6.4

21.7K 1.3K 751
                                    

Lütfen bu şarkı ile dinleyin.

Tini - Por Que Te Vas

Şarkıdan bir söz bölüme uyuyor sanki:

Neden Gidiyorsun?

Bana zaten sevginin öldürmediğini söylediler ama eğer acıtıyorsa
Ve o kadar çok acıyor ki ölürsen...

🌟🌟🌟

Sessiz olmaya özen göstererek anahtarı çevirip eve girdim. Annem büyük ihtimal işinden dönmüş olmalıydı. Bu yüzden sessizce odama kapanıp bir şekilde fondöten ile yüzümün her yerini on kat kapatmalıydım.

Yüzümün belirli noktalarında çizikler vardı. Oysa yüzümü yıkarken hiçbirini fark etmemiştim. Sadece burnumdan akan kanla meşguldüm.

Şimdi ise saçlarımın örttüğü kadar yüzümü saklayarak ayakkabılarımı çıkarmaya çalışıyordum. Dudağımın kenarı kabuk bağlamıştı, burnum da eski minnoş halinden çıkmış, şişmişti.

Bu halimi Kore'li makyajcı kızlar bile düzeltemezdi. Ben nasıl düzelteceksem?

Ayakkabılarımla cebelleşmemi bitirdikten sonra sessiz adımlarla merdivenlere doğru yöneldim. Eğer bir anda depara kalkarsam sanırım odama ulaşıp kapıyı kilitlemek için vaktim olabilirdi.

Hesaplamam doğru gibi görünürken daha üçüncü basamakta annemin sesi arkamdan geldi.

"Dila Berin."

Bana soyadımla beraber seslendiğine göre bir şeyler ters gitmişti. Yüzümü ona dönersem de ters gidecekti her şey. Ne yapacağımı bilemeden tırabzana tutundum. Hangisinden daha korkuyordum bilmiyorum. Annemin yüzümü görmesinden mi, yoksa diyeceği şeyden mi?

"Öğretmenin aradı. Dön bakayım bana."

Hangi hocanın arayıp ispiklediğini düşünsem de bulamadım. Belki bana laf sokamayacak kadar gözlerini bana dikmiş Edebiyatçımız aramıştı. Belki de Felsededen Din dersi öğretmeni olmaya karar vermiş Ahmet hoca aramıştı. Bilmiyordum.

Yavaş adımlarla onda doğru döndüm ama yüzüm merdivenlere dönüktü. Saçımın kısa olmasına ilk defa gıcık oldum. Eğer belime kadar uzanan saçlarım olsaydı saklanmak daha kolay olurdu.

"Kavga mı ettin? Bütün öğretmenlerin senden şikayetçi iken bir de kavga mı ettin?"

Yanıma geldi ve çenemi kaldırıp gözlerini üzerime dikti. Bakışlarımı kaçırıp kolumda zoru zoruna duran çantamı tırabzana yasladım.

"Son yılın farkında mısın kızım? Eve geliyorsun yatıp uyumaktan başka hiçbir şey yapmıyorsun. Ders çalışırken bile görmedim seni. Öğretmenlerin şikayetçi. Bir de kavgacı olmuşsun!"

Sinirle bağırsa da bir şey diyemiyordum. Kelimelerim bu konu için çoktan tükenmişti. Aynı benim gibi.

"Sen başarılı bir kızdın. Ne oldu?"

Kendi sorusuna kendisi cevap verdi. Eğer cevaplamasaydı kesinlikle konuşmayacaktım. Çünkü bilmiyordum. Neden böyle olduğumu bilmiyordum.

"Ben biliyorum. O züppe çocuk ve serseri arkadaşları bozdu seni."

Bakışlarımı gözlerine çevirdim. Yüzünde sert bir ifade vardı. Kaşları çatıldığı için kırışıklıkları daha da belirginleşmişti.

"Onların hiçbir suçu yok. Benim moralimi yükseltiyorlar."

"Hepsi serserinin teki. Biri bile çalışmıyor ve seni bozuyorlar!"

Anonim: Yıldız TozuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin