6.8

22.6K 1.2K 490
                                    

Dila'dan;

Ölümü hissetmiştim. O soğukluğun bedenimi yaktığını hissetmiştim. Bir daha bu dünyada olan iyi şeyleri göremeyeceğimi anlamıştım. Biraz geç olsa da anlamıştım.

Anneme bir daha sarılamayacağımı, babamın yanağıma sulu öpücüklerini bırakamayacağını bileklerimi kestikten sonra fark etmiştim. Belki anılarım gözümün önünden geçmemişti ama yapamadığım onca şeyi fark etmiştim.

Çılgınca dans etmemiştim onunla mesela. Annemle beraber pasta yaparken dedikodu yapmamıştım. Babamın kahvesine tuz koyup annemin yapmadığı tuzlu kahveyi de içirmemiştim.

Yapamadığım şeyler dağlar gibi önümde birikirken şimdi kötü şeyleri unutma zamanımdı. İleride mutlu olabilirdim. Arkadaşlarımla, ailemle ve Alkın'la mutlu olabilirdim. Mutlu anılar biriktirirdik belki. Sonra... toz pembe olmasa da lila bir masal dünyası kurup yaşardık orada.

Gözlerimi aralayıp elimi onun sarı saçlarından geçirdim. Düşünürken zaman baya geçmiş olmalıydı. Düzenli nefes alış verişleri uyuduğunun belirtisiydi çünkü.

Odanın kapısı yavaşça aralanırken gözleri yaşlı annem içeri girdi. Bizi böyle görmesine bir gram bile çekinmemiştim çünkü pek bir önemi yoktu artık. Onun da şuan buna takacağını düşünmüyordum zaten.

"Anne..." diyebildim kısık sesle. Alkın beni kendisine daha çok çekerken gözlerim sulanmıştı.

"Güzel kızım benim." Annem yanıma gelirken Alkın kafasını göğsümden kaldırıp doğruldu.

"Iıı... şey... ben kalkayım o zaman." Gülümseyerek ona onay verdim. Kapıda olduğunu işaret edip yanımızdan ayrılırken esnediğini duyabiliyordum.

Annem yanıma otururken sulu gözlerimle onu izliyordum. Onun suçu değildi hiçbir şey. Benim de suçum vardı. Her şeyi saklamaya alışmıştım. Anlatsam belki de beraber çözüm bulabilirdik.

"Güzel kızım benim. Bundan sonra her zaman yanındayım tamam mı? Her şeyi anlatacaksın bana. Okulda bir şey mi oldu? İlk bana söyleyeceksin. Alkın'la bir şeyler mi yaptınız? Ben bileceğim. Ne yaparsan yap senin yanındayız ikimizde."

Gözyaşlarım yanağımdan akarken onun mavi gözlerinden de boncuk boncuk yaşlar akıyordu.

"Özür dilerim." diyebildim sadece. Onu ağlattığım için suçlu hissediyordum. Ağlaması gereken en son kişiydi. Anneler ağlamamalıydı.

"Asıl ben özür dilerim kızım. İşimi düşünürken seni çok aksattım. Hiç fark etmedim senin halini."

Anneme sarılırken akan yaşlar üzerindeki kazağı ıslatıyordu. Kapı açılsa da ağlayarak anneme sarıldım.

"Kız çırpı korkuttun bizi." Babamın sesi ile ağlamam ikinci bir boyuta geçti. Annemden ayrılsam da beni sıkı sıkıya tutuyordu sanki hiç bırakmayacakmış gibi.

"Baba..." diyebildim. Yüzüne bakmaktan çekiniyordum ama o burnuma hafifçe vurup ona bakmamı sağladı. 17 yıldır ilk defa onun gözlerini böyle sulu görüyordum.

"Her şeyi biliyorum. Artık her şey iyi olacak. Herkesin isimini vermiş o sarışın çocuk."

Kaşları azıcık çatılırken soru sordum.

Anonim: Yıldız TozuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin