"Ama ben kaşındım. Birine güvenmek hatadır." Ki şunu birinin göğsünde söylüyorum. Ne mantıklı ama. Kendimle çelişiyordum.

"Şşt." Sesini kalınlaşırarak konuşması komiğime gitmişti ama gülmedim. Gülmeye halim yoktu çünkü.

Düşünmemeye çalıştım. Düşünmeyerek davrandım ve kollarımı ona sardım sıkıca. Bir zamanlar aklımda olan düşüncem tekrar canlandı.

Eğer Cem böyle tepki vermeseydi onunla bir defa olsun sarılmayı istemiştim. Sadece bir kerecik olacaktı. Ama ne bende öyle bir cesaret vardı ne de onda bunu kabul edecek anlayış.

Ama şuan ilk defa bu şekilde sarılıyordum. Kalp atışları bile kulağıma geliyordu. Bu... değişikti. Kalp atışları yalan söyleyemezdi değil mi? Bu kadar hızlı atmasının sebebi bir yalan olamazdı.

Eğer o gün Cem mesajımı görmeseydi bugün bir anonimim olmazdı. Bana sarılan bu çocuk olmazdı. Her şeyin bir nedeni vardı. Belki de bizim tanışmamız için benim üzülmem gerekiyordu. Ya da sadece polyannacılık yapıyordum.

Bir elimi yavaşça cebime indirdim. Büyü elimdeydi ve ben bu kağıt parçasını ona vermekte kararsızdım.

İki gözümü sıkıca kapatıp doğruldum ama o hızla gözlerime ellerini koymuştu. Gülmeden edemedim. Ağladığım için patatese benziyordum büyük ihtimal. Patatesler... size hakaret ettiğim için üzgünüm.

"Bunu sana vereyim. Ne diye sorma sakın çünkü ben de bilmiyorum. Ama yanından ayırma tamam mı? Böyle pek ciddi olmadı ama."

Gülecek gibi oldu ben ise sırıttım. Keşke tepkisini görebilseydim. O beni ters yöne çevirene kadar gözlerimi sıkıca kapattım. Merakım çoktan geçmişti.

Hışırtı sesi kesildi. Büyük ihtimal cebine yerleştirmişti. Mesaj sesi geldikten birkaç saniye avucuma bir şey koydu.

Anonim: Senden bana hatıra kalan kolyeyi veremeyeceğim için gelirken bir şey aldım. Beğenir misin bilmem ama benim için anlamlı bir şey aslında. Hatta... anlamını anlayabilirsen cidden ikimiz için de anlamlı bir şey. Neyse çok saçmaladım.

"Hiç gerek yoktu," dedim hafif bir gülümsemeyle. Gülümsediğini hissediyordum. Arkamda gözlerim yok. Sadece tahmim ediyorum.

Elime yerleştirdiği minik kutuyu açtım ve karşıma bir bileklik çıktı. Bir sürü minik ve rengarenk kalplerle dolu bir bileklikti. Çok tatlı bir şeydi ama anlamını anlamak biraz zor olacak gibiydi.

Telefonum titrerken teşekkür etmeden önce mesajını okudum.

Anonim: O kalpler aşktan başka bir şeyi daha ifade ediyor. Anladığında dünyanın bizi nasıl birleştirmek istediğini anlayabilirsin. Seni seviyorum, yıldız tozu. Sesli söyleyebilsem keşke... ama olmuyor.

"Çok teşekkür ederim cidden. Bunu hep takacağım. Anlamını öğrendiğimde söylerim. Ve beni utandırıyorsum."

Yanaklarım kızarmıştı. İlk defa sanki yüzüme bunu söylemiş gibi hissediyordum. Garip bir duygu kapladı bedenimi. Aşırı garip...

Bir süre hiçbir şey konuşmadık. Mesaj sesi ile hızla telefonuma baktım.

Anonim: Anlamını bana söylemene gerek yok, yıldız tozu. Eğer... bir ihtimal beni seversen o zaman söyle tamam mı? Ne anladığın sadece o zaman beni ilgilendirir. Bunu unutma tamam mı?

"Umarım, anonim." Ne diyeceğimi cidden bilmiyordum. Onu üzmekte istemiyordum. Bu yüzden kelimeleri zorlukla seçiyordum. Saatler geçmişti. O konuşmuyor mesaj atıyor olsa da saatlerdir onunlaydım. Çok değişik...

"Bana... yıldız tozunun hikayesini anlatacak mısın?" Bir süre mesaj yazmasına izin verdim.

Anonim: Şimdi zamanı değil... ama bir gün o da olacak

Gülümsedim ve denizi izledim. Bir süre öyle durduktan sonra konuştum.

"Sanırım gitme vakti geldi. Bence... sen git ve uzak bir yere gidince bana mesaj at. Yoksa sana bakarım yanlışlıkla."

Hafif bir kıkırtı. Ardıdan tekrar beni sardı. Şaşkınlık ve utangaçlıkla kızarmıştım. Ama ona son defa sarıldım.

Hiçbir şey hissetmesem de sarılmak mutluluk veriyordu. Bu yüzden sarılın arkadaşlar. Sarılmak mutlu ediyor.

Elini yanağımda hissettiğimde gözlerim kapalı istemsizce başımı kaldırdım. Hafifçe okşadı yanağımı. Amacı neydi anlamadım ama beni izlediğini biliyordum.

İzlenmek çok garipti. Gözlerimi açıp ona bakabilirdim ama bir söz vermiştim. Yapmaya hakkım yoktu. Hem... beni izleyen yüzü bilmesem de sevgisini etrafımda hissediyordum. Önemli olan da buydu bence. Sevgi. Yüzü değil. Ama... kim olduğunu merak ediyorum hem de çok.

Diğer yanağımda hafif bir şey hissettim. Var ile yok arasındaydı. Dudakları bir santim kala durmuş gibi bir hissiyattı. Diğer yanağımdaki eli gitti ardından. Ben şoktan çıkana kadar o çoktan yok olmuştu.

Elimi yavaşça yanağıma getirdim. Öptü mü şimdi bu beni? Kayalardan atlayacağım şimdi.

Hızla WhatsApp'a girdim. Kızlara durum güncellemesi yapmam lazımdı.

Siz: Kızlar...

Siz: Az önce anonim yanımdaydı

Siz: İyi değilim ve şarjım bitiyor

Siz: Sanırım bu gece dışarı çıkamayacak kadar garip hissediyorum

Gruptan çıktığımda ondan mesaj gelmişti.

Anonim: Yanımda olmana rağmen sıkıca sarılamak, seninle konuşamamak, öpememek ne kadar da zormuş. Hem hayatımın en iyi saatleriydi hem de en ızdıraplı saatleri. Keşke... keşke seninle hep böyle olabilme şansım olsaydı.

Anonim: Acılarını bana anlattın ama tepki veremedim üzgünüm. Ve o çocuğun kim olduğunu biliyorum sanırım. Merak etme senin için iyi olan bir şey yapacağım.

Anonim: Ve arkadaş dediğin insanlar için üzgünüm. Onlar... piçin tekiymiş. Eğer adlarını verirsen onlar için de bir şey düşünüyorum.

Anonim: Son olarak ağlama lütfen. Ağlarken senin gözyaşlarını silememek bana çok koydu anasını satayım.

Anonim: Gülümse. Gülümse ki seni kıskananlar daha da kötü hissetsin.

Anonim: Gülümse ki gülümseyerek seni izleyeyim.

Anonim: Bu günü de hiç unutmayacağım. Seni de seviyorum, yıldız tozu. Bir gün ben de seni demen için dua ediyorum. Umarım o günleri de göreceğim.

Siz: Sevgine aşık oluyorum sanırım...

Siz: Ama yanağımı öptüğün için seni kesmek istiyorum

🌟🌟🌟

Şapşal bir bölümdü.

Hani benim anonimim nerde ya?

Anonim sizce kimdir? Tanıdık biri mi?

Medya bölüm özeti osnflwxna

Anonim: Yıldız TozuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin