34.Bölüm(Yüzük)

18.1K 744 47
                                    

Öpüşmemiz daha öncekiler gibi değildi. Daha tutkulu, daha özlem doluydu. Sanki gerçekten ilk defa öpüşüyormuşuz gibi hissediyordum. Dudaklarım adete onu bekliyordu. Ayrıldığımızda ikimizde nefes nefese kamıştık.

"Ben sana küsemem ki zaten... Bende sensiz yaşayamam Rüyam."

"Poyraz ben gerçekten özür dilerim.. Ben.."

Poyraz parmağını dudaklarımın üzerine koyup beni susturdu. Sonra başparmaklarıyla ıslanan yanaklarımı sildi. Yarın bu kadar ağladığım için zombi gibi gözükecektim.

"Hişş... Ağlama artık bitti. Birbirimize hala sahibiz her şey geride kaldı."

Ona daha sıkı sarıldım. Yüzümü bu kadar kısa sürede hasret kaldığım boynuna gömdüm.

"Bir şey hariç."

"Ne? Söyle neyi unutamadım ?"

"Yüzüğünü neden takmıyorsun ?"

"Sende takmıyorsun."

"Çünkü benim yüzüğüm yok ama senin var. Hem bak takmayınca ne oldu ? Adam sana yavşadı ya."

"Bence sadece iyi niyetliydi."

"Rüya kızdırma şimdi beni... Nerde yüzük ?"

"Kaybetmedim merak etme."

"Onun için sormuyorum. Takacaksın o yüzüğü."

"Bilmem düşünürüz."

"Rüya.."

"Of Poyraz iki dakika uğraştırmıyorsun kendinle ne kıskançsın ya."

"Öyleyim var mı ? Karımı kıskanmıcamda kimi kıskancam."

"Öküzüm benim işte burada yüzük."

Boynuma uzanıp kalbimin üstüne denk gelecek uzun zinciriyle asılı kolyemi tişörtümden dışarı çıkarttım. Daha onu sevdiğimi anlamadan önce doğum günümde baş harflerimiz olduğu koleyeyi hediye ettiğinden beri ikiside orda benimle birlikteydi.

"İkiside senden bana bir parça o yüzden kalbime yakın bir yerde taşımak istemiştim."

Poyraz gözlerindeki ışıltıyla suratıma bakıyordu. Sonra yaklaştı ve dudağıma minik öpücükler kondurmaya başladı. Elleri boynumun arkasına doğru kaydığında bir yandan da hem öpüyor hem de konuşuyordu. Bölye bir anda kalbim bu akdar hızlı çarptığı için hastanelik olma olasılığım yüksekti.

"Bu.."

"Çok.."

"Güzel.."

Bir kelime söylüyordu ardından bir defa öpüyordu. Ritmik bir hal almıştı.

"Ama.."

"O.."

"Yüzük.."

"Parmağına.."

"Daha.."

"Çok.."

"Yakışacak.."

Sonra dudaklarımdan ayrıldı. Gözlerimi hala açamamıştım. Anın büyüsünden hala kurtulamamıştım. Poyraz uzaklaşmadan önce boynumdaki zinciride açmıştı. Sonunda gözlerimi açabildiğimde koleyeden yüzüğü çıkarmıştı.Kolyeyi tekrar boynuma taktı.Sonra gözlerimin içine bakmaya başladı.

"Zorlamak istemiyorum ama eğer bu yüzüğü güzel parmaklarında görürsem daha mutlu olcağım izin verir misin?"

Kafa sallamakla yetindim şu an ne söylesem anlamsız kalacaktı. Poyraz nazikçe elimi kaldırıp yüzüğü taktı.

Rüyalarımın Hırsızı (Düzenleniyor)Kde žijí příběhy. Začni objevovat