49.Bölüm(Balo)

16.3K 654 142
                                    

ÖNEMLİ !

  Bölümü önceden planlamıştık ama karar değişikliği yapıp kurguyu biraz farklılaştırdık. İkinci kitabı yan karakterlerden biri hakkında olabilir ;) Sizin için bu bölümü uzun tutmaya çalıştık. :))

 Bu ara ikimizde bilgisayar başına geçemiyoruz :( Sizleri bekletmek istemezdik ama Final bölümü biraz gecikebilir. Sizleri seviyoruz Rüyaz ailesi... <3

 Ve sona doğru şarkıyla beraber okursanız daha iyi olacağını düşünüyoruz ;) :D (kesinlikle şarkıyla okuyun :D) 

İnşallah beğenirsiz, iyi okumalar... =)

(3 ay sonra 1 Haziran)

Gözlerimi yüzüme kondurulan öpücüklerle açtım. Poyraz her zamanki gibi beni alarmla değil de kendisiyle uyandırmayı seçmişti. Bunu her zaman alarma tercih etmiştim. Bana uykulu ama yaramaz gözlerle bakıp gülümsedi. Açık kahverengi saçları uzamıştı, bu ona ayrı bir hava katmıştı. Boynuma eğilip minik öpücükler bırakırken huylandığımı bildiği halde sol elini enseme getirip nazikçe yuvarlaklar çizmeye başladı. Ben gülmeye başlayınca oda gülüyordu ama elini çekmiyordu. Onu ne kadar itmeyi denesemde hiçbir işe yaramıyordu. Asıl ilginç olan ben önümdeki kas torbasını itmeye mi çalışıyordum? Tabiki etki etmeyecekti. Nefessiz kalmıştım ve gülerek Poyraz'a bırakmasını söylemeye çalıştım.

''Poy..raz Yeter.'' 

Elini ensemden çekip yüzünü bana kaldırdı, sonra yaramaz gözlerle bana bakıp ellerinden güç alarak kendini yükseltti. Şimdi yüzlerimiz eşitlenmişti ve  birbirine daha yakındaydı.

''Seni çok özledim.''

Ne demeye çalıştığını anlamıştım ama anlamamazlıktan geliyordum işte.

''Senin yanından ayrıldığım mı var  ne özlemesi?''

''Benim olmanı özledim. Tam on altı gün oldu.''

''Günlerimi sayıyorsun.''

''Saliseleri bile sayıyorum ama bizim utangaç kaktüsün umrunda bile değil.''

''Bizim utanmaz öküzünde üniversite sınavı umrunda değil sanırım.''

''Değil lan.''

''Bugün büyük gün hayatım ertelemek zorundayız.''

''Sen bu ihtişamınla bana hayatım de bende erteleyeyim. Nasıl?''

''Hadi ama Poyraz bugün liseden mezun oluyoruz.''

''Ee ne olmuş? Elbet bir gün bitecekti.''

''Evet işte o gün bugün. Hadi kalkda hazırlanalım.''

''Olmaz, umrumda bile değil geç gideriz.''

Beni susturup ellerini pijamamın askılarına getirince onu omuzlarından ittirip burnunu ısırdım. O burnunu tutarken bende kahkahalarımla beraber yataktan ayrıldım. O homurdanarak dolabından kıyafetlerini giyerken bende banyoya gidip kısa bir duş aldım. Biraz makyaj yapıp yüzüme renk verdim. Sonra üzerime beyaz sade elbisemi giyip üzerime orada giymek için mezuniyet kıyafetlerimi poşete koyup Poyraz'ın yanına döndüm.

''Kahvaltıyı hazırlama Rüyam, yolda yeriz.''

''Tamam ben bir Yeşim'le konuşayım.''

Telefondan Yeşim'in numarasını bulup açmasını bekledim.

''Alo Yeşim.''

''Rüya naber?''

 ''İyiyim işte mezuniyet.''

Rüyalarımın Hırsızı (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now