6.5

20.5K 1.3K 360
                                    

TINI: Respirar

Alkın'dan;

Saçımı beyaz bir havlu ile kurularken babaannemin sesini zar zor duyabiliyordum.

Banyo kapısını açtığımda anca sesini tam olarak algılayabilmiştim.

"Televizyonun... aman telefonun ötüp duruyor. Ben de bilmem ki senin telefonunu."

Dediğine gülerken elimdeki havluyu banyodaki asma yerine asarak kapıyı arkamdan kapattım.

"Tamam babaanne, ben bakarım."

Annem ile tartıştığım için eve gitmezsem daha iyi olur diye düşünüp babaanneme gelmiştim. Aslında tam olarak bu değildi. Dila'yı belki görürüm düşüncesi ile burada burada kalmak istiyordum. Ne kadar fazla dışına aktarmasa da sıkıntısı olduğunu fark edebiliyordum.

Yatağın üzerine attığım telefon, ben odaya geldiğim an susmuştu. Ama bir saniye bile geçmeden yeniden çalmaya başlayınca içimde bir huzursuzlukla telefona hamle yaptım.

Arayan Berke'ydi. Kaşlarım biraz daha çatılırken telefonu açıp kulağıma dayadım. Konuşmama izin vermeden konuşmaya başladı.

"Neredesin? Babaannende olduğunu söyle lütfen."

Arkadan gelen aşırı rüzgar sesinden motorda olduğunu düşünüyordum. Boğazımı temizleyerek konuştum.

"Babaannemdeyim de... ne oldu Berke?"

Bir süre sadece rüzgarın acı çığlığını kulağımda hissettim. Kalbim göğsüme aşırı baskı yapıyordu o saniye. İçimdeki huzursuzluk beni yok edecek kadar büyümüştü sanki.

"Dila'nın evine git. Çabuk ol. Annesine söyle banyoya gitmeniz lazım."

Boşta kalan elimi refleks olarak saçıma daldırdım. Aklıma gelen her şeyi silmek istiyordum.

"Ne... neden?"

"Dila'nın yanında olman gerekiyor. Git ve soru sorma Alkın."

Telefonu kapatıp odadan nasıl çıktığımı ya da merdivenlerden ne ara indiğimi hatırlamıyordum. Babaannemin arkamdan bir şeyler dediğini duysam da evin kapısından çıkarken zihnimde büyük bir korku vardı. Gerisini hissetmiyordum.

Yolu uzatmamak için Dila'ların çitinden atladım ve arka bahçenin kapısı belki açıktır diye zorladım ama değildi.

Olan gücümle kapıya vururken bir yandan da bağırıyordum.

"Özlem teyze! Dila! Açın kapıyı!"

Çok geçmeden kapı açılırken Özlem teyze hemen kapıya dikilmişti. Karşımda durmasına aldırmadan evine girdim. Arkamdan bağırışını duyabiliyordum ama ne dediğini anlayamıyordum.

Üst kata çıkarken kapıları tek tek kontrol ettim. En son, köşede olan beyaz kapıyı zorladığımda kilitli olduğunu fark edip birkaç defa kapıya vurdum.

"Yıldız Tozu? Burada mısın? Ses ver, lütfen."

Berke'nin neyi kastettiğini anlamam birkaç dakikamı almıştı. Vücudumdaki kanın çekilişini hissediyordum sanki. Bu... olamazdı değil mi?

Anonim: Yıldız TozuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin