8.Bölüm(En güzel gün)

29.5K 1K 38
                                    

Eve gelene kadar ikimizde ağzımızı açmamıştık. Poyraz hala sinirli görünüyordu. Kapıyı hızla açıp içeri girdi. İçimden geçenleri söylememek için zor duruyordum. Daha fazla kavga etmek istemiyordum. Bugünkü kotam yeterince dolmuştu.

Çantamı salondaki sehpanın üzerine koyup mutfağa gittim. Çok acıkmıştım ne kadar Poyraz’a şu an aşırı kin beslesem de oda açıkmış olmalıydı. Yukarı çıkıp üstüme daha rahat bir şeyler geçirdim. Poyraz salonda telefonla konuşuyordu. Hızlıca bir şeyler hazırlarken bir saat geçmişti. Yemeklerin altını söndürmüştüm ki telefonum tanıdık zil sesi kulaklarımı doldurdu. Ellerimi kurulayıp salona geçerken telefonumu Poyraz’ın elinde gördüm. Ne yapıyordu bu? Ekrana baktıktan sonra çenesinin dikleşmesinden arayanın Yalın olduğunu anlamıştım. Açmayacaktı değil mi? Önünde dikilip telefonumu vermesi için elimi uzattım ama Poyraz telefonu açıp kulağına götürmüştü bile.

“Ben Poyraz hani dallama dediğin. Bir daha Rüya’yı ararsan senin sülaleni benzetirim ona göre..”

Yok artık. Ağzım açık duruyordum bunu yapmış olamazdı değil mi? Rüya falan görüyordum.

“Poyrazzz!!”

“Ne var ?”

“Ne yaptığını sanıyorsun sen ?”

“Ben mi hiç sadece arkadaşına yerini hatırlatıyordum.”

“Ya sen kim olduğunu sanıyorsun.”

“Kocan.”

Bunun üzerine ben tepinirken o rahat adımlarla ayaklanmış yukarı çıkıyordu. Bu kadar basit bir şey değildi ki bu. O kadar şaşırmıştım ki sanki dilim kilitlenmişti de konuşamıyordum. Durup geri döndü. Elimde tuttuğumun bile farkında olmadığım telefonumu geri aldı. Ne yapacağına dağir ufak bir fikrim bile yoktu. Tahmin etsem de tersi çıkacağı kesindi zaten. Rehbere girip Yalın’ın numarasını sildi. Onu aramamam için mi yapmıştı? Zekası da beni öldürecekti yani. Tekrar telefonu elime tutuşturup ıslık çalarak gitti. Unuttuğu ayrıntı Yalın’ın telefon numarasını ezbere biliyor olmamdı.

Aslında çok inatçı bir insan olmayan ben şu an çok sinirliydim ve Yalın'ı aradım. İlk çalışta açmıştı. Elinde telefonla mı bekliyordu bu çocuk?

''Neredesin Rüya? O herifle ne işin var hala senin?''

''Yalın sağ kulağımın zarını patlatmayı mı düşünüyorsun?''

''Hemen nerede olduğunu söylemezsen o çocuğun her yerini patlatmayı düşünüyordum ben.''

''Arkadaşım Poyraz'la takılıyorum.''

''Lan ben öyle arkadaşın....''

''Bak bu konuyu hemen kapat yoksa çocukluk fotoğraflarını internete veririm. ''

''Of Rüya iyi ki bir eline geçtiler. Bak bu konu burada kapanmadı biliyorsun değil mi?''

''Yalın kapat dedim.''

''Rüya bugün Yeşim ben sen bir yerlere gidelim diyorduk saat beş gibi bizim kafede buluşalım.''

''Peki gelirim beş gibi. Bayy''

''Görüşürüz''

 Demesiyle telefonu kapattım ve onu görmem bir oldu. Şimdi asıl kavga başlayabilirdi.

''Sen nasıl aradın onu?''

''Yapabiliyorsan zihnimden de sil numarasını.''

''Neden ezberledin?''

'''Yıllardır aradığım için olabilir mi? Ayrıca zeki biriyim ben numaraları kolayca ezberlerim. Mesela seninki 05 rakamları ile başlıyor değil mi?''

Rüyalarımın Hırsızı (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now