5.7

24K 1.3K 968
                                    

Alkın'dan;

"Hadi yürü. Şşt sessiz olun yoksa hepinizi-"

Cümlemin devamını getiremedim çünkü arkamda canım fizikçi belirdi. Ağzıma sıçardı bu kadın benim.

Sınıfı boşaltıp kapıyı kapattım. Dila kantine inmişti. O sınıfa girince önceden hazırladığımız sahte tabelayı kapının önüne yerleştirecekti Ayaz.

Gökdeniz şuan Dila'yı gözlüyordu. Onu gözleme verirken iyi mi yaptım bilmiyorum ama verdik artık.

Denizler'in olduğu sınıfa girdim. Hepsi mor kağıdın üzerine bir şey yazıyordu.

"Nasıl gidiyor?"

Elinde ki kalemi bana salladı Deniz. "Gitmiyor sanki. Aklıma güzel bir şey gelmiyor. Şair ruhum öldü sanırım."

Simge elindeki kalemi çekti ve kendi yazısını yazıp kalemi tekrar uzattı. Deniz yanaklarını şişirirken kenarda oturan Berke'nin yanına gittim.

"Hallettin mi müzik listesini?"

Kafasını kaldırıp yeşil gözlerini bana çevirdi. Kulaklık taktığını yeni fark ediyordum. Tekini çıkardı ve telefonunu bana doğru çevirdi.

"Back To You listesini gizledim ve senin dediğin şarkıya özel bir liste hazırladım."

Omzuna birkaç defa vurdum. Güldü sadece. Valla elinden bir çok iş geliyor şu çocuğun.

Evet, Dila o şarkıyı dinlerken duymuştum ve yüz ifadesinden bizi hatırladığını fark etmiştim. Spotify hesabını alma işini de Berke üstlenmişti. Çok zormamış olmalı ki kendi hesabı gibi kullanabiliyordu ve Dila'nın bundan haberi yoktu. Yani... şimdilik.

Telefonum titrerken mesajı açtım. Gökdeniz ajan olduğu için onun yazması gereken şeyi mesaj olarak atmıştı.

"Kız Simge al sevdiceğinin yazısını yaz bakayım."

Telefonu Simge'nin önüne bıraktım ve gergin bir şekilde sınıfta bir tur attım. Umarım Dila bu yazılar bitmeden sınıfa gelmezdi. Yoksa her şeyi boşuna yapmış olurduk.

"Berke! Hadi sen de yazsana bir şey."

Berke kafasını kaldırıp seslenen Deniz'e baktı. Ardından omuz silkip telefona bakarak mırıldandı.

"Karalayın bir şeyler işte."

Hepimiz ona dik dik bakarken o açtığı oyunu dikkatlice oynuyordu.

"Egoist işte." Başımı kaldırıp kimin konuştuğuna baktım. Dila'nın sıra arkadaşı. Düz bir ifadeyle Berke'ye bakıyordu. Bartu atladı birden.

"O hep böyledir. Sanırsın ki grubun en yakışıklı çocuğu. Tabii beni görmüyor gözleri."

Adını yeni hatırladığım Aden başını Bartu'ya çevirdi. Bir süre baktıktan sonra bir şey demeden tekrardan Berke'ye itici bakışlar atmaya çalıştı.

"Kalk yaz amına koyayım. Kız perişan oldu diyen sen değil miydin?"

Berke oflayarak ayağa kalktığında Ayaz içeri dalmıştı. Deniz neşeyle ellerini çırparken Berke sıranın üzerine oturdu tekrardan.

Anonim: Yıldız TozuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin