"Bunların hiçbiri benim seçimim değildi. Annemin katledilişini izlemeyi ben seçmedim. Cüneyt Karal' ın oğlu olmayı ben istemedim" gözlerinin dolduğunu gördü onun, Beren. Acısını görüyor ancak sadece bu kadarı yapabiliyordu. Kahroluyordu, karşısında öfke ile bağıran bu adam için.

"Adi olan insanlar değil, hayatın ta kendisi. Her insanın derdi kendi menfaatidir. Bazıları bataklıkta doğar, bazıları da doğduğu gün evinin şahı olur" gözleri Beren' in üzerinden ayrıldı. İçindeki acıları haykırırken, gerçekten muhattabı Beren miydi, bir muammaydı. "Şanslı olanlar senin gibi mutlu bir yuvada büyürken, bazılarıda benim gibi dünyanın karanlığına boyun eğiyor. Senin dünyanı yıkan, anne ve babanı bir trafik kazasında kaybetmek oldu. Benim dünyamı yıkan şey ise anneme dokunan o adamları yalnızca izlemek olmuştu.

Keşke ben de annemi trafik kazasında kaybetseydim. Keşke bir mezara sahip ve ben de sürekli olarak ona gidebilseydim. Ben bunu seçerdim Beren. Hayat bir ayrıcalık tanıyıp sana seçenek sunuyorsa, bunu benim gibi bir adamın yanında olmayı seçerek ziyan etme" sonlara doğru alçalan sesi ile gücü çekiliyordu sanki.

Onun bu haline dayanamadı Beren, ileri atılıp, yanına varmak istese de yapmadı. "Neden canımı acıtmaya çalışıyorsun?" hıçkırıkları sözlerine karıştı. "Canın acımasın diye senden uzak durmaya çalışıyorum" "Sana ihtiyacım olduğunu söylediğimde; gözlerime bakarak gitmemi söylüyorsun. Sence de gerçekten canım yeterince acımıyor mu?" "Ben sadece gerçekleri görmeni istiyorum. Yanında olmayı istediğin bu adi adamın nasıl biri olduğunu öğren ve ondan uzak dur, istiyorum"

"Kendine şöyle şeyler söyleme artık. Asıl gerçekleri görmesi gereken sensin. Birbirimize ihtiyacımız olduğunu görmüyor musun?" onun haline bakıp, ikna etmek için çabalıyordu. Peki, ne içindi bu ikna çalışması, sevmek ve sevilmek için mi? "Anne ve babamın yokluğu senin yanındayken, hafifliyor. Senden uzak olunca huzursuz hissediyorum. Yanında daha iyi olduğumu görmüyor musun?" düz bir ses tonu ile konuşan Beren, artık gözyaşları bile onu terk etmiş gibiydi. Bir adamdan sevgi mi dileniyordu?

"Farkında olmadan sana sandığımdan çok daha fazla bağlanmışım. Öyle ki; şuan en büyük korkum, beni yaka paça bu evden dışarı atman. Bu ailenin içinde olmaktan memnunum ama seninle aynı ortamda olmayı daha çok seviyorum" gözlerini ayırmadan, yüzüne değil de, yeri izleyen adama bakıyordu. "Anlatılanlardan sonra artık onlara daha çok savgı ve sevgi besliyorum. Ama sebebi yine sensin. Seni yılmadan, bıkmadan hayata döndürmek için çabalayan ailene saygı duydum" durup biraz nefeslendi.

"Anne ve babamdan kalan tüm sevgiyi sana vermek istiyorum. Neden kabul etmiyorsun? Beni iyiliğim için olduğunu söyleyerek bu evden gönderip, yalnızlığa itiyorsun. Neden?" hıçkırıkları müsaade etmese de, içinde olan tüm fırtınayı ona da gösterdi Beren. "Karşımda ağlama, beni yapmak istemedğim şeylere zorluyor" sarılmak gibi diye geçti o an Ares' in aklından. Bu konuda kendine engel olmak isteyen Ares, tekrar gidip yatağına oturdu. Onun haline bakan Beren, ne kadar zorlandığını görüyordu. Ufak adımları ile gidip, onun yanına oturdu.

"Yaşadığın şeyler gerçekten çok ağır. Belki bu kadarı henüz kimsenin başına gelmedi" naif bir ses tonu kullandı Beren. "Omuzlarına aldığın yük, belki hiçbir zaman hafiflemeyecek. Ama hayatın sana ne zaman

seçenek sunacağını bilemezsin. Belki gözleri o kadar çok sıkıyorsun ki, bunu göremiyorsun" gözlerine bakmasa da, onu dikkatle dinliyordu Ares.

"Yaşadığın bu hayattan memnun değilsin. Hayat sana belki de şuan bir seçenek sunuyor Ares ama sen yine de, inandığın şeyi yapmak istiyorsun. Bana hayatın bir tekrarı olmadığını söylemiştin, sen neden bu şekilde bir hayat yaşamak istiyorsun? Süren dolup, diğer tarafta annen ile karşılaştığında; tüm yaptığın şeyler için bir aferin mi bekliyorsun. Ona ne söyleyeceksin Ares; bize yapılanları, başkalarına bende yaptım ve artık ödeştik. Ne olacak peki ondan sonra, annen boynuna sarılıp, seni kutlayacak mı?" onunla göz göze geldiğinde, gözyaşlarını görmedi, ama gözyaşlarından daha da acıydı, gözlerini saran o ifade. Yaralı elleri birbirine daha çok eziyet eden Ares' in eline uzandı ve sıcak avucu ile onu sıkıca sardı.

Karanlığın Efendisiजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें