45.Bölüm(Beliz mi?)

14.7K 612 27
                                    

Bölüm LikaPita'ya :D İyi okumlar :)

--------

Yumruklar havada uçuşurken ben ve Yeşim'se onları durdurmaya çalışıyorduk. Genelde darbeleri Serkan'dan yiyen Deniz her yumrukta gülüp seviyorum lan var mı demeye devam ediyordu. Yeşim sinirden ne yapacağını bilmez haldeyken bense artık durmaları için yalvarıyordum. Serkan ve Poyraz'ın yüzüde pek iyi sayılmazdı ama Deniz gerçekten çok kötü bir haldeydi. Serkan Poyraz'ıda tınlamayıp yumruklarını ardı ardına indirirken gözü dönmüş gibiydi. En son Deniz hareket bile edemez hale gelmişti, ve sanırım bayılmıştı. O halde bile tekme atan Poyraz'ı durdurmanın zamanı gelmiş de geçiyordu bile. O bayılırken gözlerimden akan yaşların ardı arkası kesilmiyordu. Poyraz'a ne kadar dur desemde beni dinlemiyordu. Ne kadar bağırsamda sanki daha da sinirlenirmiş gibi yumruklarını artırıyordu. Poyraz'ı kolundan tuttuğum gibi çekebildiğim kadar çektim ama eliyle kolumdan kurtulmuş bana bakmamıştı bile.

''Yeter artık durun.'' diye avazım çıkıncaya kadar bağırınca hepsi durup bana baktı.

''Öldürmeyi mi düşünüyorsunuz çocuğu. Bayıldı bile daha ne yapacaksınız?'' diye bağırmaya devam edince gözyaşlarım yüzünden buğulu gördüğüm suratlara bakmayı bırakıp Deniz'e doğru eğilirken sanırım Yeşim'de korkup uzaklaşmış ve titreyen elleriyle ambulansı aramaya çalışmıştı. Eğilip ilk önce nabzına bakınca, yavaş gelen nabzını hissetmemle biraz rahatladım. Yüzüne dokunup Deniz iyi misin diye fısıldayınca elini hareket ettirmeye çalıştı. Bir anda kolumda hissettiğim elle geriye doğru çekilince, yalpalanarak ayağa kalktım. Bana doğru yaklaşan sinirli Poyraz'ın gözü dönmüş gibiydi. Saçları dağılmış, gömleği kana bulanmışdı ve gözlerinde gördüğüm duygu değişimi beni ürkütmüştü açıkçası.

''Neden.. Denizi.. koruyorsun?''

İlk iki kelimeyi derin nefes alarak fısıltı haline söyledikten sonra son kelimeyi gürleyerek söyleyince korkarak yerimde sıçradım. Gözlerim elimde olmadan dolarken bu sefer ağlamak istememiştim. Beni saçma yere üzdüğünün farkında olmadığı belliydi ama bu gerçeği değiştirmiyordu. Beni üzdüğü gerçeğini... Arkadan gelen Yeşim'in hıçkırığı boğazıma bir yumru gibi otururken kendimi topladım.

''Çocuğu az önce öldürüyordun!''

İlk defa bu kadar sinirli ama kararlı bir biçimde cümle kurmuştum. Bu Poyraz'ı daha çok sinirlendirirken arkadan gelen Deniz'in sesiyle hepimiz ona döndük. Poyraz hariç. O hale gözlerimin içine bakıyordu.

''Yeşim. Rüya. Sorun yok.''

Öksürerek söylediği cümlelerle Yeşim gözyaşlarını durduramazken Serkan'sa ne yapacağını bilmez halde Yeşim'e bakıyordu.

''Rüya!''

Poyraz yeniden bağırınca başım ağrımaya başladı. Bana böyle davranması beni üzüyordu. Şu an ağlamak istiyordum. İçimi dökene kadar ama olmazdı. Bu durumda hiç olmazdı.

''Kocana karşı başka birini mi savunuyorsun?'' derken sesi az öncekinden farklıydı. Kafasını yana eğmiş, sinirden bir ton koyu görünen gözleri kısılmış, sesiyse sadece benim duyabileceğim şekilde çıkmıştı.

Söyledikleri ile sinir katsayımı daha bir artmıştı. Ben ne diyordum o ne anlıyordu? Beni kırmaya başlıyordu.

''Böyle bir şeyi nasıl düşünürsün sen? Sana az önce birini öldürüyordun diyorum. Seni.. lanet olsun.. Poyraz ben ne diyorum. Sen ne anlıyorsun.''

Sinirle koşarak evden çıkarken Poyraz'ı beni takip etmemesi için durdurmaya çalışan Serkan'ı görmemezlikten gelip sessiz bir yer bulmak amacıyla ara sokaklardan birine girdim. Hava daha aydınlık olduğundan burada da insanlar vardı bir sürü. İki elimi ince hırkama doğru tutup iyice kendime sardıktan sonra başımdaki şiddetli ağrıyı yoksaydım. Hava gayet sıcak görünüyordu ama ben hala vücudumu sarmalayan soğuktan uzaklaşamıyordum. Boğazıma takılan yumru gitmek bilmezken, göğsümde birinin kalbime yumruk atması gibi bir şey hissettikten sonra gözlerim bulanıklaşmaya başladı. Bir anda sarsıldım ve bir salise gibi kısa bir an içinde düşeceğimi sandım ama kendimi birinin kollarında buldum. Kokusunu aldığım parfüm, bedenimi tutan kolların erkek olduğunu ele verirken ayağa kalkmaya çalıştım. Gözlerimi açmaya çalıştığım sırada karşımdakine bakacakken, gözlerim yeniden karardı ve bu defa tamamen karanlığa düştüm.

Rüyalarımın Hırsızı (Düzenleniyor)Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz