50. Bölüm

94.5K 4.2K 318
                                    

Hatırladığı geçmişi ile bir süre ortamdan kopmuş olsa da, daha sonra kendine gelip, başını iki yana sallayarak, aklına dolan anıları defetmek istemişti. Dikkati sevgilisine kaydığı sıra onun çoktan ilgisinin konu üzerinden dağıldığını ve gözlerinin kafenin içinde gezindiğini gördü. Uzun zamandır masada olan kurabiye tabağındaki son parça ile bakışan Beren masanın ortasında durun kurabiye tabağını kendine doğru sevgilisinin sürüklediğini gördüğünde, başını kaldırıp, sevgilisi ile göz göze geldi.

"Bu senin hakkın Ares, bunu sen yemelisin" kendi önünde duran tabağı yeniden sevgilisine uzatacağı sıra Ares, güzel sevgilisine engel olmuştu. "Senin bu kurabiyeyi yerken, yüzünde beliren gülümseme bana bu kurabiyeden daha iyi geliyor güzelim" sözlerinin sonunda göz kırpan Ares' in ardından Beren' de karşılık olarak ona kocaman gülümsemişti. Onun sözleri ile mahcup bir ifade hâkim oldu yüzüne. Kurabiyeden ufak bir ısırık aldığında, gözlerini kapatmış ve sağa sola sallanmaya başlamıştı. Tüm bu görüntüler karşısında, Ares arkasına yaslanıp olayın sadece keyifini çıkarıyordu.

Beren kurabiyesini bitirdiğinde, beyaz fincanında kalan çikolatayı büyük bir iştahla içip, bardağı aşağıya indirdiğinde, çikolatanın azizliğine uğramış ve yüzünde çikolatadan bir bıyık şekli belirmişti. Elindeki fincanı masaya geri bıraktığında, karşısında gelen güçlü bir kahkaha sesi ile irice açılan gözleri ile karşısına baktı. Beren' in kocaman gözleri ve yüzündeki çikolatadan bıyıklı hali daha da sevimli gözüktüğünden kahkahalar ile gülüyordu Ares.

"Neden gülüyorsun?" ona sorup, öğrenmek istediğinde, yüzüne hala anlamadığı için karışık bir ifade ile sevgilisinin gülüşünü izliyordu. "Bekle, önce fotoğrafını çekmem için bana müsaade et" durum daha da karışık bir hal alsa da, Beren onu başı ile onaylamıştı. Aslında Ares' in böyle güzel kahkahalar ile gülüyor olmasından dolayı bu durumdan hayli memnundu. Ares ondan onay aldığında, masanın üzerinde duran telefonunu alıp, kamerasını güzel sevgilisinin eğlenceli görüntüsüne ayarlayıp, karşısında ki bu muazzam manzarayı artık ölümsüz hale getirmişti. "Artık neden güldüğünü söyleyecek misin?" meraktan iyice deliye dönmüşken, sevgilisinin neden fotoğraf çekmek istediğini ya da çektiği fotoğrafa neden kahkahalar ile baktığını o an sorgulamıyor sadece Ares' in konuşmasını bekliyordu.

Ares sebebini söylemek yerine telefonu ile çektiği sevgilisinin resmini gösterdi. Gözleri erkranda gördüğü resmi inceleyen Beren, utanç duygusu ile dolarken, utançla elini dudaklarına perdelemişti. Masanın üzerinde bulunan peçetelikten tek el ile zorlanarak çıkadığı peçete ile anında dudağının üzerindeki lekeyi temizlemişti. Gözlerini yeniden kaldırıp, sevgiline bakamadı Beren.

"Bugüne kadar birçok telefon kullandım. Ama içlerinden biri ile ilk kez fotoğraf çekmek istedim. Karşımda gördüğüm görüntü, son derece eşsizdi. Bu yüzden de öylece kaybolmayıp, her daim benimle olmalı" telefonunu tekrar masanın üzerine bıraktığı sıra uzanıp, sevgilisinin masanın üzerinde duran elini kavradı Ares. "Bu yaptığım çok aptalca Ares, beni uyarmalıydın" hala daha sevgilisi ile göz göze gelmekten kaçınıyordu. Bir eli ile onun elini tutarken, bir yandan da diğer elini sevgilisinin yanağına dayadı Ares. Başını kaldırmasını sağlayıp, güzel sevgilisinin, ışıl ışıl gözleri ile denk gelmeyi başardı. "Hadi ama güzelim. Benim için son derece kıymetli bir görüntüydü" "O zaman benimle bir anlaşma yap"

"Nasıl bir anlaşma?" alnı kırışarak soran Ares' in ifadesi bundan eğlendiğini gizlemiyordu.

"O fotoğraf sende kalmasına karşılık olarak, sende bana, benim istediğim şekilde poz verip, fotoğrafını çekmem için izin vereceksin" bu Ares için adil bir anlaşmaydı. Bunu kabul etmemesi, güzel sevgilisine kesinlikle haksızlık olurdu. Hem bir pozdu, ne zararı olabilirdi? "Kabul" "Söz mü?" heyecanla serçe parmağını uzatan Beren, bu konuda ki hevesini hiçte gizlemiyordu. "Söz" dediğinde, kocaman gülümseyerek baktı sevgilisinin hallerine. O da serçe parmağını uzatıp, sevgilisinin parmağına sarmıştı. Başını iki yana salladığında, şuan ki hallerine inanamıyordu. Korkunç bir depoa sahip olan adam ile şuan sevgilisi ile sözleşirken, serçe parmağını uzatan kişi aynı adam mıydı?

Karanlığın EfendisiWhere stories live. Discover now