5.1

25.4K 1.2K 901
                                    

Yutkundum. Yutkundum çünkü her haltı unutmuştum resmen. Tek gördüğüm şey uçurum kenarında, hemen aşağıda köpüren okyanus mavisi gözlerdi ki bu bile bildiğim her şeyi unutmamı sağlıyordu.

Geçmiş, şimdiki zaman ya da gelecek... hepsi sonsuza kadar yok olmuş gibiydi.

Ben, salak Dila bile bunları söylüyorsa kesin bir halt dönüyordur.

Yeni yeni fark ettiğim ellerim Alkın'ın çıplak göğsündeydi. Büyük ihtimal düşerken beni ezmesin diye elimle durdurmuştum ama pek işe yaramamış sanki.

Aramızdaki ellerimi önemsemeyip biraz daha eğildi. Gözlerim kendiliğinden kapanırken ellerim onu tutmaya çalışıyordu ki bu biraz yanlış anlaşılabilir.

Ne birazı ayol çocuğu elliyorsun işte.

İç sesim bile yanlış anlamıştı. Siz kesin daha da yanlış anladınız...

Dudaklarını hissettiğimde gözlerim yavaşça aralandı. Kalbim öyle hızlı atıyordu ki ölüyorum sandım. Elimin altındaki kalbinin atışı, aynı benim kalbim gibi fazla hızlıydı. Neredeyse damarlarında gezinen kanı hissedecektim.

Bu... iğrenç. Kustum.

Alkın, ondan hiç beklemeyecek bir hareket geçekleştirdi ve elini belime yerleştirip öpüşünü başka bir boyuta taşıdı.

Hani dedim ya sıcak burası. Yanlış zamanda demişim. Asıl burası aşırı sıcak. Garip bir şey hissediyorum ve bu hiç iyi değil.

Bir anda geçmiş beynime geri yüklendi. Dudaklarımı sömüren Alkın ile hiçbir şey olmadığımız, hele ki bana yalan söylediği aklıma yerleşti.

Onu cesaretlendirecek derecede yakın davrandığım için bu haldeydik. Sanırım... çok yüz verdim.

Bir cesaret geldi ve göğsünde duran ellerimle onu ittirdim. Dudakları dudağımdan ayrılırken öylece bana bakıyordu. Sanki... nasıl bunu yaparsın dermiş gibiydi.

"Kalk üstümden!"

"Dila-"

"Kalk üstümden dedim!"

Alkın yanıma otururken sinirle ayağa kalktım. Üstüm başım köpüklü suydu ama umurumda değildi.

"Dila... cidden çok özür dilerim. Bir anda şey oldu... ııı... şey..."

Aklımın fesat çalışan kısmı onu anlamıştı ne yazık ki. Elimle susmasını işaret edip yüzüme doğru akan köpüğü sildim.

"Alkın git yoksa kötü şeyler olacak."

"Dila..."

Ona doğru döndüm ve ellerimi savurarak sordum.

"Ne Dila ne? Söyle söyleyeceğini git Alkın."

Yere baktıktan sonra bana baktı ama utandığı her halinden belliydi. Ben de garip bir duyguyla boğuşmuyor olsaydım kesinlikle kaçardım ama kaçamıyorum işte.

"Özür dilerim ama seni öpmek istedim. Her şeyi yok sayıp yapmak istedim. Hiçbir yerime engel olamıyorum seni görünce. Ama... özür dilerim."

Halıya oturdum ve ona baktım. Dizlerini kendisine çekmiş öyle duruyordu.

"Beni öpmeye hakkın yok. Ama ben sınırı koyamadığım için oldu bu. Bu yüzden artık hiçbir bağımız yok seninle."

Yanıma ilerledi. Elini yüzüme getirecekken onu durdurdum.

"Dila yapma. Biliyorum sen de istiyorsun."

Anonim: Yıldız TozuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin