15.Bölüm(Kötü bir gün)

25K 962 42
                                    

         Bütün uykum Poyraz’ın o hali yüzünden kaçmıştı. Yaptığı rezilliği fark edince oyunun saçma olduğunu söyleyip mızıtmıştı. En azından öncekine göre birbirimizi biraz daha iyi tanıyorduk. O kadar kahkahanın ardından uykumuz kaçınca film izlemek mutlak çözüm oldu. Bütün geceden çıkardığım sonuç ise asla koltukta uyuya kalmaydı. İkimizde sızdığımız için ağrımayan yerim yoktu. Bunun üzerine birde Allahın cezası okulu çekmek zorundaydım. Poyraz beş dakikaya hazır ol diyordu birde ya.. Hızlıca duş alıp saçlarımı ıslak ıslak omzuma attım birde onunla uğraşacak halim yoktu. Havalar ısındığı için sorun olmazdı. Bol yarım kollu tişörtümle kot pantolonumu giyip hızla aşağı indim. Poyraz kapıya yaslanmış kolları bağlı bekliyordu.

"Tam 15 dakika 32 saniye geç kaldın."

“İşin gücün yok mu senin ya? Saniyeleri mi saydın ?"

"Tam 15 dakika.."

"Başlama yine Poyraz."

"O kadar bekleyince insan sıkılıyor. Biraz daha konuşursan derse de muhtemelen 6 dakika 45 saniye geç kalacaksın. "

"Yuh Poyraz bence bir doktora gitsek daha iyi, sorunlu olduğunu biliyordum ama boyutunun bu kadar ciddi olduğunu tahmin etmemiştim."

"He he Rüya hadi yürü ya.."

He he mi demişti o? Yıldırım mı çarpmış bu çocuğu nolmuş ya? Yavaş git, dikkat et, laflarıyla sonunda okulun önüne gelebilmiştik.

"Çıkışta Mehmet gelecek beklemeden gitme."

"Emrin olur paşam"

"Sen kaşınıyorsun biliyorsun değil mi?"

"Yoo. Yeni banyo yaptım. "

          Bu iğrenç esprimin üzerine Poyraz tuttuğum kapıya uzanıp hızla kapattı ve gazı kökledi. Beni sinir ettiğinde bu yöntemi kullanabilirdim. Her zamanki gibi Yalın ve Yeşim kapıda beni bekliyorlardı.

"Rüya senin saçların mı ıslak ?"

"Evet, ne olmuş ?"

"Hasta olacaksın. Niye kurutmadın? “

"Oldu babacım. Yalın iyi misin sen?"

"Ben iyiyim de sen iki gün sonra öksürmekten iyi olamayacaksın."

"Ne sıkıcısınız ya. Daha Esra hocayı çekeceğiz.. Yürüyün hadi !”

         Öğle tatiline kadar dersler ayıla bayıla anca geçmişti. Yemekhanede pırasayı görünce aklıma Poyraz geldi. Acaba okulda nasıl biriydi?

       Kantin sırasına doğru giderken saçlarımın ıslanmaya başladığını hissettim. Arkamı döndüğümde Melis'in elindeki kolayı başımdan aşağı döktüğünü gördüm. Cücenin boyu da yetmiyordu zaten anca parmaklarının ucunda yetişebiliyordu. Bütün kantin nefesini kesmiş bizi izliyordu. Neyse ki Yalın basketbol oynamaya gitmişti yoksa çoktan kavga başlamış olurdu. Gerçi simdi de başlayacaktı ama neyse... Olayın yeni farkına varan Yeşim ağzı açık tepkimi bekliyordu.

"Senin o elini kırarım biliyorsun değil mi ?"

"Öyle mi canım.. Kola çok yakıştı biliyorsun değil mi ?"

K İ M S E  B E N İ M  S A Ç I M I   B O Z A M A Z...

      Tüm ipler kopmuştu işte Melis'in saçını tuttuğum gibi aşağı çektim. Melis’in diğer arkadaşı da bana saldırmaya çalışıyordu. Normalde Yeşim şimdiye gelmiş diğer kızı dövüyor olması lazımdı. Nerede kaldı diye düşünürken diğer kızı dövmeye başladı. Evet Yeşim’le daha önce de kavga ettiğimiz çok kişi olmuştu. Bu yüzden belirli bir taktiğimiz vardı. Sinirlendiğimizde de pek durmak bildiğimiz söylenemezdi. Her zaman cici kız olamazdık ama değil mi ?

       Kız küçücük boyuyla benle baş etmeye mi çalışıyordu gerçekten? Kıza sağlam bir tokat attıktan sonra saçlarından tutup yere yapıştırdım. Kız gibi kavga etmekten sıkılıp yüzüne yumruğu geçirdiğim sırada Asuman hocanın sesiyle büyük bir sessizlik oluştu ve tüm kafalar o tarafa çevrildi.

''Melis Büyük. Yeşim Özsöz. Berna Talha ve Rüya Kılıçarslan. Hepiniz idareye!''

Aslında tam olarak sinirimi çıkaramamıştım ki. Hoca çok erken gelmişti.

Her yerim yapış yapış kolaydı. Ve gerçekten çok iğrenç kokuyordu. Saçlarım… Of Melis! Onu öldürene kadar döverdim de yine ucuz yırtmıştı.

Kılıçarslan soyadıyla tüm gözler bana döndü. İdareye gitmeme mi üzülmeliyim yoksa soyadımın farklılığını öğrenip bana bakanlara yapacağım açıklamaya mı endişelenmeliyim şimdi?

Ben kızın üstünden kalkıp idareye doğru gitmek üzere sessiz koridorda Yeşim'le yürürken Yalın'la ve kırılmış, aynı zamanda şok olmuş ifadesiyle karşılaştım.

''Rüya Işıksoy? KILIÇARSLAN? Yoksa Poyraz piçiyle arkadaşım derken...''

''Yalın lütfen beni dinle sonra yargıla.'' dedim demesine de Yalın çoktan koşarak uzaklaşmıştı. Ben onun peşinden gitmek isterken Yeşim'in kolumu tutmasıyla duraksadım.

''Önce halletmemiz gereken bir idare problemi var.''

İsteksizce idareye doğru yürürken kızlar tuvaletinden çıkan Melis ve yanındaki ismini hatırlamadığım yellozlarla karşılaştım. Pis bakışlarıyla beraber müdürün odasına girmemle farklı bir sorunumun daha olduğunu gördüm. POYRAZ SORUNU..

''Kızlar hocanızın yanına gidin ve cezanızı alın ve bizi Rüya ile yalnız bırakın.''

Ben olayları kavramaya çalışırken Melis onu benzetmem için yeni bir sebep daha sunuyordu..

''Oh valla. Bizim de kocamız gelsin biz de sorunlarımızdan kurtulalım. Ah pardon bizim bir kocamız yok. Çünkü 18 yaşında evlenmenin mantıklı olduğu tek yer Diyarbakır veya doğudaki diğer şehirler mi demeliyim? Yoksa Poyraz bir köy ağası mı? Öyleyse bir köy ağası olmak için fazla seksi.''

      Ben tam ona müdürün odasının ortasında saldıracakken Yeşim beni sakinleştirdi ve kızların hepsi odadan çıktı. Poyraz’sa sinirliydi. Bana mı yoksa Melis’e mi yoksa müdüre mi tam olarak çözemesem de sinirli olması bile benim için ayrı bir olaydı. Gerçi dün yaptığı danstan sonra onun sert olduğuna olan inanma yetim kanatlanıp uçmuştu. Ve müdür fırtına öncesinde ki gibi bir sessizliği bozarken bense içimden dünü düşünüp gülümsüyordum.

''Rüya kızım. Artık bu okulun öğrencisi değilsin. Arkadaşlarınla vedalaşabilirsin.''

Okuldan atılmak mı? Okuldan atıldım mı? Hem de bok kafalı Melis yüzünden. Aslında teorik olarak saçlarıma bakılırsa bok kafalı ben oluyordum ama..

Okuldan atılmak derken ?!

Ben daha önce idareye girmemiş insanım. Biraz abarttım ama yine de okuldan atılmak....

Gerçekten kötü bir gün geçiriyordum sanırım. Hatta hayatımın en kötü günlerinin bir sırasını yapsam ilk ona girerdi bu gün. Ne ilk onu ilk üç..

Şaşkınlığımı belirtmek amacıyla birazda ciyaklayarak hakkımı savunmaya çalıştım. Artık ne kadar başarabilirsem..

''Ne?!?! N E E E!! Okuldan mı atıldım. Ama bu haksızlık.. Bu tamamen haksızlık. Bir kere olayı ben başlatmadım bile. O gelip başımdan aşağı kola döktü. En az yüz tanık bulabilirim size. Hatta tüm okul buradaydı. Ne tanığı okulun kamera kayıtlarına bakarsanız asıl suçluyu görebilirsiniz. Hem tamam tamamen masum olduğum söylenemez ama yine de sekiz de dokuz Melis ve.. ''

''Yeter artık Rüya. Okuldan atılmadın. Okulun değişti.''

Az önce ne demişlerdi. Okulumu değiştirmek mi? Hangi okula?

''Nasıl yani? Hangi okula?''

Ve sessizliği bozan Poyraz son noktayı koydu.

''Atlantik Koleji.''

'' O hangi okul tam olarak? Nasıl yani? Tüm kafam karıştı? Hangi okula dedin. .''

''Benim okuluma .  .  .''

Rüyalarımın Hırsızı (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now