1.3

47.4K 2.5K 1.5K
                                    

Dondurmamı yerken güneş gözlüğümün altından denize girenleri kesiyordum. Kesmek hobi gibi bir şeydir lütfen.

"Size ship bulduğuma göre rahatça kendime de birini bulabilirim." Dalga geçiyordum. Deniz'i kıstırıp sormuştum. O da anonimi ararken Ayaz'ın numarasını aldığını oradan konuşmaya başladıklarını itiraf etti. Tek anlamadığım şey bu olayların bu kadar hızlı olduğuydu.

Bir anonim kankalarıma sevgili buldurdu. Tripli olmasaydım teşekkür ederdim.

Karşıdaki çocuk sudan çıktığında hemen onu kesmeye başladım. Saçı yüzüne yapışırken havalı bir şekilde ittirdi saçını. Maşallah maşallah.

"Alkın'ı gözünle yedin ha," dedi Simge. Güneş gözlüğümün üstünden ona baktım. Ay valla Alkın'mış. Kesecek insan yok sanki.

"Dila atasözü der ki; kes ama sonra unut." Simge'ye göz kırptım ama tabii ki göremedi. Boşuna gitti desene.

"Selam kızlar." Ayaz geldi ve Deniz'in yanına oturdu. Böyle bir baktım da maşallah çok yakışıyorlar. Nazar duasını bulup onlara atmalıyım hemen.

Telefonumu elime aldım ve hızla google'dan nazar duasını bulup sesli okumaya başladım.

"Vahiy mi iniyor?" Deniz kafasını bana çevirip şaşkınca baktı. Her çılgınlığı o mu yapacaktı aa? Biraz da ben deliriyim.

"Nazar duası kanka. Maşallah size. Sıra inşallah Simge'de." Simge'yi dürttüm ve güldüm. Ay kankalarımı baş göz ediyorum çok mutluyum. Tek sap ben olacağım ama olsun. Bakarsım ben de birine aşık olurum ve onu koluma takarım. Hahahahahah. Güldüm.

"Dila aslında sen baya kafa dengisin he. Biz senle çok iyi anlaşırız." Ayaz'a gözlerimi kısarak baktım ama gözlük var ya. Bir alışamadım şuna.

"Bir düşüneyim şu işi. Kanka olmak isteyen çok benle." Yalan. Külliyen yalan. Kim bu suratsızla kanka olsun ayol.

Sudan çıkmış bir balık üzerime su sıçrattı. Resmen ıslandım. Yağmur yağsa daha az ıslanırdım.

"Bir şey soracağım. Köpek misin? Neden başını sallıyo-" Cümlemi bitiremedim çünkü karşımda mal mal sırıtan bir Alkın vardı. Allah'ım lütfen onu kestiğimi fark etmemiş olsun. Tek dileğim şimdilik bu. Lütfen lütfen.

"Bence sende suya gelmek istiyorsun. Hoş, az bakmadın." Al işte of. Yanaklarıma bir şeyler oluyor. Dondurmam bile eridi o derece alevler çıkıyor vücudumdan.

"Sen... sen..." Deniz gülerek kulağıma eğildi. "Özneyi koydun. Şimdi sıra yüklem, nesne falan da."

Dondurmamı yüzüne atmak istedim ama yapamadım. Alkın beni kaldırdı. HOŞT LAN NOLUYO.

Yerime hemen Gökdeniz geçerken gözlüğümü Simge'ye son anda vermiştim. Deniz göz kırparken Simge Gökdeniz'e sen ne ayaksın bakışı atıyordu.

"Ya dursana dondurmam eriyo." Beni sürükleyen Alkın'ı takmayarak dondurma yemeye çalışıyordum. Dondurma önemli.

"Seni suya atacağım ama dondurma diyorsun." Dudağını büktü ve elimdeki dondurmayı alıp yedi. BENİM DONDURMAMI YEDİ. TİKSİNMEDEN YEDİ. MİDESİZ AYI.

"Dondurmamı yedin. Benim dondurmamı. Bak çocuk ben yengeçim ağlayacağım şimdi." Ne ara bu kadar samimi olduk bilmiyorum ama şok içindeyken burnuma hafifçe vurdu.

Önemli detay burnuma dokunması değil. Ağlayacağım ama hala sırıtıyor. Dondurma istiyorum ben.

"Dondurma yemeye götürürüm ben seni." Dondurmayı da bitirdi. Ayı işte. Beni suya sokarken neden beni buraya çektiğini sorguluyordum.

Anonim: Yıldız TozuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin