73. Bölüm

67.4K 3.4K 441
                                    

Üzerinden süzelen her su damlası, yere ile buluşmadan önce siyaha bürünüp, ruhunu temizlesin istedi. Yeni acılar bedeninde iz bırakırken önce eskilerinden kurtulmak istedi Ares. Aklında gezinen şey; böyle bir günün tekrarı olursa... Ya bir gün Beren' in yaptığı birkaç hatanın ardından gitmesini isterlerse, hatta Beren' de onlarla aynı fikri paylaşıyor olursa... Kendinden haberisiz yumruk halini alan elini, fayansın üzerine sertçe vurdu. Kaç kere olduğunu saymadığı elini öyle kuvvetle vurdu ki, yırtılan eklemlerinin üzerindeki derisinden sız kan zemindeki suya karışmıştı.

Salona girdiği sıra diğerlerinin yemek masasında olduğunu gördü. Güzel kokusu ile bütün evi kuşatan yemekler öylece tabaklarda kalmıştı. Kendini o kadar da iyi hissetmiyor olsa da, kardeşlerinin huzurlu bir ortama sahip olması için çabalıyordu. Kendi yeri olan masanın başına geçip, ayakta beklediğinde, diğerlerininde dikkatini çekmişti.

"Hadi, kabanlarınızı giyinin" ellerini cebine atmış ve yüzünde keyifli bir gülümseme ile kardeşlerinin yüzüne bakmıştı. "Bir yere mi, gitmemizi istiyorsun?" Egemen söylediği sıra ayaklanmaış diğer erkekler de, onun takip etmişti. "Bir şeye mi, ihtiyacın var?" Ares onları, başını iki yana sallayarak yanıtladı. "Sorun yok. Hepiniz kabanlarınızı giyinip, benimle bahçeye gelin" sözlerinin ardından Ares, bahçe kapısına doğru ilerledi. Onun sözlerinden pek bir anlam çıkaramayan aile bireyleri, sandalyeden ayaklanmıştı. "Kızlar ve erkekler olarak iki gruba ayrılacaksınız. Ve birbirinizle kartopu savaşı yapıp bir kazanan belirleyeceksiniz. Ben camın arkasında kalıp, soğuktan etkilenmemek için buradan hakemlik yapacağım. Kaybeden, kazanın isteğini yerine getirecek" Ares kardeşlerin ile göz göze gelerek, anlatmış ve tepkilerini izlemişti. Bu oyun ile biraz daha toparlanabilirler diye düşündü.

Diğerleri, Ares' in bu istediğini ne sorgulamış, ne de itiraz etmek gibi bir düşüceleri olmuştu. Ares bunu neden istediği ve bu oyunun amacının elbette farkında olsalar da, bunun için hiçbir şikâyetleri olmamıştı. Anıl, bu durum karşında olanlar için daha fazla utanç duyuyordu. Ares bu kaygılı ve her şeyin normale bir evvel dönmesini sağlamak için yaptığı şeyler onu daha mahcup ediyordu. Ares, onlar için bu hasta hali ile rahaçta yatıp, dinlenemiyordu bile. Eğer ben biraz daha sabırlı olsadım, o bu kadar zorlanmayacaktı diye düşünüyordu.

"Hadi, öyleyse" onlara işaret verir gibi söyleyen Egemen'in gözleri Ares' de, onun tebessüm eden yüzünü izliyordu. Her biri salondaki, bahçe kapısından dışarıya adım atmıştı. Yalnızca Ares' in yanında Beren kalmıştı. Ares' in gözlerine ona dönmüş ve ellerinin birbirine eziyetini izliyor oluşunu, yüzünde buruk bir tebessüm ile izliyordu. O sıra dışarı ulaşan aile bireyleri çoktan bahçeyi beyaz bir örtü gibi kaplamış olan karın tadını çıkarmaya koyulmuştu. Can ise Anıl' a seslenmiş ve salonun cam olan kapısından Ares ve Beren' in görünen hallerini işaret etmişti. "İstediğim tek şey; onun yüzündeki gülümsemenin daim olması" Anıl elinde, top haline getirmeye çalıştığı bir miktar beyaz karın yeniden yer ile buluşturduğu sıra söyledi. Karşılarındaki manzara Ares' in yüzündeki gülümseme ile Beren' i izlediğiydi.

"Şey yapabilir mesala; eğer öfkesine engel olamayıp, dışarı vurmak istiyorsa, işte tam o anda, karşıma geçip, sağlam bir yumruk atabilir. Belki öfkesi azalırsa, Ares' e de, öfke duymaz" bu sözler Anıl' ın dudaklarından alayla değil, tüm içtenliği ile dökülüyordu. "Fena fikir değil, aslında. Üçümüze bir yumruk atsa, tamamen sakinleşir. O zaman hiçbir şey olmamış gibi kaldıkları yerden devam edebilirler" Can, sözlerinin ardından yanında olup, Ares ve Beren' izleyen Anıl' ın omzuna elini atmış ve hafifçe omzunu sıkmıştı.

Beren söze başlamak için dudaklarını aralasada, ne sesi çıktı, ne de bir şeyler söylemeye cesareti vardı. Boğazını temizlemiş ve birkaç derin nefes aldığında söze başlayabildi. "Yanında, kalabilir miyim?" "Oyuna başlamak için seni bekliyorlar" ona itiraz etmek istemediği için usulca başı ile sevgilisinin sözlerini onayladı ve aile bireylerinin çıktığı bahçe kapısından bahçeye ulaştı. Egemen ile Ares bir an göz göze geldiğinde, ona başı ile işaret veren Ares' in ardından oyunun rekabeti kardeşler arasında başlamış oldu. Kahkahalar yankılandı buldu bahçede. Birbirleri ile eğlenen kardeşlerin sesleri ta gökyüzüne kadar uzandı.

Karanlığın EfendisiOù les histoires vivent. Découvrez maintenant