Çekirdek sesleri durmuş ikisi de durum analizi yapıyordu. Ben ise gözümde canlanan minnoş aşk sahneleri ile shipimi düşünüyordum.

"Kanka oha. Diyecek bir şey bulamıyorum ama çok kaos çıkacak bence."

Simge'nin dediğini tam olarak anlamamıştım. Belki içinde geçen o sevgili olayı için diyordur diye düşünüp çok sorgulamadan Deniz'e döndüm. Hayli düşünceli bir ifadeyle bana bakıyordu.

"Kanka sen uzaklaş Berke'den ya."

Kaşlarım çatılırken kafasında kurduğu şeyi anlayabilmiştim. Kısa saç ve yeşil göz olayını bana bağlıyordu. Ama ben değildim işte.

"Bu yazıyı bana yazmadı tabii ki. Hatta şöyle bir şey diyeyim mi size? Lara ile bakıştılar. Lara'ya yazdı."

Deniz shipler diye ona baktım ama hala aynı düşünceli bakışla bana bakıyordu. Nasıl olur ya? Ben böyle hayal etmemiştim. İkisinin de çıldırıp shiplemesi gerekiyordu.

"Berke'yi aşık hele ki Lara'ya aşık düşünemiyorum." Dedi Simge. Cipslerden bir kaç tanesini ağzına atarken o da sakin duruyordu.

"Sen ne mal birisin ya. Sana yazmış işte."

Deniz'e gözümü devirdim. Shipper kalbimi kırması beni üzmüştü şuan. Herkes bana aşık olacak değildi ya. Hem kardeşi gibi gördüğü Alkın'ın önünde bunu okuyacak biri değildi Berke. Başta gıcık olsam da hakkını yiyemezdim.

"Ben de size çöp çatanlık yapalım diyecektim. Tüh."

"Dila!"

İkisi de bağırınca korktum ve hafiften sıçardım. Keskin bakışları üzerimdeyken onlardan korkmuştum. İkiye tektim ve bu pek adil sayılmazdı. Deniz kavgalarda güçlüydü ve Simge de iyi cimcikliyordu. Ben de tırmalıyorum sadece.

"Bak bu işe karışmayacaksın. Tamam mı?" Simge parmağını sallarken devamını Deniz getirdi.

"Karışırsan cidden kaos çıkar."

Ofladım. Aslında... onları pek dinlemeyecektim ama olsun.

"Tamam tamam karışmam. Şimdi dedikodu zamanı! Ee Görkem'i nasıl götürdüler?"

Simge boğazını temizlerken heyecanla ona doğru döndüm. Benim intihar girişimimde bulunmam ile okuldaki zorbalık en alt seviyeye inmişti. Çoğu kişi de disipline gitmiş ve ilk defa ceza almıştı. Yani Alkın'ın adalet sistemi bir anda oturmuştu.

"Bak şimdi. Bir din dersindeyken bir anda kapı çaldı ve içeri iki polis girdi. Bildiğin şu filmlerdeki gibi Görkem'in adını söylediler falan. Tabii sadece o değil. Oğuz, Alper hatta Cem bile gitti."

Dudaklarım hafif aralık ona baktım. Cem'i neden götürmüşlerdi ki? Onunla olayımız çoktan kapanmıştı. En son ona Alkın'la sevgili olduğumuz için teşekkür etmiştim. Bir daha okulda bile görmemiştim doğru dürüst. Çünkü dikkat etmiyordum ona. Sevgi bitince görünmez oluyorlardı demek ki.

"Giderken kimsenin sesi çıkmıyordu. Görkem zaten ikinciye gittiği için epey put gibiydi mendebur suratı. Baya korkmuş. Duyduğumuza göre uyanman için dua bile etmiş. Hapse yatmamak için."

Onu okula geldiğimden beri görmediğimi fark edip kızlara döndüm.

"Şuan nerede? Hiç görmedim."

Deniz sırıtarak Simge'ye baktı. Onları anlamsız bakışlarımla izliyordum.

"Cezasını çekiyor. Bir süre okula gelemeyecek. Belki de dondurur bilmiyoruz. Su okuldan gider dedi ama bilemiyoruz."

Anonim: Yıldız TozuWhere stories live. Discover now