0.4

56.5K 3K 1.2K
                                    

"Ağağağağ geri al geri al. Ay nasıl alınıyordu geri?" Yatakta tepinirken sonunda nasıl geri alacağımı buldum. Ama heyecan ile bir anda kendimden siliverdim mesajı.

"Ağağağağ salak salak."

Telefonu bir anda atıverdim elimden. Cidden bunu nasıl yapmıştım ben. Sanırım telefonla beraber kendimi de atmalıydım.

Morarmış suratımla beraber tavana bakıyordum. Ne yaptığım on saniye içinde aklıma geldi. TELEFONUMU FIRLATMIŞTIM!

"Ağağağağ!" Telaş ile yataktan atlarken telefonumu minderin üzerinde görmem ile derin nefes aldım. İlk defa atışımın kötü olmasına seviniyordum. Kısa süreli kalp krizi geçirsem de şimdi iyiydim.

Kafamı mindere yerleştirdim ve telefonu kapattım. Sanırım kapalı kalması hepimiz için daha iyiydi.

DUR BİR SANİYE!

İyi değildim çünkü anonime mesaj atmıştım!

***

Ailecek yemek yerken sessizdik. Annem birkaç defa neden telefonumu kapattığımı sorsa da şarjı bulamadığım için kapandığı hakkında yalanlar uydurmuştum. Sanırım cehennem ayağıma gelecekti yalanlar yüzünden.

"Evde sıkıldın mı?" Babam bana baktığında birkaç saniye sustum. Aslında sıkılmaktan çok telaşlıydım.

"Çok az," dedim parmaklarımla gösterek. Annem güldü ve suyundan bir yudum aldı.

"Babanla bir şey düşündük. Halanlar tatile gidiyormuş. Sende onlarla gitsene. Hem Denizler de oradaya gidecekmiş. Simge'nin annesi çok övdü. Biz gidemiyoruz bari sen git."

Aslında bu şehirden uzaklaşmak o kadar iyi gelirdi ki bana. Hem... o zamana kadar sapığı da bıktırırdım.

"Gidebilir miyim?" dedim titrek sesimle. Bu ses her zaman işe yarayan gizli silahımdı.

"Gidebilirsin. Halanlar pazartesi gidiyor." Önce anneme sonra da babama sarılıp biraz yağ çektim. Sonra da masayı toplayıp odama döndüm.

Şimdi ise telefonumla bakışıyordum. Her beş saniyede bir kitabımdan kafamı kaldırdığım için kitabı aramızdan almıştım. Malum kitap telefonumla olan bakışmamı engelliyordu.

"Tamam... biliyorum beni çok özledin ama ayrı dünyaların insanıyız biz." Telefondan hiçbir ses gelmezken başımı başka yere çevirdim.

"Sus tamam! Açmayacağım seni. Olmaz diyorum." Hala hiçbir ses gelmiyordu. Oflayarak masadaki telefonu elime aldım.

"Ne iyi kandırıyorsun insanı. İlahi telefon." Kendi kendime gülerken annem odaya daldı.

"Biriyle mi konuşuyordun?" Meraklı gözlerle bana bakarken telefonu gösterdim. Sırıtarak odadan çıktı. Bak... o da yanlış anladı bizi. Neyse.

Telefonum açılırken bildiğim duaları okudum. Sapığa resmen naber demiştim. Neden bunu yapmıştım ki?

Bildirimlerin gelmesi için biraz rahat bıraktım telefonu. Bu sırada parmaklarım ile ilgileniyordum. Yani... görünüşte öyle. Gözlerim telefondaydı.

Telefon titrerken bende onunla beraber titreyip hızla elime aldım. Ahanda bildirimler geldi.

Annemden birkaç aramayı görüp es geçtim. Bildiğimiz vodefone mesajlarına da dil çıkardım.

WhatsApp'a girdiğimde ilk sırada sapık vardı. Onu atlayıp ikinci sıraya, yani Deniz'in mesajına girdim.

Deniz: Eee enişte ne alemde? Adı neymiş?

Anonim: Yıldız TozuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin