımı tekrardan dondurup yatağıma sinmiştim. Dünden beri kendimi sarhoş ya da rüyada gibi hissediyorum. Sanki biri beni dürtecek ve hop diye uyanacaktım.

Dürtüldüğümde korkuyla sıçardım. Başımı yukarıya doğru kaldırdığımda Alkın'ın gülümseyen yüzü ile karşılaştım.

"Selam yıldız tozlarının en güzeli." Elimi tuttu ve beni oturduğum yerden kaldırıp sarıldı. Gözümü kaparken istemsizce gözlerim sulanmıştı. Titreyen ellerimi zorlukla onun bedenine sardım.

"Biz de kalkalım. Bizimkiler bekliyordu." Alkın'dan ayrılıp Deniz'e doğru ilerledim ve sarıldım. Sessizce kulağına fısıldadım.

"Ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Ya da nereden başlayacağımı." Alkın anlamasın diye yanağımı öperken konuştu.

"Bir yerden başlaman gerekiyor. Yapabilirsin." Beni bıraktı ve gülümsedi. Ben de gülümsedim sonra Simge'ye sarıldım.

"Sana güveniyorum. Alkın yalan söylememiştir." Başımla Simge'yi onayladım. Giderlerken istemsizce onları izledim.