27. Bölüm♥Bu kez olmazdı bu kez dünyamı benden alamazlardı♥

51.1K 1.5K 298
                                    


İnsanlar ne zaman gözleri ile değil de gönülleri ile sevmeye başlarsa, aşk kelimesi ancak o zaman can bulur.
Aşk, özlemle, utançla, hasretle, acıyla, sevgi ve saygıyla dirilir.
Aşkın anlamı dünyada o kadar küçüldü ki; eskiden sevmeye korkan insanlar varken, şimdi sevdayı oyuncak diye elinde tutanlar var. Gerçek aşk birimizin yüreğine zuhur etse, dünyayı bir köşeye iter, onu kirletmemek için yalnızlığa çekilirdik biz. Sevmeyin demiyorum.
Sevin. Ama adı sevmek olsun diye değil, gerçekten sevdiğiniz için sevin.
Sevmeyi göze ala biliyorsanız, aşkı kendinize layık görebiliyorsanız sevin.
Çünkü aşk; acı çekmektir.
Aşk; iki ömrü bir yürekte taşıyabilmektir. Aşk; içinizde olan tüm depremlere rağmen sapasağlam durup onu mutlu etmektir. Aşk; kendinizden geçip, ona gitmektir. Onu çok sevip hiç incitmemektir...

Demesiyle gülümsedim. İyi ki dedim, iyi ki onunla evlenmişim. Onun ağzından çıkan her cümle beni çok mutlu ediyordu. Hayatımda ilk kez bu güzel cümleleri birinden duymak hem bana çok tuhaf hemde çok güzel hissettiriyordu. Bende seviliyordum artık, beni de gerçekten seven biri var diyordum kendime. Sevilmek gerçekten çok güzel bir şey, hepinizin de bunu tatmasını çok isterim. Evet zamanında çok ağladım, hiçbir zaman yüzüm gülmedi, gülmesine izin vermediler ama şimdi o gülmediğim zamanların tadını şu an çıkarabiliyordum. Elimi kaldırdım ve Murat'ın sağ yanağına koydum, ve baş parmağım ile yanağını okşadım. Yanakları çok yumuşaktı. Tıpkı yeni doğmuş bir bebeğin cildi gibi. Murat'a yaklaştım ve sol yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. Geri çekildim, boğazımı temizleyip sevdiğim adama baktım.

"Seni çok seviyorum diğer yarım." Dememle gülümsedi, sıradan bir gülümseme, bir insana bu kadar çok yakışması haksızlıktı. Ben Murat'ın o mükemmel gülüşüne dalmışken, daha ne olduğunu anlamadan Murat beni birden kendine doğru çekti ve dudaklarımı dudakları ile birleştirdi. Ve beni bir hamleyle altına aldı. Kocaman olmuş gözlerim ile ona baktım. O ise kocaman olmuş gözlerimi görmesiyle dudaklarını dudaklarımdan tam çekmeden boğuk çıkan sesiyle konuşmaya başladı.

"Mirza'lar geldiği için işimiz yarı da kalmıştı, şimdi tamamlamanın tam zamanı." Demesi ile gülümseyip gözlerimi kapattım. Murat yine dudaklarımızı birleştirmesi ile ona acemice karşılık vermeye başladım. Ve kendimi sevdiğim adamın kolarına bıraktım.

Sabah güneşin yüzüme vurmasıyla gözlerimi açtım. Gözlerimi beyaz tavandan çektim ve ellerim ile gözlerimi ovaladım. Başımı çevirip Murat'a baktım, kendisi şu an tüm yakışıklığıyla karşımdaydı. Uyuyordu, uyurken o kadar masum ve yakışıklı gözüküyordu ki, ona her baktığımda içim eriyordu. Bir insan nasıl bu kadar yakışıklı olabiliyordu? Ona her baktığımda yüzümde kendiliğinden kocaman bir gülümseme oldurdu. Elimi kaldırdım ve Sevdiğim adamın yanağına koyup baş parmağımla  okşamaya başladım. Ben gerçekten bu adama çok aşık olmuştum, birden nasıl bu aşkım bu kadar yoğunlaştı bilmiyorum ama o olmazsa sanki nefes alamam gibi hissediyordum. Elimi Murat'ın yanağından çekmeden ona doğru yaklaştım ve dudağına küçük bir öpücük kondurup yataktan kalktım. Yerdeki çarşafı aldım ve kendime sardım. Hızlı adımlarla banyonun kapısını açtım ve banyoya girdikten sonra kapıyı kapattım. Çarşafın ucunu bırakmam ile yeri boylaması bir oldu. Kabine girdim ve sıcak suyu ayarlayıp açtım. Su vücudumdan aşağa doğru süzülürken gözlerimi kapattım ve banyomu yapmaya başladım.

Kabinden çıktım askıda olan bornozumu aldım ve giydim. Havluyu da alıp ıslak olan saçlarıma sardım ve bonyodan çıktım. Murat'a bakmadan direkt gardolaba doğru ilerledim. Gardolabın çekmecesini açtım ve kendime temiz iç çamaşırları çıkardıktan sonra çekmeceyi geri kapatıp kapağını açtım. Ve elbiselere bakmaya başladım, birden birinin belime dolaşan elini hissetmem ile gülümsedim. Murat kafasını boynuma koyup kokumu içine çektikten sonra oraya bir öpücük kondurması ile gözlerim istemeden kapandı. Bu adamın bana her temasında kendimden geçiyordum. Bunu nasıl başarıyordu bir türlü anlamıyordum.

BERDEL  { TAMAMLANDI }Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt