elli bir

4.9K 353 41
                                    

sınır: +200 vote ve +100 yorum.

İyi okumalar!

*

Sınavdan çıkıp eve gelmemle tekrardan başka bir arabaya binmem kısa sürede gerçekleşmişti. İkra, Çağıl ve Efe beni arabayla evden almışlardı. Şimdiyse hep birlikte arabada kamp yapacağımız yere gidiyorduk. Tam olarak nereye gittiğimizi bilmiyordum.

Çağıl sürücü koltuğunda yanında da Efe oturuyordu. Her ne kadar öne oturmaya çalıştıysam da bunu başaramamıştım. Resmen Efe kaynanaydı da ben  gelin muamelesi görüyordum!

İkra'da benim gibi Efe'ye dik dik bakarken Efe sanki biz yokmuşuz gibi yola izliyordu. İkra ile sınav değerlendirmesi yaptıktan sonra aklıma gelen şeyle öksürmeye başladım. Karşımda bana göz kırpan petrol ofisi ile yalandan öksürmeye devam ettim.

"Ne oldu Su?" diyerek kafasını yüzüme eğdi İkra.

"Su!" öksürürken su istediğimi söyledim. Çağıl petrole girip arabadan inecekken koluna uzandım. "Efe alıp gelsin!"

Efe ne olduğunu anlamadığı için kaşlarını çatarak yüzüme baktı. Kafasıyla onaylayıp arabadan inerek petrol ofisinin içindeki markete koştu. İçeri girdiği an kendimi toparlayıp arabadan inerek aynı hızla Efe'nin kalktığı koltuğa oturdum. Çağıl ve İkra ağzı açık beni izlerken yaptığım şeyin ona şoka uğrattığını anladım.

"Sen çok fenasın Su." diye mırıldandı Çağıl.

"Tabii, ne sandın?"

Kafamı marketin çıkışına çevirdiğimde Efe'nin koşarak arabaya geldiğini gördüm. Arabaya bakınca benimle göz göze gelince adımlarını yavaşladı ardından omuzları çöktü. Ayaklarını yere vura vura yürüyerek kapımın önüne gelip bana birkaç saniye baktı. Sırıtarak arka kapıyı açıp birkaç saniye önce benim oturduğum yere oturdu. Kapıyı sertçe kapatınca Çağıl ile göz göze geldi. Çağıl'ın bakışlarından kaçmak için elindeki suyu açıp konuştu.

"Çok susamıştım zaten iyi oldu." gülerek suyu içmesini izledik. Yaptığım şey doğru bir şey değildi biliyorum ama onunla bu şekilde uğraşmak hoşuma gidiyordu.

Çağıl arabayı çalıştırırken emniyet kemerimi taktım. Yüzümü Çağıl'a çevirince gülümseyerek beni izlediğini fark ettim.

"Ne oldu?" diye sordum.

"Delisin ama seviyorum." iç çekerek önüne döndü. Araba hareket ederken gülümsedim. Şanslıydım. Onun gibi birisinin hayatımda olması beni çok şanslı hissettiriyordu.

Yolun geri kalanında öne geçtiğim için biraz pişman olmuştum çünkü Efe ve İkra arkada birbirleriyle çok eğleniyorlardı. Biz ise Çağıl'ın dikkati dağılmasın diye ara sıra birbirimize gülümsemekten başka bir şey yapmamıştık ama bir yandan yaptığım bu şeyden keyif almıştım. Neden mi? Çünkü yaptığım şey belki de onların yakınlaşmasına sebep olacaktı.

**

Birkaç saatlik yolculuğun ardından arabadan indik. Arabayı kamp yapacağımız alanın yakınlarına bıraktık. Çünkü bu yolun devamında arabaların gidebileceği bir yol yoktu. Mecbur eşyaları sırtlanıp kalan yolu yürüyecektik.

Çağıl ve Efe bizim çok fazla ağır taşımamızı istemedikleri için çoğu şeyi onlar almıştı. Biz ise sırtımızda çantalarla onları takip ediyorduk. Ne kadar yardım etmek istediysek bizi dinlememiş yürümeye devam etmişlerdi. Düşmemek için üstün çaba sarf ediyorduk. Hatta bu yüzden birbirimizle konuşmuyorduk bile. Konuşmak bile yorucu geliyordu. Sadece benim ne kadar kaldığını sormam dışında bir konuşma aramızda geçmiyordu.

Bakışlarımı yerden çekip etrafıma baktım. Büyük ağaçların altından geçiyorduk. Her yerde kozalak ve dal parçaları vardı. Kuşların cıvıltıları kulaklarımıza dolmuştu. Derin bir nefes alarak oksijenin burnumu yakmasına neden oldum. Bu nefes kendime gelmemde yardımcı olmuştu. Gülümseyerek yürümeye devam ettim. Karşımıza çıkan tabelalar bitince kamp alanına geldiğimizi anladım. Karşımda sonu gözükmeyen denizi görünce heyecanla etrafa baktım bizden başka kimse var mı diye. Yalnızca biz vardık.

Çağıl kocaman bir ağacın altını göstererek konuştu. "Bu ağacın altına çadırları kuralım. İki çadır da bu ağacın altına sığar." onu onaylayarak gösterdiği ağacın yanına yürüdük.

İkra heyecanla ellerini birbirine vurdu. "Deniz var, harika!" gülerek heyecanına ortak oldum.

"Önce çadırları kuralım sonra bir şeyler yer denize gireriz." dedi Efe. İkra kafasıyla onayladıktan sonra Çağıl'ın yanına gittim.

"Yardım etmemi ister misin?" bakışlarını çadırlardan çekip bana baktı.

"Olur isterim."

"Ne yapmam gerekiyor?"

"Yanımda durman gerekiyor." kafamla onayladıktan sonra çadırın yanına çöktüm. Sonradan kafama dank eden şeyle kafamı kaldırdım.

"Ha?" Çağıl bana cevap vereceği sırada Efe aramıza girerek Çağıl'ın konuşmasına engel oldu.

"Cilveleşmeyi bırakın da çalışın." gözlerimi devirip bacağına yumruğumu savurdum. Yumruğumdan kaçarak dil çıkardı.

Efe'yle uğraşmayı bırakıp Çağıl'a yardım etmek için çadırları çantalarından çıkardım. Çadır kurmayı bilmediğim için Çağıl'ın yönlendirmesiyle birlikte çadır kurduk. Tam özgüvenle çadırımızı İkra ve Efe'ye övecekken onların çoktan çadırı kurduğunu gördüm. Sadece çadırı kurmakla kalmayıp yemekleri hazırlamaya başlamışlardı.

"Ben bari odun modun toplayayım gece soğuk olur." dedim. Kafalarıyla beni onayladıktan onlara arkamı dönerek bulduğum dal parçalarını toplamaya başladım. Yanlarından çok uzaklaşmamak için sürekli onların olduğu yere bakıyordum. Topladığım dal parçalarının yeterli olduğunu düşününce yanlarına döndüm. Parçaları kenara bırakıp kamp sandalyesine oturdum.

"Kamp yapmak ne zormuş, çok yoruldum." nefesimi vererek arkama yaslandım. Çağıl'da topladığı kozalakları benim topladığım dal parçalarının yanına attıktan sonra yanımdaki boş sandalyeye oturdu.

Yerimde doğrulup bardaklara içeceklerimizi doldurdum. Yemek de hazır olunca midemize bir şey gireceği için mutluluktan gülümsedim.

Deniz karşımızdaydı, sevdiğim insanlar yanımdaydı ve midem bayram ediyordu. Daha ne isteyebilirim ki ben? Dalgaların kumsala vurduğu zaman çıkan sesi dinleyerek yemeğimizi yemeye başladık.

Çağıl'ın kulağıma bana bir şey demek için eğildiğini görünce ona yaklaştım.

"Denizle ortak noktanız ne biliyor musun?" diye fısıldadı. Merakla ne diyeceğini bilmediğim için kafamı iki yana salladım.

"İkinizde bana huzuru hissettiriyorsunuz."

***

bölüm sonu.

bölümler geç geliyor farkında ve üzgünüm. bölüm yazmak için telefonu elime alıyorum ama tıkandığım için bölüm yazamıyorum. aslında yazacağım şeyler de belli ama yazamıyorum işte sebebini anlamadım.

şey beni 500 takipçi yapar mısınız? 3-5 kişi takip ederse tamamdır ehehe

bu arada hesaplamalarımda yamulmuyorsam 55. bölüm final olacak.

tekrardan özür dilerim,

seviliyorsunuz!!

Seni Seçtim |yarı texting✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin