38.Bölüm(Uyku Sorunsalı)

16.5K 709 70
                                    

Ağırlaşan kirpiklerimi açmaya çalıştım. Göz kapaklarıma öküz filan mı oturmuştu? Güneşin ışıkları gözüme vurunca inleyerek elimi gözlerimin önüne doğru siper ettim. Kafamı sağa öküzümün o uykulu ve masum yüzünü görme umuduyla çevirdim. Hala uyuyordu hayatımın anlamı olan adam. Hazır ondan önce uyanmışken biraz izlemek çok güzel olurdu. Açık kahverengi saçları uyku haliyle dağılmış bir kısmı anlama dökülmüşken diğer kısmıysa yer çekimine inat havaya kalkmıştı. Kapalı gözleri derin yeşil rengi görmemi engellerken, seyrek ama uzun kirpikleri kendine hayran bırakacak kadar biçimliydi. Onu tanımayan insanların onun bu sert mizacından korkacağına eminim. Tıpkı benim onu ilk gördüğüm zamanki gibi. Ve o öpülesi dudakları. Kırmızı ve dolgun dudakları uyku sersemliği ile nefesini aldıkça daha da dolgunlaşıyordu. Tıpkı bir bebek gibiydi uyurken.  Bu manzarayı görünce ister istemez kıkırdadım. Sonra onu uyandırma korkusu ile hemen elimle ağzımı kapadım. Dün gerçekten çok yorulmuştu. Hepimiz sanki olaylardan sonra tükenmiş gibiydik.

Ben hayatım yabancı dizilerini gibi olsun derken teen wolf ya da roswelli kastetmiştim pretty little liars gibi değil ki...

Dün gelen nottan sonra Poyraz hiçbirimizin evden çıkmasına izin vermemişti. Saz çetesi salonda, biz kendi odamızda, Yeşim'se misafir odasında uyumuştu.

Bir ara Serkan uyumayıp Yeşim'in odasının kapısında kamp kurcam ben diye zorlasa da onu da salona postalamıştık. Daha doğrusu Poyraz 'Serkaaaan!' diye gürleyince ister istemez salonda uyumuştu. Yeşim'se Poyrazım'ın bu hallerine tanık olunca tırsmıştı birazcık ama bizim kaktüs ve öküz anlarımıza tanık olunca sesi çıkmamıştı. Bazen Poyraz’ın çift kişilikli olabileceğini bile düşünmüyor değildim hani. Benim yanımda o kadar iyiydi ki kanatsız melek gibiydi. Çetesinin yanındaysa kızgın boğa gibi.

Öküzden sonra boğayı da yakıştırdım ya çete lideri Poyraz’a.. Islah ol Rüya!

Tabi benim durmayan çenem beyninde oluşan boğa Poyraz görüntülerinden sonra minik çaplı kahkaha attıktan sonra uykucu boğam uyandı.

Eline geçen bir yastığı canımı acıtmayacak ama sinirimi bozacak bir şekilde yüzüme bastırınca, karaya düşmüş balık gibi çırpınmaya başladım.

''Bi sus be kaktüs. Uyutmadın lan bir türlü..''

Ben bağırarak bir şeyler söylemeye çalışırken kafamın üstündeki yastıktan dolayı ağzından çıkan kelimeler anlaşılmıyordu bile. Ellerimi kullanarak Poyraz'dan kurtulma çabalarımda boşa giderken bir anda kapının açılmasıyla ikimizde yerimizden sıçradık. Kapıda Serkan’ı fark edince Poyraz sesinin tonuna hiçte dikkat etmeyerek çemkirmeye başladı.

''Lan ayı! Evli çiftin odasına dalınır mı lan? Allah'ın görgüsüzü.''

"Abi ben ilginç çığlığa benzer sesler gelince birine vuruyorlar filan sandım. Yoksa siz? Yoksa siz!! Aman Tanrım siz devam edin ben görmedim ve duymadım.''

Kahretsin.. Ben kızarmaya başlayınca Poyraz kahkaha attı. Ne kahkahası resmen kükredi.

''Ne diyon Serkan ya ?! Poyraz ben onu uyandırınca yastığı ile beni susturmaya çalıştı.''

"Yastık fantezisi ha?!" 

''He ayı fantezi he... Sevişiriz sevişmeyiz sana mı sorcaz? Hala dikiliyon mu lan sen kapıyı kapat ve defol lan.''

Ben utancımdan kafamı başka yöne çevirip saçlarımla yüzümü saklamaya çalıştım. Bu sırada Serkan gitmişti. Bu ortamdan uzaklaşmak için tam yataktan kalkacaktım ki Poyraz dirseğimden tutup beni geri çekince yatağa düştüm.

''Utanmış mı benim minik kaktüsüm ?''

''Poyraz yapma ya..''

''Kırmızı kaktüs beni uyandırdığın için benimle uykumu alana kadar bana sarılarak uyuma cezasına çarptırıldın. Sessiz kalma hakkına sahipsin. Hatta tek hakkın o…''

Rüyalarımın Hırsızı (Düzenleniyor)Where stories live. Discover now