kırk sekiz

6.2K 412 197
                                    

sınır: +200 vote ve +100 yorum.

İyi okumalar!

**

Çağıl ile basketbol maceramızın ardından onların evinin önüne gelmiştik. İkra ile parka giderek dertleşip biraz dedikodu yapacaktık. İkra'nın aşağı inmesini beklerken yalnız kalmamı istemediği için Çağıl hâlâ yanımdaydı. Çağıl ile bakışmaktan başka bir şey yapmıyorduk çünkü İkra'ya olanları anlatmadan karşısında yakın durmak istememiştim.

İkra'nın apartmandan çıktığını görünce yaslandığım arabadan uzaklaştım. "Ben geldim!" diyerek bana sarıldı.

"Hadi canım! Biz de geldiğini görmemiştik nasıl olabilir böyle bir şey?" diye dalga geçti Çağıl. Benden ayrılarak abisine öldürücü bakışlar attı. Birisini bakışlarımızla öldürebiliyor olsaydık İkra bunu başaramasa da sakat bırakırdı.

"O çirkin bamya gözlerini üzerimden çek." Çağıl'ın hitap şekline gülmemek için kendimi sıkarken İkra ile göz göze geldik. Bir ley olmamış gibi ıslık çalarak gözlerimi etrafta gezdirdim. Üstümden gözlerini çektiğini hissedince ona geri döndüm. Sırtımdaki çantayı hatırlayınca Çağıl'a döndüm.

"Bu ağır çanta ile dolaşmak istemiyorum, bugünlük sizin evinizde kalsa ben sonra alsam olur mu?" diye sordum. Çağıl cümlem biter bitmez sırtımdaki çantayı almıştı. Gülümseyerek teşekkür ettim.

"Sizin konuşacağınız şeyler vardır," bakışlarını ikimizin üzerinde gezdirdikten cümlesine devam etti. "İkinizde eve geç kalmayın." başımızla onayladıktan sonra kolumu İkra'ya uzattım. Koluma girince birlikte yürümeye başladık.

"İlk markete gidip çekirdek kola alalım," diyerek bir tepki almak İkra'nın yüzüne baktım, kafasını çevirince göz göze geldik. "Oradan parka geçeriz." kafasını ağır ağır aşağı yukarı salladı.

Markete giden yolda havadan sudan sohbet ettik. Genel olarak sınav hakkında konuşmuştuk, ikimizde her ne kadar gergin olmadığımızı düşünüyor olsak bile tam tersi çok gergindik. Üstümüzde büyük bir yük vardı. Ailelerimiz bizden umutlu olduğu için ekstra çaba gösteriyorduk. Pişman olmamak için elimizden gelen çabayı değil elimden gelen çabanın çok daha fazlasını göstermeye çalışıyorduk.

"Dershaneye denemelere neden gelmiyorsun?" omuz silktim. Yaptığım şeyi taklit ederek göz devirdi. "Rehberlikçi seni sordu, denemelere gelmeni istediğini söyledi."

"Sınava iki-üç gün kaldı, kendimi artık çok sıkmak istemiyorum. Kendim deneme çözüyorum." sınav muhabbetinden sıkıldığım için köpeğin bizi kovaladığı günden ve karakola düştüğümüzden bahsettim. İlk duyduklarına şaşırmış daha sonra ona anlatmadığım için bana kızmıştı. Kızmakta haklıydı çünkü uzun zamandır onunla birbirimiz hakkında bir şeyler paylaşmıyorduk.

Markette işimizi hallettikten sonra en yakınımızdaki parka gitmiştik. Kalabalık olmadığı için kendimize masa bulduktan sonra oturduk. Poşetten aldığımız şeyleri çıkardıktan sonra İkra'da bardaklara kolaları doldurdu. Aldığımız atıştırmalıkları biraz yedikten sonra İkra konuya giriş yaptı.

"Anlat." dedi avucuna doldurduğu çekirdekleri çitlemeye başlarken. Bu onun olaya tamamen odaklandığını gösteriyordu.

"Nereden başlasam bilmiyorum." diye mırıldandım. Elindeki çekirdek kabuğunu bana fırlatınca göz göze gelmek için ona baktım.

"Çağıl ile sevgilisiniz onu anladım. Nasıl oldu her  şeyi bilmek istiyorum." bunu nasıl anladığını sorgulamadım. Her şey zaten açıktı. Bunu anlamamak için salak olmak gerekiyordu.

"Gerçekten nereden başlasam bilemiyorum çünkü anonim olmadan önce bile daha doğrusu liseye dayanıyor bu." anlamamış gibi yüzüme baktı. Anlamamış olması çok normaldi çünkü ona bunlardan hiç bahsetmemiştim.

"Lise derken?" sorusuna cevap vermeden önce kolamdan bir yudum aldım.

"Lisedeyken Çağıl ile aramızda bir çekim vardı. İkimizde bunun farkındaydık." diyerek duraksadım. "Hatırlıyor musun? abinin mezuniyetine gitmiştik."

Kafasıyla onaylayıp çekirdek çitlemeye devam etti. Ben de anlatmaya devam ettim.

"O gün sen beni Çağıl'a itmiştin. Bu yüzden onunla dans etmiştik." sözümü keserek konuştu.

"Ay, evet çok güzeldiniz!" gülerek gözümü devirdim. Kendisiyle gurur duyar gibi omuzlarını dikleştirdi.

"O gün aramızda bir konuşma geçmişti. Bana aramızda bir çekim olduğunun farkında olduğunu ve bu çekimden hiç hoşlanmadığını söylemişti." söylediğim şeyle kaşları çatılırken çekirdeği daha hızlı yemeye başladı. "Sebebini sorduğumda seninle en yakın arkadaşız olmamızdan bahsetti."

"Ya, ne alaka ne alaka! Sanki seninle kardeşmiş gibi konuşmuş. Triplere gel." güldükten sonra devam ettim.

"O zamanlar benden uzak durmaya çalışıyordu ama bir süre sonra yaşananları unutup bir şey olmamış gibi konuşmaya devam ettik. Zaten ondan sonra sayende anonim olarak ona yazmıştım." şüpheli şekilde gülümseyince kaşlarımı çatarak ona baktım.

Anlatmaya devam etmemi beklediği için nefes almadan bu zamana kadar yaşadığımız her şeyi ona anlattım. O da beni nefesini tutarak dinledi. Arada verdiği tepkiler beni güldürürken her şeyi anlatmıştım.

"Oh be! Sonunda her şeyi anlattım, üstümden büyük bir yük kalktı." bardağımda kalan kolayı kafama dikerek bitirdim. Oturduğum yerden bardağı tekrar doldurdum. İkra ağzı açık bir şekilde bana bakıyordu.

"Ne oldu?" diye sordum. Silkelenerek kendine geldikten sonra elindeki çekirdekleri paketin içine döktü.

"Evren resmen siz birlikte olun diye her şeyi yapmış." kafamla onaylayarak ağzıma cips attım. Konuşmak iştahımı açmıştı.

İkra ile konuşmak bana çok iyi gelmişti. Rahatladığımı hissetmiştim. Bilseydim daha önce anlatırdım. Aklıma gelen şeyi ağzımdaki lokmayı bitirdikten sonra ona sordum.

"Anonim meselesini anlatırken şüpheli bir şekilde güldün. Benden sakladığın bir şey mi var?" benimle göz göze geldiği an yutkunduğunu gördüm. Tek kaşımı kaldırarak yüzüne baktım. Ağzını açıp konuşacağı sırada telefonum çalınca benim telefonu açmamı bekledi.

Ekranda gördüğüm isim içimde kötü bir hissin oluşmasına neden olmuştu. İkra kimin aradığını anlamak için yüzüme bakarken telefonu açarak kulağıma yasladım.

"Su, nerdesin kızım?" sesi şüpheli geliyordu.

"İkra ile parktayız baba, bir sorun mu var?" İkra ne olduğunu anlamak için yüzüme bakarken babam tek bir cümle söyleyip telefonu yüzüme kapattı.

"Hemen eve gel."

Bu sefer gerçekten kötü şeyler olacağını hissettim.

**

bölüm sonu.

okumadan atıyorum hatam varsa olsun o kadar ehe

sınır geçilmeden bölüm atmayacağım demiştim ama atıyorum kıyamadım. istediğin yorum sayısının yarısı bile gelmedi bu yüzden diğer bölüm sınır geçilince gelecek.

saat yine gece dördü geçmiş bile hemen uyumaya kaçıyorum,

seviliyorsunuz!

Seni Seçtim |yarı texting✓Where stories live. Discover now