Rüyalarımın Hırsızı (Düzenleniyor)

36.Bölüm(Sarhoş ve Sherlock)

(Serkan'ın ağzından devam)

Çamurlu yollarda arabamı sürerken aklımda hala aynı söz vardı. Yanlış tahmin gençler! Bu notla tuzağa düşürüldüğümüzü daha çok anladım. Belki fiziksel olarak değil ama mantıksal olarak kesinlikle öyleydi. O evdeki her kimse bizim geleceğimizden emin bir şekilkde fooğrafları bırakıp arabayada notu bıraktıktan sonra profesyonelce kayıplara karışmayı başarmıştı. Her zaman aksiyon olan hayatımız Rüya gelince romantik-komedi'ye bu olaylarla isede polisiyeye dönmüştü. Aklımda dolanan kısmen saçma kısmen de şaşırtıcı bilgilerle arabayı pak ettim ve eve girdim. Bu sefer geç kalmayarak büyükannemin gözüne girmeyi başarmış ve sevgi dolu bir şamarı hak etmiştim.

''Oğlum?''

''Efendim.''

''Sabah söylediğim şey ne oldu?''

''Hallettim yani hala en yakışıklı torunun benim bir tanesi.''

''O konu değil şımarık torun Poyraz oğlumun gelini konusu.''

Abi aklıma geldikçe hala bu konuyu nasıl söyliyeceğimi düşünüyordum. Sayılar mı not mu onu daha şaşırtacak bilmiyordum ama fotoğraflar kesinlikle onu kızdıracaktı. En iyisi yüz yüze söylemekti.

Onun bu saatlerde Rüya ile geleceğini zaten biliyordum ama buraya uğrama konusundan henüz bahsetmemiştim. Onu aradıktan sonra evine geldiğini öğrenince konuyu uzatmadan açtım.

''Abi valide sultan senin gelini sabah kahvaltıya görmek istiyor.''

Arkadan Rüya'nın meraklı sesleri gelirken Poyraz yorgun olduğunu söyleyecekken bir anda bir kaç hışırtı sesi duyuldu.

''Serkan ben Rüya. Valide Sultan kim?''

''Kanuni Sultan Süleyman'ın annesinin ruhu bizim eve dadanmışta Rüya'yı görmeden gitmem diyor.''

''Serkan saçmalamayı kesip cevap vermezsen Poyraz telefonu fırlatacak ki bu da isteyeceğin şeyin gerçekleşememesi anlamına gelir.''

''O kocana bir gün uyumadan bak bakalım horluyo mu?''

''Neden söyledin böyle bir şey?''

''İntikam yengelerin bir tanesi.. Her neyse konuya dönelim benim büyükannem seninle tanışmayı çok istiyor. Hemde yarın sabah.''

''Gerçekten mi? Tamam yarın sabah sizdeyiz.''

Poyraz homurdanarak telefonu kapattığında büyükannemse kıkır kıkır gülüyordu. Yatağıma uzandığımda Poyraz'a ve bizim küçük ekibe yarın okulu asacağımızı içeren bir mesaj attıktan sonra uyudum.

Burnum kaşınmaya başladığında istemsizce burnumu kaşırken uykunun esiri gözlerimi kapatmaya devam ettim.

Bu sefer daha şiddetli kaşınmaya başlayınca bir anda sıçramamla Rüya'yı elinde bir demet maydonoz yaprağı ile tepemde Poyraz'ı ise kolları bağlı  odamın kapısına yaslanmış  bulduğumda sinirden kudurmaya başladım.

''Ya siz napıyorsunuz ya? Uykumun içine sı..''

''Sen küfretmeden söyleyeyim Serkan bey Poyraz'ın fikriydi.''

''Aslında ben soğuk kola dökelim yüzüne demiştim ama benim düşünceli karım izin vermedi''

''Bir teşekkür mü etmeliyim acaba Rüya'ya beni acımasızca kola ile değilde daha az acımasızca maydonoz ile uyandırdı diye.''

''Aaa canım hiç önemli değil her zaman.''

Rüya alay etmeye devam ederken Poyraz bir kahkaha attıki karşıki dağlar yıkılır. Bunun üzerine benim büyükannecim gelip azarladı hepimizi. Demekki ben uyurken Rüya ile tanışmış hatta benimsemişti.