5.4

22.6K 1.4K 573
                                    

Zil sesi şuan benim kurtarıcım gibi bir şeydi.

Ebru hoca sınıftan çıkarken çantamı omzuma taktım ve ayaklandım.

"Seni üzmek istemem ama daha yedi ders var." Aden bana bakarken bakışlarım Alkın'a doğru kaydı. Berke ile buraya bakıyorlardı.

"Aden, tahmini olarak on saniyem var. Bu yüzden kalkman gerekiyor."

Aden umursamayıp ayaklandığında hızlı adımlarla sınıfın çıkışına yürüyordum. Hadi Dila bu sefer başarabilirsin. Sadece en alt kata inip kitapları alacak, sonra da kaçacaksın. Sadece bu.

Berke kapının önüne dikildiğinde ona çarpmamak için kendimi durdurdum.

"Şimdi de kapıyı mı kapatacaksın? Çekil şuradan."

Tripli değilim sinirliyim. Sövdü saydı şimdi karşıma dikildi. Oldu canım.

"Kaçmana izin vermeyeceğim. Ebru hoca bana Dila'nın yanından ayrılma dedi."

Berke ensemden kedi tutarmış gibi tuttu ve beni önüne aldı. Kapana kısılmıştım resmen.

Duraksadı ve Alkın'a başıyla onay verip kolunu omzuma koydu. Artık kaçamam arkadaşlar. Çünkü Berke'nin kolu ağır.

"Bartu kaçırmasın beni. Ben seni sevmiyorum."

Beş yaşında olsaydım işe yarardı bu ama ne yazık ki değilim. Sadece Berke'yi güldürmeye yetti. Ağlamak istiyorum. Rehberlik katında ne halt yiyeceğimi bilmiyorum.

En alt kata inerken Bartu ile karşılaştık. Kollarında bissürü kitap, yıkık bir ifadeyle yürüyordu.

"Bunlar kitap değil kesinlikle. Kitaplar ağır olamaz."

Kitapların duruşunu düzeltti ve bize baktı. Gözleri hafif kısılmış bizi izlerken konuştu.

"Beni Berke ile aldattığına inanamıyorum Dila. Ben ilişkimizi ciddi sanıyordum. Kalbimi çok kırdın. Ağlamaya gidiyorum."

Bartu burnunu çekerek yanımızdan giderken Berke'nin boşluğuna geldi ve beni saldı.

"Bartu ben seni seviyorum! En birinci kankam sensin."

"Yalan söylüyorsun. Yalan!"

Dramatik bir şekilde başını çevirdi ve yavaş adımlarla uzaklaşmaya başladı.

"Hayır! Bartu... dinle beni."

"Ben ne izliyorum amına koyayım."

Bartu ani bir dönüşle Berke'ye baktı. Aynı anda konuştuk.

"Sen sus!"

Bartu eliyle beni işaret ederken gülümsedim. Kitapları kenara bırakıp ağır çekim koşuşla bana sarıldı.

"Biliyordum! Biliyordum beni aldatmayacağını."

Güldüm. Ne yaşadığımızı ben de anlamadım ama anlamış gibi yapıyorum. Bartu'yu anlamak cidden zor.

"Allah'ın delileri."

Bartu'dan ayrıldığımda beynimde ampuller yanmaya başladı. Kaçmak için tam zamanıydı. Kitapları da bir şekilde hallederim artık.

Cama doğru koştum ve pencereyi açtım. Aaa biz daha en alt kata inmedik mi? Hay şansıma.

Berke beni belimden kavrayıp yere bırakırken boyumuzu aynı hizaya getirdi. Söylemem gerekirse gözü efsane ya. Ben böyle göz görmedim yani. Yeşil gözlüler kalp ben.

"Alkın seni nereden bulmuş bilmiyorum. Zır delisin. Ama... neyse delisin kızım."

Ne tepki vermem gerektiğini bilemedim. Bileğimi tutuyordu kaçmamam için. O da haklı yani. Ben deliyim.

Anonim: Yıldız TozuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin