0.3

62.1K 3K 1.1K
                                    

Küçük kupamı elime aldım ve balkona çıktım. Bugün mutluydum çünkü okul yoktu.

Dışarıda şakıyan kuşlara gülümseyip elimdeki kupayı ve son zamanlarda okuduğum kitabı küçük masaya bıraktım. İçeriden bir sandalye alıp bahçeye doğru çevirdim.

Bundan huzurlu bir şey yoktu. Kahve içmeyi sevmediğim için -ve hava çok sıcaktı- soğuk bir limonata yapmıştım. Huzurla yerime oturdum.

Daha şimdiden herkes tatile gitmişti. Ailem çalıştığı için şimdilik burada kalmalıydım. Kankalarımdan ilk giden Simge olmuştu. Bu okula dayanılmaz deyip karnesini önceden yalvararak alıp terk etmişti.

Deniz ise karnesini bile almadan tatile başlamıştı. Yarın o da gidiyordu buradan.

Yalnızlığa kucak açtığım için mutluydum. Huzur buydu.

Kitabımı okurken içeriden kulağıma bildirim sesleri geliyordu. Umursamasam da sesler giderek dikkatimi dağıttı. Huzurum buraya karardı demek ki.

Oflayarak odaya döndüm ve telefonumu aramaya başladım. Büyük ihtimal yatağımın içindeydi.

Bir bildirim daha geldiğinde bulmam kolaylaşmıştı. Telefonu açıp yatağa oturdum. 3 sohbetten 20 mesaj...

Sanırım telefonum bu kadar bildirimi en son sınıf grubunda görmüştü. Onların yüzünü şeytan görsün diye mırıldandım.

Mesajların ilki Simge'dendi. Ona tıkladım.

Simge: Sanırım katil oluyordum. WhatsApp grubunda katliam çıkaran ilk kişi olacaktım.

(11.03)

Siz: Ne oldu be? Kesin eski sınıf. Iyyyyy

(11.54)

Tek tik olunca onun sohbetinden çıkıp diğer mesaja girdim. Bu sinir olduğum bir kızdandı. Tahmin etmesi zor değil, eski sınıftandı. Tek işi benim hakkımda bilgiler alıp benim lehime kullanmaktı. Zeki olduğunu sansa da salağın tekiydi.

Su: Seni grupta özlediikkk canıımm

Görüldü atıp bıraktım. Cidden onunla uğraşacak enerjiyi kendime görmüyordum. Tatilimi bir mesajla berbat etmeyeceğimi kendime tembihledim ama karamsar ruhum buna izin vermiyordu.

Anonim: Sanırım günüm iyi geçecek çünkü seni gördüm.

Anonim: Huzurlu yüzünü görünce kimin günü iyi geçmez ki?

Diğer mesajlarını göz gezdirdim sadece. Önemli şeyler değildi. Son attığı cidden dikkatimi çekmişti. Karamsarlığımla beraber yazdım.

Siz: Benim günüm iyi geçmiyor.

Siz: Sanırım sadece sen öyle düşünüyorsun djpwcnönde

Gülmemiştim. Bu durumdan hoşlanmıyordum. Birinin benimle dalga geçtiğine emindim. Kimse bana bunları yazmazdı ki. Neden yazsın?

Anonim: Gülmedin bile

Anonim: Kendine çok haksızlık yapıyorsun

Siz: Sanırım sen kişileri karıştırdın. Hiç adımı sormadın ve profilim bile yok. Bana yazıyor olamazsın. Ben Dila. Yanlış numara olduğunu yeni fark ediyorum.

Elim engelleme yerine gidiyordu. Bir yanlışlık olduğunu hissediyordum. Çok garipti birkaç dakika önce olan huzurum uzak diyarlara göç etmişti.

Anonim: En doğru kişiye yazıyorum

Anonim: Beni engellemeyi bile düşünme

Anonim: Peşini bırakmayacağım.

Anonim: Çünkü seni seviyorum.

Anonim: Hem de çok.

Anonim: Bu yüzden kendine haksızlık etme.

Anonim: Ben şaka değilim, gerçeğim

Anonim: Ve senin anoniminim

"Hadi be oradan." Cevap vermeme gerek bile yoktu. Birinin benimle kafayı bulduğuna emindim. Hatta birinin değil Görkemler'in yaptığına emindim. Çünkü onlar işsiz salakların tekiydi.

Arama kısmına girdim ve Simge'yi aradım. Onunla da konuşmam gerekiyordu. Deniz deli dolu biri olduğu için aşka yormuştu bu sapığı. Simge de büyük ihtimal onun tam tersini düşünecek beni daha da korkutacaktı.

"Alo?"

Dalıp gittiğim için sıçradım yerimden. Balkona çıkmaya karar versem de son anda durdum ve perdeyi çektim. Mazallah sapık filan vardır.

"Beni duyuyor musun?"

"Ay dalmışım," diye mırıldandım tekrar yatağa otururken.

"Sana bir şey anlatmam gerek kanka." Telaşlı gelen sesim karşısında birkaç haşırtı duydum. Büyük ihtimal rahat bir yere falan geçiyordu çünkü bu konuşma uzayacaktı. En az iki saat.

"Anlat bakalım."

***

"Yuh! Manyak oğlum bunlar. Bak yemin ederim seri katil bu. Haberlerde gördüm ben böyle şeyleri. Ya da dur dur belki de Görkem salağının işidir. Bilirsin bu gibi şeylerde bir numara."

Simge, taramaya bağlamış sayarken yatakta yuvarlanıp karnımın üstüne yattım.

"Bak onu bende düşündüm. Korkudan evden çıkamıyorum be."

"Polis. Evet polis! Ara polisi yakalasınlar. Sıksınlar kafasına manyağın."

"O kadar da değil be," diye mırıldandım. Gözümde ölmüş biri canlandı. Ürperti ile titredim. Kan bana iyi gelmeyen şeylerden biriydi.

"Bak sakın Deniz delisini dinleme. Çünkü o uçuktur biliyorsun. Seri katil olduğu konusunda anlaşalım."

Ofladım. Seri katil neden beni öldürmek istesin ki? Tamam başta bende düşündüm bunu ama çok işlevsiz biriyim ki. Beni öldürse kimse fark bile etmezdi. Beni görmesi bile bir muammaydı. Ah, kısa boyum...

"Bence sapık diyelim bitsin. Zaten göreyim ben o çocukları yakacağım etrafı."

"Benim içimde yak. Yak deyince kulağım yanıyor. Sanırım telefon ateş aldı." Güldüm ve saate baktım. Aralıksız iki buçuk saat konuştuk. Sanırım sol kulağım işlevini kaybetmişti.

"O zaman ben kapıyorum bebeğim. Öptüm." Bana kısa bir tembih çekip telefonu kapattı. Yuvarlanarak sırt üstü yatmaya başladım. Perde yüzünden içeri hava da girmiyordu ki. Nefessizlikten ölecektim bu odada.

Elim WhatsApp'a kayarken kendime saydırıyordum. Bunu yapmak çılgınlıktı ama bende pek akıllı sayılmazdım.

Mesajları tekrar okuyup oflayarak doğruldum. Delilik yapma Dila.

Delilik yapma Dila.

Delilik yapma Dila

Delilik yapma Dila.

Siz: Naber?

Hay ben senin.

🌟🌟🌟

İki günde bir bölüm atmaya karar verdim.

İyi geceler 💙

Anonim: Yıldız TozuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin