48. Bölüm

95.2K 4.7K 179
                                    

Yemeği servis eden Beren, Ares' in kendi yaptığı yemeği ilk kez deneyecek olması onu hayli heyecanlandırıyordu elbette. Yemeğin tadına bakan Ares' in ifadelerini ilgi ile takip etmiş ve onun sözlerini beklemişti. "Beğendin mi?" onun herhangi bir şey söylememesinin ardından kendi sormuş ancak yüzünün aldığı ifadeden pekte iyi şeyler duymacağı hissine kapılmıştı. "Pek, iyi değil. Yaparken, tadına bakmadın mı?" ses tonu sert bir hal almıştı. "Çok mu kötü ama elimden gel-" sözlerinin ardı arkası kesilmeden devam ederken, Ares onun eline uzanıp, sıkıca tutmuştu.

"Sadece senin biraz uğraşmak istedim güzelim, her defasında nasıl bu kadar ciddi olduğuna inanabiliyorsun" yüzünde yayılan gülümsemesi eşliğinde söylediği sıra sevglisinin ikna olmasını umuyordu. "Üzüldüğüm için söylemiyorsun değil mi?" yemek yapma konusunda gerçekten pek başarılı olmadığını biliyordu. "Gerçekten amacım seninle uğraşmaktı. Beklediğimden çok daha iyi olmuş" "Öyle mi? Bunu duyduğuma çok sevindim"Beren öyle bir ifade ile gülümsemişti ki, Ares onun gülümsemesine bakarak gülümsemişti. "Ares aslında sana söylemem gereken bir şey var" yemeğe devam ederken, aklında olanı dile getirmek istedi. "Seni dinliyorum güzelim" yemeğine ara verdiği sıra tüm ilgisi güzelleri güzeli sevgilisinin yüzünde gezindi. Söyleceği şeyin onu sıkıntıya soktuğunu hissedebiliyordu. "Ares ben yanlış bir şey yaptım"

"Nasıl bir yanlış?" sevgilisinin dudaklarından dökülecek olan sözlere dikkat kesildi Ares. "Seninle o gün, telefonda konuştuktan sonra Mehmet amcaya karşı biraz saygısızlık yaptım. Ben ona dedim ki..." sözlerine devam etmek isteyen Beren' in ardından sevgilisi başını iki yana sallamış ve sevgilisi susmak durumunda kalmıştı. "Bunu bilmek istemiyorum Beren. O benim için değerli bir adam, ona karşı yapmış olduğun yanlış yüzünden sana karşı herhangi bir öfkemin olmasını istemiyorum. Bunu aklımdan uzun zaman çıkaramam ve sana bunu yansıtmayacağımdan emin olamam" ellerinin arasında tuttuğu sevgilisinin ellerini usul usul severken, gözleri de bir an olsun ondan ayrılmıyordu.

"Sana sadece şunu söyleyebilirim ki; biz bu güne kadar yargılamadan, hesap sormadan yaşadık. Bizim sahip olduğumuz tek şey bu aile iken, buna taş atan asla biz olmamalıyız. Güç aldığımız, destek olduğumuz yine bizleriz, eğer birbirimizi kırarsak paramparça oluruz. Mesele sadece aynı çatı altında yaşamak değil. O çatı altında yaşadığın hayattan da keyif almalı ve içinde bulunduğun ailenin ne büyük bir nimet olduğunun farkında olmalı. Biz yıllarca hayatımızı buna göre şekil verdik" sözlerini dikkatle dinleyen Beren, onun düşünce yapısının farkına varırken, ailesine verdiği değerin de büyüklüğünü öğrenmiş oldu. Saat ilerlemiş ve çift oturma bölümünde, Ares' in bilgisayar ile film izlemeye karar kılmıştı. Beren hangi filmi izlemek istediğine karar veremediğinden sevgilisinden yardım istiyordu. "Alt tarafı bir film güzelim. İsmini beğendiğin bir filmi bile başlatabilirsin" Sevgilisi ile vakit geçiriyor olmak bile ona yetiyordu.

"Ben iyi bir film olsun istiyorum ama" kucağında olan biligsayarı ufak sehpanın üzerine bıkrakıp, arkasına yaslandı. "Pekâlâ, şöyle yapacağım; gözlerimi kapayıp, rastgele birine tıklayacağım ve açılan hangi film ise onu izleyeceğiz. Olur, mu?" onun bu çocuksu hallerini yüzünde keyifli bir gülümsemeye yer vererek izliyordu Ares. "Sen nasıl istersen güzelim" Beren' in gözlerini yanında oturup, onu bekleyen sevgilisinin yüzüne baktı. Onun yanında olduğuna, bir daha gitmeyeceğine ve bunun bir rüyadan ibaret olmadığına kendini inandırıyordu. Hiç başınıza böyle bir mutluluk, böyle sevinç geldi mi? Çok istediğiniz ama gerçekten çok istediğiniz bir şey nihayet gerçekleşip, artık onu yaşıyor olduğunuzda, bunun gerçekten yaşanıyor olduğunu ne kadar zaman sonra kabullenebildiniz?

Beren hala bununla ilgili sorun yaşıyordu.

Birazdan Beril ya da Çağla, onu uyandırmak için gelip, aşağıda hazırlanan kahvaltıya inmesi için ısrarlarda bulanacaktı sanki. Sihirli bir değneğin bir hüneri gibi sevgilisi bir anda yok olacaktı sanki yanından. Biraz olsun kendini toparlayıp, sevgilisinin yandan gönüşünden gözlerini ayırdığında, gözleri yeniden bilgisayar ekranına dönmüştü. Arkasına yaslandı çift Ares, kolunu sevgilisinin omzuna sarıp, onu daha da yakınına çekti. Film başlamış ve sahneler birer birer gözlerinin önünde dönmeye başlamıştı.

Karanlığın EfendisiKde žijí příběhy. Začni objevovat