Rüyalarımın Hırsızı (Düzenleniyor)

17.Bölüm(Karışık bir durum)

Okulun arka tarafındaydık. Ben sinirli ve bir o kadar da şaşırmış bir biçimde Poyraz'ın karşısında dikiliyordum. Ufak bir şekilde iç geçirdikten sonra burada ne işimiz olduğunu son dersin başlamasına sadece üç dakika kaldığını söylerken o ise o bulutlu yeşil gözlerle tamda gözlerimin içine bakıyordu. Aramızda çok fazla mesafe olmamasına rağmen bana yaklaşmak için küçük bir adım attı. Refleks olarak geri adım attığımda o yeniden bir adım attı. Sırtımın duvara çarptığını hissettiğimde bu yakınlıktan biraz rahatsızlık duyup yan taraftan kaçmaya çalışırken o ise iki elini başımın yanına koyup beni durdurdu. Bu durumdan hoşnut olduğumu da farkedince iyice tedirginleştim. 

Biz nasıl mı bu duruma gelmiştik?

Bir kaç saat öncesine dönelim..

Gözlerimi kırpıştırdım ve sıcacık yatağımdan yavaş hareketlerle uyandım. Zaten derin düşüncelerim sebebiyle toplasam 2-3 saat anca uyumuştum. Gözlerimden uyku akıyor deyimi neredeyse benim üzerimde görülebilirdi. Sessizce kapıyı araladım ve banyoya yöneldim. Dün gece söylediği şeyden beri ondan kaçınıyordum. Sanırım oda benden kaçınmaktaydı. Parmaklarımın ucunda banyoya girip günlük sabah rutinimi aklımdaki cümleyle beraber tamamladım. Yanımda olmanı istiyorum...

Poyraz'ın beni içine soktuğu çıkmazlar sebebiyle sürekli kayboluyordum. Sürekli..

Ve aklıma yeni bir sorunum geldi...

YENİ OKUL. . .

YENİ ARKADAŞLIKLAR. . .

Lanet olsun ki mutfağa girdiğimde Poyraz'la karşılaştım. Kaçınılmaz son.

''Günaydın Rüya'' 

''Günaydın.. Poyraz. Naber?''

Denilcek tek şey bu muydu? Türçe lügatta tek sözcük bu muydu? N - A - B - E - R??

Bana ilginçliğimin derecesinde ilginç gözlerle bakarken diyebildiği tek şey iyiyim olmuştu. Zaten başka ne diyebilirdiki. Dün söylediklerim üzerine senin kadar şaşkın değilim mi? Ben düşünce selimde boğulurken o ise mutfaktan çıkmıştı. Normal davranıyordu. Bense bir iguana kadar anormal.

Arabayla okula giderken hiçbir şey konuşmadık. Okul geldiğimizde çetesinin bir bankta oturduğunu gördüm. Sanırım Poyraz kendi okulunda ayrı bir havalıydı. Herkes gözlerini dikmiş bana bakıyordu. Hiç mi yeni kız görmediniz diye insanların duyamayacağı ama adını bilmediğim bir çocuğun o keskin kulaklarıyla duduğu bir cümleyi söylediğimde bana baktı ve Poyrazı işaret ederek ona bakıyorlar dedi.

Tabi ya çete başı...

Tüh bir tutamcık egom vardı o da suya düştü.

Poyraz sınıfımın 12-E olduğunu söyleyip kayıplara karıştı. Sanırım Serkan'la aynı sınıfdaydık ama o da pek derslerini önemseyen veya derslere giren bir insan değildi. 

O kadar büyük bir okuldaydımki ben sınıfımı ararken kaybolmuştum ve derse geç kalmıştım. Koşarak geldiğim sınıfta gördüğüm 12-E yazısıyla öyle derin bir oh çektimki sanırım karşı ki dağlar yıkılmıştı.

Sınıfa girmiştim ve tüm gözler bana çevrilmişti. Sanırım benim heyecandan ölmem için o meraklı gözlerle bakıyorlardı. 

Kızıl saçlı kadın bana dönüp içten bir gülümsemeyle baktı.

''Merhaba sınıfımızın yeni kızı Rüya. Okulumuza hoş geldin. Kendini tanıtmana gerek yok arkadaşlarına seni önceden tanıttım. Oturabilirsin''