24. Bölüm ♥ Bir çocuğumuz olsun Murat♥

60.7K 1.8K 451
                                    

İnsanlar ne zaman gözleri ile değil de gönülleri ile sevmeye başlarsa, aşk kelimesi ancak o zaman can bulacak bizde. Aşk;özlemle, utançla, hasretle, acıyla, sevgi ve saygıyla dirilir.
Aşkın anlamı dünyada o kadar küçüldü ki; eskiden sevmeye korkan insanlar varken, şimdi sevdayı oyuncak diye tutanlar var. Gerçek aşk birimizin yüreğine zuhur etse, dünyayı bir köşeye iter, onu kirletmemek için yalnızlığa çekilirdik. Sevmeyin demiyorum.
Sevin. Ama adı sevmek olsun diye değil, gerçekten sevdiğiniz için sevin.
Sevmeyi göze alabiliyorsanız, aşkı kendinize layık görebiliyorsanız sevin.
Çünkü aşk; acı çekmektir.
Aşk; iki ömrü bir yürekte taşıyabilmektir. Aşk içinizde olan tüm depremlere rağmen sapasağlam durup onu mutlu etmektir. Aşk, kendinizden geçip, ona gitmektir. Bunu sakın unutmayın.

Başımı yerden kaldırdım ve derin bir nefes verdim. Murat'ın ailesi beni çok sıkıştırıyordu bu konuyla ilgili. Bazen nefes alamadığını hissediyordum en çok da Cemile ana. Üstüme o kadar çok kuma getirmek istiyordu ki iki lafından biri kumaydı zaten. Çocuk pat diye olacak bir şey değildi ki, sıkıntıdan derin bir nefes verdim. İyi ki Murat annesini pek umursamıyordu. Yoksa çoktan üstüme bir tane kuma gelmişti. Tek Murat'ın  ailesi değil, Murat da baba olmak istiyordu bunu hissediyordum, zaten bakışları ile konuşmalarıyla bana bunu belli ediyordu. Ama bu kadar erken bana söyleyeceğini tahmin etmiyordum. Peki ben ona şimdi ne cevap verecektim. Ne diyecektim, şu an kendimi hazır hissetmiyordum. Tamam üstüme kuma gelebilirdi bunu biliyordum ama şu an Muratla beraber olmaya kendimi hazır hissetmiyorum. İlerde kendi ayağımla ona gidecektim ama şimdi değil. Şimdi kendimi hazır hissetmediğimi ona nasıl söylerdim. Hayır desem ne düşünürdü? Onu sevmediğimi mi yoksa onunla olmak istemediğimi mi? Ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Sinirle derin bir nefes verdim. Ben nasıl söyleyeceğimi kara kara düşünürken, arkamdan bana sarılan bir çift kolla yüzümde küçük bir tebessüm oldu. Murat boynuma küçük ama etkisi büyük bir öpücük kondurup geri çekilmeden konuşmaya başladı.

"Evet baba olmak istiyorum ama sen kendini ne zaman buna hazır hissedersen işte o zaman, bana gel ve kararını söyle. Kendini buna mecbur hissetme güzelim, tamam mı?"

Dediği şeyle gülümseyip başımı onu onaylar şekilde salladım. Ellerimi Murat'ın  ellerinin üstüne koydum ve gözlerimi kapattım. Çok mutluydum, burada onun kolları arasında. Bu mutluluğumu kimse bozdun istemiyordum. Onu kaybetmek istemiyordum, onu o kadar çok seviyordum kendidi ona olan sevgimi bilse belki kendinden utanırdı. Eğer o gün vurulmasaydı ben onu sevdiğimi hiçbir zaman bilmiyecektim ve tabi o da beni sevdiğini. Birbirimize kötülük yapmaya devam edecektik, yani o bana kötülük yapmaya. Gerçi son zamanlarda bana karşı aşırı iyiydi. Gözlerimi açtım ve derin bir iç çektikten sonra Murat'a döndüm. Ellerimi onun boynuna doladım, ona bakıp gülümsedim. Tabi o da benim gülümsememe karşılık kocaman gülümsedi. Ve sevdiğim adama  sarıldım. Başımı Murat'ın boynuna koyup kokusunu doya doya içime çektim. Ve gülümseyip kokusunu içime çektikten sonra boynuna küçük bir öpücük kondurdum. Murat da yaptığım bu hamle karşısında kocaman gülümsedi ve o da benim yaptığımın aynısını yaptı. Başını çekmeden kulağıma yaklaştı ve sessizce fısıldadı. Sıcak nefesi kulaklarıma temas edince gözlerimi kapattım. Bu adamın yaptığı her şey aklımı başımdan alıyordu.

"Az önce yaptığın şeyi bir daha tekrarlayarcaksan iki defa düşün derim hatun? Yoksa şu anki gibi çabuk elimden kurtulamazsın."
Dediği şeyle kaşlarımı çattım. Ve Murattan ayrıldım. Murat'ın yüzüne baktığım an o da bana sırıtarak  bakıyordu. Yutkunup iki adım geri gittim. Ondan korkmuyordum ama istemsizde biraz urkmuştum dediği şeyle ilgili. Kolumdan tuttu ve ondan uzaklaşmama izin vermedi. Beni birden kendine çekince Murat'a yapıştım. Tam geri adım atacakken elini belime koydu ve geri gitmemi engeledi. Ve yüzüne küçük bir piçimsi gülümseme ekleyip bana bakarak konuşmasına devam etti.

BERDEL  { TAMAMLANDI }Where stories live. Discover now