Anonim: Yıldız Tozu

1.7

Medya; Alkın ❤

***

Hava çok sıcak ve ben sıkılıyorum. Anonimin engelini de kaç gündür kaldırmadım.

Koltukta yuvarlanırken Simge'nin yanına süründüm. Nasıl yaptım hiç sormayın. Sadece ayağa kalkmaya aşırı üşeniyorum. Sürünmek daha fazla enerji harcıyor ama olsun.

"Ne yapıyorsun?" Kafamı telefonuna uzattığım da hafifçe alnıma vurdu. "Hiç. Instagram'dan mesaj gelmişte bakayım dedim."

Tekrar kafamı uzattığım da tanıdık bir kullanıcı adı ile karşılaştım. Gökdeniz! Allah'ım shiplerim tutuyor teşekkürler.

Hadi kendimi de biriyle shipleyeyim.

Anonim ve ben?

Tanımadığım biri ile kendimi shipleyemem.

Üzgünüm anonim.

Başka insan da yok ki shiplemeye. Alkın'ı insandan saymıyorum çünkü tükendim. Beni tüketti. Benden daha manyak biri. Garip yani.

"İyi iyi. Mesajlaş canım ben bakmıyorum." Salak sırıtmam ile sürünerek yanından uzaklaştım. O ise başını iki yana sallayıp telefonuna bakmaya geri döndü. Minik minik shipler yaptım ama hepsi de tuttu. Ya shiplerim tutunca sevinç dansı yapmak istemem doğal mı? Üşenmesem yapardım kesinlikle.

Deniz eve girdiğinde yanında birilerini fark ettim. Sabahın köründe çıkıp gitmişti ve gelirken de boş dönmemiş, herkesi toplamış.

Derin hobi olarak koluna 'canım' okulumdaki 'canım' komşu sınıfımda ki 'canım' arkadaşlarımı getiriyordu. Tabi Ayaz ile konuşuyor. Tamam Ayaz gelsin de diğerleri neden? Dur, Gökdeniz de gelsin. Gerisini postalayalım.

O değil de ikisi de sevgili yaparsa beni satarlar ben kenarda duygusal şarkı dinleyip depresyona girerim ve onlara kötü kötü bakarım.

Acilen benim de sevgili yapmam gerek. Yoksa depresyon beni yer. Ama... sevgili de sevmeden olmuyor ki. Adı üstüne 'sevgi'li. Sevmediğin biri ile sevgili olman saçma. Kelimenin anlamını bozuyorlar sadece.

Bu yüzden mi sap kaldım?

Yoo. Ben mallıktan sap kalıyorum bu ayrı bir konu.

Deniz içeri girdiğinde Ayaz hemen yanında geliyordu, arkada da Bartu ve Gökdeniz vardı. Simge Gökdeniz'i gördüğü gibi telefonu kapattı. Aman aman shipimi yediklerim. Hemen nazar duasını onlara da atmam lazım.

Neyse ki notlara kaydetmiştim. Hemen bir posta onlara da atıyorum. İleriye yatırım olsun. Onlar da bana nazar duası atacak inşallah.

En son içeri Berke ve Alkın girdi. İkisi de bir şeyler konuşuyordu. Oflayarak yattığım yerden doğruldum. Ben burada depresyona girmişken Deniz eve erkek atıyordu ya. Hem de bir değil, iki değil tam beş tane. Yuh be yuh.

"Kız pasaklı kalksana." Bartu beni ittirirken ona iğrenerek baktım. Bartu ile kanka olduk fark etmeden he. Ayaz'dan sonra en sevdiğim kankam olabilir. Hoş, diğerleri ile çok muhattab değilim de ondan.

Alkın ile o olaydan sonra konuşmamıştık. Özür de dilemedim çünkü neden dileyeyim?

"Of be." Diyerek kalktım. Üzerimde aşırı iğrenç ayıcıklı tişört ve şort takımı var. Kısa saçımı da zorlayarak topladım. Resmen depresyondayım ayol. Ben bu duruma düşecek kişi miydim?

Anonimi sen engelledin ne bu trip?

Haklısın kanka ama elimde değil. Dizilerdeki gibi depresyona girmesem olmaz.