Ares ilerlediği bu yolun sonun sevgilisine çıkacağını bildiğinden sanki hiç tanımadığı bir yolmuşçasına ona uzun ve yabancı geliyordu. Sabırsızca gaza yüklenirken, aslında belki de en büyük sabrı burada gösteriyordu. Günlerdir görmeği ve sarılmayı hayal ettiği beden birazdan kollarının arasında olacaktı. Onu kollarının arasına aldıktan sonr Ares onu bırakmak ister miydi? Günlerdir özlemeni çektiği beden öyle yakın olmalıydı ki ona; nefesi nefesine karışmalı ve kirpik diblerinin ayrımını bile görmeliydi. Malikânenin kapısını anahtarı ile açıp, içeri ulaştığında, kapıda karşılaştığı, günlerdir özlem duyduğuyu kokuyu ciğerlerine doldurdu. Ares'in ailesinin kokusu sinmişti bu eve, bu kokuya maruz kalan bedeni düğün bayram etti o an. Odasının kapısının önüne varmıştı nihayet. Elleri titreyerek kapının kulpuna uzandı. Yavaşça aralanan kapı ile birlikte nefesini tuttu Ares. Ölmekten, kendi elleri ile hayatına son vermekten birazdan karşılaşacağı beden için vazgeçmişti. İçeri adım attığında, gözleri yatağında uyuyan bedeni anında bulmuştu.

Kaybettiğiniz bir şeyi günlerdir arayıp arayıp, durduğunuz halde hani bir türlü bulamazsınız ya. Hatta öyle bir rahatsız eden bir duruma dönüşür ki bu; gece tam uyuyacağınız sıra dahi acaba en son nereye koymuştumlarla tüm geceniz bile zehir olur. Sonra hiç ummadığınız hatta o an onu aramıyorken bir anda önünüze çıkıverir. Onu bulmanın mutluluğu, rahatlığı ile mayşırsınız ya, Ares' de o an bunu yaşıyordu. Aradığını nihayet bulmuş ve artık tüm bedeni rahatlığın en özel mertebesine ulaşmıştı. Sessiz adımları ile yatağa yaklaştığında, sevgilisinin yanındaki boşluğa oturdu.

Onun sarılmış olduğu gömleğini fark ettiğinde, sanki mümkünatı varmış gibi daha da büyüdü yüzündeki gülümsemesi. Gördüğü bu güzel manzaranın karşısında; gözlerine bu görüntüyü hiç unutmamasını söylüyordu.

Nefes alışverişlerini ezberlemesi için kulaklarına ricada bulunuyordu. Ellerine onun teninin sıcaklığına alışmasını söylüyordu. Dakikalarca orada oturup, güzel sevgilisi uyurken, onu izlemişti Ares. Uyanması için sabırsızlansa da, yine de onun bu tatlı uykusundan da uyandırmaya kıyamıyordu. Aradan geçen biraz zaman sonra artık onu uyandırmak isteyen Ares, ciddi bir çabaya girmişti. Kaç kez adını seslenmiş, kaç kez uyanması için bedenini sarsmıştı ancak ne yazık ki güzel sevgilisi gözlerini aralamıyordu. Zira Beren, büyük bir baş ağrısının içinde çırpınırken, bundan kurtulmak için sevgilisinin uyku ilaçlarından almıştı. Uyanmayan sevgilisinin ardından Ares onu kucağına aldı.

Planında sevgilisi ile el elle çıkmak varken, şuan o uyurken, kucağında taşıyarak evden ayrılıyordu. Arabaya dolan sevgilisinin kokusu ile şifa buluyordu sanki bedeni. Araba yolculuğunun sonuna ulaştıklarında, artık ulaşmak istediği noktaya varmışlardı. Ares Beren' in ayrı kaldıkları bunca zaman boyunca neler yaşadığını, nelere maruz kaldığını ve katlanması gereken şeylerin farkındaydı. Bu yüzden ona müsaade ediyor ve sabırla sevgilisinin gözleri ile karşılaşmayı bekliyordu. Azrail ile karşılaşıncaya kadar birlikte geçirecekleri bir dolu günler onları bekliyordu.

Sevgilisini yeniden kucağına aldığında, pansiyona girip, sevgilisini yatağa bırakmıştı. Onun yanına uzandığında, gözleri ile her bir noktasını incelemeye başladı. Soluk teni, gözlerinin altındaki morluklar ve hayli zayıflamış bedeninin tek sorumlusu olarak kendini görüyordu. Ona bu yaşadığı günleri nasıl unutturabilirdi? Yüzüde ki o eşsiz gülümsemesi Ares' in karanlık dünyasına bir güneş gibi doğup tüm vatanını aydınlatabilir miydi?

Bunu yapmak için canla başla çalışacağına dair yemin ediyordu Ares. Ona yaşattığı bunca zamanın bunca acıyı unutturmak, ona daha iyi bir hayat bahşedebilmek için elinden geleni yapacağını biliyordu. Elleri sevgilisinin saçları arasında yer edinmiş ve usul usul gezintiye çıkmıştı. Ya elindeki silahı şakağına dayadığı sıra Doktor Ahmet o an yetişemeseydi. Ya da onu dinlemeyip, tetiği çekseydi. Her şey bir an da, hiç olacaktı. Bir korkak gibi gerçeklerin en acı yüzünden kaçacaktı. Her şeyden önemlisi ise Beren' i bu dünyada yalnız bırakacaktı. Ona verdiği sözüne ihanet etmiş olacaktı. Elleri bir an olsun durmadan güzel sevgilisinin saçları arasında gezinmişti. Güzel sevgilisinin onu beklediği gibi o da, sevgilisinin uyanmasını sabırla bekliyordu. Ne kadar zaman geçmişti, kaç dakikadır sevgilisinin nefesini ciğerlerine dolduruyordu saymamışken, gözlerini nihayet araladı Beren. Saçlarında gezinen ellere anında tepki vermiş ve eli ile uzanıp, onu durdurmuştu.

Karanlığın EfendisiWhere stories live. Discover now