kırk iki

10K 614 291
                                    

sınır koyuyorum çünkü yorum yapan yok, kusura bakmayın.

+50 vote ve +100 yorum.

İyi okumalar!

**

Çağıl ile beraber çalışmak için kütüphaneye gelmiştik. Herkesten uzakta kuytu bir köşede oturmuştuk. Çağıl bana ders anlatacağı için kimsenin rahatsız olmaması adına yapmıştık bunu.

Çağıl çantamı masanın üzerine bıraktıktan sonra sessiz olmaya çalışarak çantamın içinden kimya ile ilgili ne varsa çıkardım.

"Su?" dedi Çağıl beni dürterek.

"Efendim?"

"Bu kitaplar ne?" önüme kitapların arasından konu anlatımı olanı koydum.

"Kimya kitapları."

"Ciddi olamazsın? Biliyorum benimle saatlerce göz göze gelmek için kimya çalışmayı çok istiyorsun ama bu kadar kitap biraz şov bence."

Ona kurduğum cümleyi bana hatırlatınca çok sert olmayacak şekilde koluna vurdum. Sırıtarak masaya koyduğum konu anlatımını eline alarak sayfalarda göz gezdirdi. Birkaç saniye sonra kitabı masanın bir köşesine fırlattı. Ses çıkardığı için ona kaşlarımı çatarak baktım. Bakışlarımı görünce bir şey olmamış gibi kitapların yayınına bakarak en zor olanı eline aldı.

"Konu anlatımı kitabına gerek yok. Burada ben varken o kitabı getirmeni bana edilen hakaret olarak algılarım." dudaklarını büzerek 'hıh' diye ses çıkardı.

"Oldu olacak trip at Çağıl." dedim iğrenircesine bakarken. Bu sevdiğim kişi de olsa bir erkeğin trip atması sinirimi bozuyordu.

"Tamam kız şaka yapıyorum." dedi saçlarımı karıştırarak. Kütüphanede çok fazla kişi yoktu ve herkese uzak oturduğumuz için rahatça konuşabiliyorduk. Yine de elimizden geldiği kadar sessiz olmaya çalışıyorduk.

"Biraz yaklaş sorular üzerinden konuları anlatacağım bu şekilde daha iyi olur. Az çok biliyorsundur zaten," gözlerimi kırpıştırarak baktım, "değil mi?" diye korkarak cümlesini tamamladı.

"Aslında şey," kitabın sayfalarıyla oynarken ne cevap vereceğimi düşünüyordum. "Bilm-" cümlemi bitirmeme izin vermeden eliyle ağzımı kapattı.

"Sus, sakın o cümleyi tamamlama." kafamla onu onayladıktan sonra Çağıl elini dudaklarımın üstünden çekti. Elini çektikten sonra beklemediğim bir şey yaptı. Elini öptü.

"Resmen şu an öpüştük." dedi yalandan şaşırmış bir şekilde.

Gülerek omzuna vurdum. "Salak."

"Çok ayıp insan sevgilisine hiç salak der mi?" dedi.

Gözlerim söylediği şey yüzünden şokla açıldı. "Sevgili mi?"

"Öpüştüğümüze göre kanka olduk Su. Cidden sordun mu bu soruyu?" gözlerini devirerek elini bana uzattı. Elini tuttum. Gözleri ellerimize kaydı.

"Kalem ver diye elimi uzatmıştım." diyerek güldü.

"Kalem istediğini söylemezsen nereden anlayabilirim!" elimi elinden çekmek istediğim sırada buna engel olarak parmaklarını parmaklarımın arasından geçirdi.

"Böyle de ders anlatabilirim sanırım." diyerek önümdeki kalemi aldı. Gülerek ellerimize baktım.

"Benim elim çok terler."

"Bir şey olmaz üzerime silerim."

"Bu romantik değildi."

"Romantiklik yapmaya çalışmamıştım. Şimdi sus konumuza dönelim." cevap vermeden kitabı kendime biraz çektim. Şimdi daha iyi görebiliyordum.

Seni Seçtim |yarı texting✓Where stories live. Discover now