10. Bölüm ♣Ben onun gözünde değersizim♣

73.1K 2.4K 172
                                    

Düzenlendi

Odama koşup kapımı sert bir şekilde kapattıktan sonra kilitledim. Yatağıma gitmek istiyordum ama ayaklarım şu an beni taşıyamıyordu. Zor da olsa yatağıma gidip uzandım ve ağlamaya başladım! Ne hakla bana dokunabiliyordu. O dudakları başka bir kadının dudaklarına değmişti. Şimdi de o iğrenç dudaklarıyla beni öpmeye kalkıyordu. O ağa bozuntusundan nefret ediyordum. Sağıma dönüp titrek bir nefes verdim. Ben annemi özlüyordum burda olmak istemiyordum o adamın yanında kalmak midemi bulandırıyordu. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı. Beni bu evliliğe mahkum ettiğiniz için sizi hiç bir zaman affetmeyeceğim. Kanımın son damlasına kadar ikisinden de ömrüm boyunca nefret edecektim! Uyumak istedim uyursam belki bu günü unuturdum yoksa bunu düşünmekten beynini yanacaktı.

Sabahın yedisinde uyandım ve ne kadar hatırlamamak için kendimi zorlasam da beynim bana ihanet ediyormuşcasına durmadan bana dünki olayı gösterip duruyordu. Kimsem yoktu ben yapayanlız bir kızdım artık, eskiden bir ailem vardı iyi kötü şimdi ise sadece çakma bir koca. İçimde kendime belli dahi etmesem de bir umut vardı. Belki beni kabul eder zamanla da olsa birbirimizi sevebilirdik ama şimdi, sahte bir evlilik bile olsa beni aldatan bir adam istemiyordum hayatımda. Yataktan kalkıp banyoya girdim üstümdekilerini çıkardım ve sıcak suyun ayarını yapıp kabine girdim su vücuduma temas etmesiyle gözlerimi kapattım. Keşke bu su gibi olsaydım, akıp gitseydim uzaklara, en uzaklara. Kimse beni bulamasın hemde hiçbir zaman.

Güzel bir duş alıp kabinden çıktım. Bornozumu giyidim havluyu alıp saçlarımı kuruttuktan sonra saç kurutma makinasını dolaptan çıkardım ve prize taktıktan sonra saçlarımı kurutmaya başladım. Saçlarımı kurutma işlemi başarıyla bitirdiğimde aynadan kendime baktım rengim solmuştu dolaptan fondöten çıkarıp sürmeye başladım. Gözlerime de kalem çektikten sonra banyodan çıkıp dolabıma doğru yöneldim. Gri bir elbise çıkardım ve yatağın üstüne attım. Çekmeceyi açıp kendime iç çamaşırı da çıkardıktan sonra giyinmeye başladım. Giydikten sonra yatağımı toplayıp komedinin üstündeki telefonumu aldım ve kapıyı açıp aşağa indim.

Mutfağa girip kahvaltı hazırlamak için işe koyuldum. kahvaltı masasını hazırladım ve oturup Murat ağayı bekledim. Gelmeyince kahvaltımı etmeye başladım kapının çalmasıyla ağzıma salata atıp çiğnemeye başladım ve sandalyeden kalkıp kapıyı açmaya gittim ağzımdaki lokmayı yutup kapıyı açmamla gördüğüm kişilerle şok olmuş bir şekilde onlara baktım. Murat ve Yasemin. Ben o ağa bozuntusunun uyuduğunu sanarken kendisi yine ona gitmişti. Üstelik bu beni dün öpmek isteyen adamdı. Gözlerimi zor da olsa Yasemin'den çekip Murat ağaya baktım. O da aynı benim gibi ifadesiz bir şekilde bana baktı. Neden yapıyordu? Bu kızdan hoşlanmadığımı bildiği halde getiriyor ve gözüme sokuyordu. Gitsin o kızla aşkını dışarda yaşasın ya neden buraya getiriyordu onu. Yaseminin sesiyle ona döndüm.

"Canım çekilirsen içeri gireceğiz."

Sinirden dudağımı parçalamak ister gibi dişlemem ile Murat'ın bakışları direkt dudağıma kaydı. Hemen dudağımı dişlemeyi bıraktım. Karaktersiz herif ne olacak dalgınlığıma gelmiş olacak Yasemin beni kenara itip içeri girdi. Sinirle ona döndüm. Yemin ederim bu kızı yolmamak için kendimle adeta savaş veriyordum artık. Bir gün elimde kalacaktı ama Allah bilir ne zaman. Yasemin gözlerini masadan çekip bana döndü.

"Evinciğim burda iki bardak var. Murat benim yanımda olduğuna göre, bu ikinci bardak kimin?"

Kendini beğenmiş bir ses tonuyla konuşmasıyla gözlerimi kapatım. Sakin ol Evin dedim kendi kendine. Hayır yani ona neydi ki, o bardak kiminse kimin?! Gözlerimi açıp çelik kapıyı kapatıktan sonra Yasemin'e doğru yürüdüm ve tam karşısında durdum.

BERDEL  { TAMAMLANDI }Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin