"Bir maldan daha kurtulduk şuan. Şükür." Berke esnerken Gökdeniz yanına geçti ve Berke'den bir sigara arakladı.

"Of sigara içersen ben gidiyorum ya." Simge sigaradan nefret ettiği için o da hafiften hızlanmaya başladı. Ee biz de kız kankası olduğumuz için ona ayak uydurmamız lazımdı.

"Bende kaçayım da dedikodu yapalım Simge'yle." Deniz Ayaz'ı iki yanağından öperken Ayaz mal mal sırıtıyordu. Bunlar da ayrı şirin he diye düşünüp birazcık hızlandım ama yakalandım.

"Sen gidemezsin bakalım."

Kafamı kaldırdığımda başımın epey üstünde Alkın'ın sarı saçlarını gördüm. Bak, kısalar ağlıyor şuan. Yani ben.

"Neden ben kalıyorum?"

Ona böyle bakmak garip geliyordu. Hem bu açıdan onun çenesini ve gıdısını görüyordum ki nedensizce gıdısıyla oynayasım gelmişti. Başını eğdi ve bana bakıp güldü.

"Drama hikayesini yazmamız gerekiyor ya."

Ofladım. Yazı yazma konusunda iyi miydim bilmiyordum. Hem Alkın'la ne yazabilirdik ki? O şairane bir çocuktu. Hem de romantikti. Ben ise öküz taraftım sanırım.

"O zaman gidip bir yerde yazalım."

Elimden tuttu ve beni bu garip bakışmadan çıkardı şükürler olsun ki.

"Biz gidiyoruz beyler."

Alkın kısaca veda ederken ben ayrı bir kafa olduğum için hepsine tek tek veda ettim.

"Pişt yeşilli bay bay. Bartu, bak kimseye sataşma kankalık kuralları gereği seni cimciklerim ama öptüm yine de. Ayaz enişte sen grubun direğisin. Saygılar. Gökdeniz sen de Simge'yi delirtmemek için sigarayı bırak. Hadi görüşürüz."

El sallarken Alkın beni önüne aldı. Beraber hiç bilmediğim bir yere doğru ilerlerken annemi arayıp okul ödevi hakkında bilgi vermeyi de ihmal etmemişti. Saat kaçta bırakacağını, gülümseyerek getireceğini bile söylemişti. Sanırım bir kez daha kalbim ona daha da bağlandı.

Bir siteye geldiğimizde orada oturan güvenlikçi amcaya selam verdi. Adam meraklı gözlerle bana bakarken Alkın sadece ellerimizi gösterdi. Sanırım bu adamın merakını yitirmesine neden oldu.

Apartmanlarının önüne geldiğimizde beni durdurdu ve gülümsedi.

"Birkaç bir şey var hikaye yazmadan önce göstermek istediğim. Ama beni sapık falan sanma tamam mı Yıldız Tozu?"

Anlamsız bir bakış attım. Sapık sandığım tek an aklıma gelirken yüz ifademden mi anladı bilmiyorum ama o da garip bir ifadeyle bana baktı.

"Şu halı mevzusunu da kapatsak mı ne yapsak?"

Elimi ona doğru uzattığımda anlamsız bir bakış attı. Ben de elini tutup tokalaştım onunla.

"Anlaştık."

İkimizde gülerken beni kendisine çekip apartmanın kapısında olan anahtarını çevirdi.

Evleri en üst kattaydı ve onun odası da çatı ile birleştirilmiş bir odaydı. Yani asansörde anlattığı buydu.

Eve geldiğimizde sessizlik hakimdi.

Anonim: Yıldız TozuWhere stories live. Discover now