MESLEK LİSELİ (Kitap oldu)

By Atikesungunapsa

2.5M 214K 76.9K

Bu bir bağımlının değil, bağlılığın hikayesi... Aykut'un en yakın arkadaşı, Mısra'nın en yakın arkadaşını ald... More

Tanıtım..
M.L 1.1 (Nabız)
M.L 1.2
M.L 1.3
M.L 1.4
M.L 1.5
M.L 1.6
M.L 1.7
M.L 1.8
M.L 1.9
M.L 1.10
M.L 1.11
M.L 1.12
M.L 1.13
M.L 1.14
M.L 1.15
M.L 1.16
M.L 1.17
M.L 1.18
M.L 1.19
M.L 1.20
M.L 1.21
M.L 1.22
M.L 1.23
M.L 1.24
M.L 1.25
M.L 1.26
M.L 1.27
M.L 1.28
M.L 1.29
M.L 1.30
M.L 1.31
M.L 1.32
M.L 1.33
M.L 1.34
M.L 1.35
M.L 1.36
M.L 1.37
M.L 1.38
M.L 1.39
M.L 1.40
M.L 1.41
M.L 1.42
M.L 1.43
M.L 1.46
M.L 1.47
M.L 1.48
M.L 1.49
M.L 1. 50
M.L 1.51
M.L 1.52
M.L 1. 53
M.L 1-54 (Final)
M.L 2.1 (Reis)
M.L 2.2
M.L 2.3
M.L 2.4
M.L 2.5
M.L 2.6
M.L 2.7
M.L 2.8
M.L 2.9
M.L 2.10
M.L 2.11
M.L 2.12
M.L 2.13
M.L 2.14
M.L 2.15
M.L 2.16
M.L 2.17
M. L 2.18
M.L 2.19
M.L 2.20
M.L 2.21
M.L 2.22
M.L 2.23
M.L 2.24
M.L 2.25
M.L 2.26
M.L 2.27
M.L 2.28
M.L 2.29
M.L 2.30
M.L 2.31 (Final)
Fragman..
M.L 3.1 (Senin İçin)
M.L 3.2
M.L 3.3
M.L 3.4
M.L 3.5
M.L 3.6
M.L 3.7
M.L 3.8
M.L 3.9
M.L 3.10
M.L 3.11
M.L 3.12
M.L 3.13
M.L 3.14
M.L 3.15
M.L 3.16
M.L 3.17
M.L 3.18
M.L 3.19
M.L 3.20
M.L 3.21
M.L 3.22
M.L 3.23
M.L 3.24
M.L 3.25
M.L 3.26
M.L 3.27
M.L 3.28
M.L 3.29
M.L 3.30
M.L 3.31
M.L 3.32
M.L 3.33
M.L 3.34
M.L 3.35
M.L 3.36
M.L 3.37
M.L 3.38
M.L 3.39
M.L 3.40
M.L 3.41
M.L 3.42
M.L 3.43
M.L 3.44
M.L 3.45
M.L 3.46
M.L 3.47
M.L 3.48
M.L 3.49
M.L 3.50
M.L 3.51
M.L 3.52
M.L 3.53
M.L 3.54
M.L 3.55
M.L 3.56
M.L 3.57
M.L 3.58
M.L 3.59
M.L 3.60
M.L 3.61
M.L 3.62
M.L 3.63
M.L 3.64
M.L 3.65
M.L 3.66
M.L 3.67
M.L 3.68 (Final)
M.L 4.1 (Nefes)
M.L 4.2
M.L 4.3
M.L 4.4
M.L 4.5
M.L 4.6
M.L 4.7
M.L 4.8
M.L 4.9
M.L 4.10
M.L 4.11
M.L 4.12
M.L 4.13
M.L 4.14
M.L 4.15
M.L 4.16
M.L 4.18
M.L 4.19
M.L 4.20
M.L 4.21
M.L 4.22
M.L 4.23
M.L 4.24
M.L 4.25
M.L 4.26
M.L 4.27
M.L 4.28
M.L 4.29
M.L 4.30
M.L 4.31
M.L 4.32
M.L 4.33
M.L 4.34
M.L 4.35
M.L 4.36
M.L 4.37
M.L 4.38
M.L 4.39
M. L 4.40
M.L 4.41 (Son Final)
Anket...
En Özel Bölüm...
Özleyenlere gelen ÖZEL bölüm...

M.L 4.17

7.6K 740 388
By Atikesungunapsa

Yukarıdaki şarkı Aykut'un açtığı şarkı arkadaşlar. Gençliğimin şarkısı. Açın dinleyin. Dmdndj. İyi okumalar. Yorumlarınızı bekliyorum.

"Yani?"

"Çift çizgi, hamileyim."

Reis dondu kaldı. Gözü testin üzerinde. Öylece durup sadece ona bakıyor. Hareket etmiyor. Belki nefes bile almıyor. Elimi uzatıp elini tuttum.

"Aykut? İyisin dimi? Bebeğimiz olacak?" Yok aga. Adama kal geldi. Oha falan oldu yani. Küresel ısınma an itibariyle durdu, kocam buzullara döndü. Bütün dünyaya yeter bu buz kütlesi. O derece donuk.

Ağır ağır başını kaldırıp gözlerime baktı. "Mısra.." Başka bişey diyemiyor bebeğim. Anca adımı söyledi ve yine sustu. Tekrar teste bakmaya başladığında eline alıp daha dikkatli baktı. Ve o an geldi.

Kutuyu ve testi elinden bırakıp sandalyeyi arkaya devirecek kadar hızlı kalkıp beni de yerimden kaldırdı. Masanın başında sarılırken bir yandan bağırmaya başladı.

"Amk lan! Baba oluyorum amk baba!" Etrafımızdaki herkes bize bakmaya başladı ama benim oğlan küfür etmeden duramıyordu.

"Ananı sikiyim lan! Daha bir hafta oldu amk! Bir haftada hamile bıraktım. Baba oluyorum baba!" Kucaklayıp etrafında döndürüyordu bir yandan. "Aykut küfür etme, herkes bize bakıyor." dememi duymadı bile.

"Duysunlar amk. Baba oluyorum laann!"

"Yavaş oğlum lan! Düşüreceksin şimdi beni!" Deli gibi döndürüyor manyak herif.

Kucağından bıraktı ama elleri hala belimde duruyordu. Başını yukarıya kaldırıp şükretmeye başladı.

"Allah'ım sen nelere kadirsin. Bir haftada kim hamile bırakır karısını benden başka, söyleyin amk, kim bırakır? Çok şükür lan. Çok çok şükür. Baba oluyorum.." Başını indirip bana baktı. "Anne oluyorsun.." dedi duygu dolu bir sesle. "Tam bir aile oluyoruz Mısra.." Tekrar bağırmaya başladı ama bu sefer masalara doğru bağırıyordu.

"Baba oluyorum! Baba oluyorum baba! Lan baba oluyorum!" Amk başka laf çıkmıyor ağzından sanki. Tabiri caizse Hazreti Adem bu tepkiyi vermemiştir eminim. Dünyada ilk baba olacak adam sanki.

Gemideki herkes alkışlayıp tebrik ederken gözlerim doldu. Eli belimde duran kocam hala bağırmaya devam ediyordu. Dönüp dönüp sarılıyor, yine bağırıyordu. "Baba oluyorum." Hayatımda ilk kez bebek haberi alan bir babanın bu kadar bağırdığına şahit oluyorum. Asil böyle bağırmamış mesela. Yada İlkay'ın kocası Murat. Yada gördüğüm başka erkekler. Susmadan bağırıyordu benim deli oğlan.

Masanın üzerinden testi ve kutuyu çantama geri koyarken kocamda masanın üzerine bol miktarda para bıraktı. Elimi tuttuğunda çiçeklerimi zorla aldım elime. Hızlı hızlı geminin çıkışına giderken merdivenlerde durup kucağına aldı. Gördüğü herkese "Baba oluyorum." diyordu yüksek sesle. Sesi kısılmazsa bu gece iyidir.

Arabanın koltuğuna beni bırakıp koşarak diğer kapıya gitti. Yanıma oturduğunda iki eliyle yüzünü kapatıp başını yukarıya kaldırdı. "Bir hafta amk lan. Ne şevk varmış bende de."

"Aykut.." dedim biraz sakinleşmesi için. "Bir hafta değil bebeğim."

Ellerini yüzünden çekip bana döndü. "Nasıl öğrendin? Ne zaman öğrendin? Bana niye söylemedin?"

"Sakin ol önce, anlatayım." Ellerimi tutup üzerinden sürekli öperken anlatmaya başladım.

"Sabah uyandığımda telefonumdan saate bakayım dedim ama telefonumdaki ay başısı uygulamasından bildirim gelmiş. Adet tarihimin beş gün geciktiğini söylemiş. Sonra bir baktım, ben geçen ayda adetlenmemişim. En son doğum günün için Kayseri'den yanıma gelmeden önce gelmişti. Sen geldikten sonra bir daha gelmedi ama ben mezuniyet sınavıydı, ödevdi derken unutmuşum. Sabah seni aradım, telefonun evdeydi. Markete gittiğim zaman eczaneden test aldım, eve geldiğim gibi yaptım çıktı. Senin böyle bir organizasyon yaptığından haberim yoktu, sevdiğin yemekleri yaparım ve evde kutlarız diye düşünüyordum. Yemekte söyleyecektim sana. E buraya geldiğimiz için, böyle bişey geldi aklıma." Ellerimi öpmeyi bırakıp alnımdan öptü.

İki elini de yüzüme getirip alnını alnıma yasladı. "Mısra.." dedi sessizce. "Seni çok seviyorum karım. Bana verilebilecek en güzel hediyeyi verdin. Sana ne verdiysem çoğaltıyorsun.." Bir elini kasıklarımın üzerine koyup devam etti. "Sana bir verdiğim her şeyi bin yapıyorsun sevgilim. Seni çok seviyorum." Elimi kaldırıp çıkmaya başlayan sakallarına koydum. "İyiki veriyorsun, vermesen çoğaltamam ki. Çünkü nasıl çoğaltayım?" Sakinliğimizi ve romantikliğimizi bozan kahkahasını atıp son ses şarkı açtı.

Arabanın camları açık, yanından geçtiğimiz herkes bize bakarken camdan insanlara "Baba oluyorum." diye bağıra bağıra Mudanya'dan çıktık. Açtığı şarkı ne diye sorun Allah aşkına.

"A ella le gusta la gasolina
Dame más gasolina
Como le encanta la gasolina
Dame más gasolina" Adam bağırıyor, benim oğlan bağırıyor. Üç şeritli Mudanya yolu ikisinin sesiyle inlerken mahalleye girdik. Gelen geçen herkese "Baba oluyorum." diyor hala. Millet deli gözüyle bakıyor ama umrunda değil.

Evin önüne geldiğimizde durdu ve şarkı bitti. "Bekle." dedi hızlıca arabadan inerken. Gelip kapımı açtı, elimi tutup öyle indik arabadan. Annemlerin eve doğru giderken başını yukarıya kaldırıp "Açın kapıyı! Anne! Baba! Kapıyı açın!" diyordu. İnsanlar telaşla kapıyı açtıklarında "Ne oluyor oğlum?" diye sordular.

Bir yandan ayakkabılarımızı çıkartırken bir yandan bağırıyordu. "Laaaaann! Baba!" dedi babama bakıp. "Dede oluyorsun dede!" Anneme baktı. "Babaanne oluyorsun anne!" Yine başını yukarıya kaldırdı. "Baba oluyorum lan!" Bir taraftan annem, bir taraftan babam, bir taraftan Berrak bana sarılırken deli herif götünü yırtıyordu.

"Ya ben hala mı olacağım şimdi?" Artık tutamıyorum kendimi. Gözümden akıp akıp iniyor.

"Ay çok şükür Allah'ım. Sağlıklı hayırlı evlat versin Rabbim." Sadece ben değil, Aykut dışında herkes ağlıyordu. Babam bile sarılırken burnunu çekiyordu. "Çok sevindim kızım. Hayırlısıyla kucağımıza almak nasip etsin Allah."

"İnşallah baba." dediğimde Aykut'un sustuğunu farkedip ona baktık. Bozuk bir suratla göz gezdirdi hepimizde. "Bana da desenize. Ben yaptım onu ben! Bende baba oluyorum." Üçüde gidip ona sarıldı bir sefer.

Sonunda oturabildiğimiz zaman annem hala ağlamaya devam ediyordu. Aykut belimin arkasına yastık koyuyor, bişey isteyip istemediğimi soruyordu. İstemiyordum. Şimdilik.

"Doktor bulmak lazım kızım şimdi, bildiğin var mı?"

"Yok anne, nereden olacak? Daha önce hiç gitmedim." dediğimde kendi doktorunu önerdi. "Mudanya yolunda bir iş merkezinde, benim gittiğim doktor var. Evren Evrenoğlu." Amk o ne biçim isim lan diye düşünürken Aykut atladı.

"Kadın mı erkek mi?" Annem böm böm yüzüne baktı. "Kadın oğlum, erkek doktora baban beni gönderir mi?" Aga bu sülalede genler fazla kuvvetli. Kıskançlığı da babama çekmiş bu oğlanın.

"He tamam o zaman. Hemen al randevu. Pazartesi günü gidelim." El mahkum oğlunu onaylayan annem, telefonunu alıp sekreterine mesaj atmaya başladı. Özel muayenesi olan işinin ehli bir kadın doğum uzmanıymış. Eyvallah aga, aşağısı bizi kurtarmaz zaten.

Yerinde fazla oturduğunu farkeden kocam baba adayı olacak kişi yine bir anda ayaklandı. "Çağrışan'a gidiyoruz." Hadi bakalım. Koşar adımlarla tekrar arabaya döndük. Bu sefer müzik sesi açmak yerine telefonu arabaya bağlı olduğu için içerideki küçük ekrandan Asil bokunun numarasına tıkladı.

"Alo." dedi Asil boku kaba sesiyle. "Hayırdır Aykut, evlilik yıl dönümünüzü bizimle geçirmeye mi karar verdiniz? Oğlum gidin evinizde ne bok yiyorsanız yiyin." Ben bunun benim abim olduğundan şüpheliyim. Yada erkek milleti kendi arasında sürekli uçkur muhabbeti yapıyor. Damat, abi falan dinlemiyor.

"Baba oluyorum baba! Yemişim yiyeceğimi Asil abi, dayı oluyorsun." İki şerefsiz herif, ayıplayarak bakıyorum kocamın yüzüne.

"Harbi mi lan?" Öteki şerefsizde heyecan yaptı.

"Harbi lan Asil abi. Harbi lan. Harbiden baba oluyorum, baba." Doğuma kadar sıçtık. Benim oğlan bozuk plak gibi 'Baba oluyorum baba' diyecek galiba. Sonra da 'Baba oldum baba' der. Ayvayı yedik.

"Kardeşim benim be. Bu ne hız? Valla çok sevindim. Mısra yanında mı?"

"Burdayım pislik insanlar." dedim bozuk bir sesle.

"Kardeşim.." dedi uzatarak. "Hadi hayırlı olsun. Bak Petek'te hayırlı olsun diyor."

"Sağolun, sağolun. Hadi görüşürüz." Cevap dahi veremedi. Boğazında kaldı söylecekleri ama bana ne amk? Ama benim adam durmuyordu. Amcamı aradı şimdi de.

"Amca, dede oluyorsun." Amk kendi sülaleme bari ben haber verseydim. Bu ne lan? Resmen bağırırken boğazındaki damarları şişiriyordu.

Amcam önce bir çığlık attı, arkadan yengeme seslendi. "Çok sevindim amcacım. Hayırlı evlat olsun inşallah." İkimizde teşekkür ettik. Yengemle konuştuk, kapattığım gibi dedemi aradı bu seferde.

"Sadık dede." diye bağırdı. Çok şükür sesi baya sağlam. Dayanıklı hani, hakkını yememek lazım.

"60. torunun.." derken direksiyonu sıktı, siz düşünün. "..geliyor dede. 60. torunun." Ellerinin üzerindeki belirgin damarlar iyice belirdi. Koskoca arabanın direksiyonu elinde kalacak şimdi, göt herif.

Dedemde kısa vadeli bir sessizliğin ardından neşeli bir ses geldi. "Çok sevindim oğlum. Allah eline ayağına kavuştursun inşallah.." Sona doğru sesi titremeye başladı. Benimle de konuşunca kapattı ve Çağrışan'a girerken kornaya basmaya başladı. Düğün konvoyu gibi, köyün ortasında bulunan Aydın dedenin evine geldik. Millet ne oluyor diye bakarken bizimki evin önünde durdu. Arabadan inerken kollarını iki yana açıp yukarıya doğru bağırdı. "Baba oluyorum baba." Yemin ederim midem bulanmaya başladı. Hakkaten bak.

Aydın dedenin bahçeye hızlı bir giriş yaptığımızda şükürler olsun sesini hiç kısmıyordu. Hayvan gibi böğürüyordu.

"Dede! Amca! Yenge! Kızlar!" Yemin ederim götü yırtıldı.

"Baba oluyorum baba!" Vallaha kusacağım şimdi. İnan ki kusmak üzereyim.

Ahmet abiler merdivenlerden inerken Aydın dedem de kapısını açtı. Dedemin yanına giderken hala bağırıyordu. "Mısra hamile dede, Mısra hamile." Çok şükür başka bişey diyebildi sonunda.

Dedem anında sımsıkı bir kucaklaşma gerçekleştirdi. Nice tüfekli adam ses çıkartmadan Aykut'a sadece sarılıyordu. Ahmet abiler geldiklerinde beni tebrik ettiler ama dedem gözlerini sıktı ve tüfeklerden yaşlar aktı. Bu günü bekliyormuş ağlamak için. Dede tüfeğin paslanacak demek istesem bile demedim. 

Onlara da olayı baştan sona anlattık. Kızlar heyecanla, Fatma abla sevinçle bana sarılırken Ahmet abi yüzyılın gururuyla Aykut'a sarıldı. "Aferin yeğenim sana, daha bir haftada.." Yav he he. Piç herif olayı bildiği halde bozuntuya vermeyip götünü kaldırdı. Egolayzırdan nasıl bir baba olacak, Allah'ım sonumuzu hayır et.

Haber vereceğimiz insanları bu akşamlık bitirme kararı aldım eve geldiğimizde. "Aykut yarın herkes bizde zaten, o zaman söyleriz. Şimdi kimseye bişey deme."

"Çatlarım amk. Çatlarım." Daha fazla dayanamayıp gülmeye başladım. Bebeğimden bebeğim olacak resmen.

Odamızda üstümüzü değiştirirken sakallarına ellerimi koydum. "Bebeğim bir sakin ol. İlk baba olan insan sen değilsin."

"Ama ilk kez baba olacağım." Haklı aga. Bende ilk kez anne olacağım ama bana tepki vermeye fırsat bırakmıyor.

"Biliyorum." dedim gülümseyerek. "Ama şimdi bizim evlilik yıldönümümüz sonuçta, hani kutlama yapıyorduk biz." Gömleğinin düğmelerini açmaya devam ettim. Yarıya kadar o açmıştı zaten.

"Çifte kutlama mı yapsak acaba?" Ellerimi yavaşça göğsünden kollarına doğru ilerletip gömleği çıkarttım. Kasıldığını hissediyorum ama kaşlarını çatıp geri çekildi.

"Bebeğe bişey olmasın?" Bu günleri de görecektik, evet. Aykut adam olmuş, kesin kanaat getirdim artık. Kendinden önce beni düşünürdü, şimdi bebeğini düşünüyor.

Baygın baygın baktım. "Aykut bir haftadan beri canımı çıkarttın. O zaman olmadıysa, şimdi de olmaz."

"Olsun.." dedi sakince. "Yani olmasın. Ona bişey olmasın." Ama çok güzel konuşuyor, bide elini kasıklarımın üzerine koyup masum masum bakıyor yüzüme. Gözlerim doluyor ve ben engel olamıyorum.

"Pamuk ipliğine bağlı değil o." Şerefsiz hormonlar şehri çoktan kuşattılar aga. Anlamam lazımdı zaten. Çünkü bu hafta ve Kütahya'da olduğum sürece sürekli aklımın bir köşesinde duruyordu. Normalde şikayet ederim, bir haftadır bir kere şikayet etmedim. Aksine ben daha istekliydim.

"Yok." dedi başını sallayıp. "Ben korkarım Mısra. En azından doktora gidelim, sonrasına bakarız." Başımı eğdiğimde her ne kadar gözüme fazla çekici gelen çıplak teni olsa da kabul ettim.

Elimden tuttu. Geri geri bir iki adım atıp yatağa oturduğunda beni de kucağına aldı. "Karım.. Sana ne kadar teşekkür etsem az, ne desem az.. Ama niye bozuluyorsun?" Bilmiyor ki hormonlarım değişiyor.

"Hormonlar." dedim gözlerimi kaçırarak. Alay edercesine gülüp boynumdan, yanaklarımdan, saçlarımdan, alnımdan öptü. Keşke dudağıma gelmeseydi. Zaten kucağındayım, bide dudağımdan öpmesi.. Tövbe tövbe.

Üzerimizi değiştirip her gece yattığımız pozisyonu aldık. Bu sefer de "Mısra sıkışmaz dimi?" diye sordu. Yok artık yani. Aga daha ne kadarlık bebek, ne sıkışması Allah aşkına?

Kızarak başımı boynundan çıkarttım. "Aykut saçmalama. Minicik bişey daha ne sıkışması?"

Ben kızıyorum, o gülüyor. "Tamam bebeğim kızma, doktordan gelince bakacağım senin çarene." Şerefsiz koca.

"Çok komiksin." diye kızmaya devam ettim.

"Ah bu hormonlar.." dedi gülerek. "Derdim hormon değil sadece." diyince gülmeyi rafa kaldırıp Aykut ciddi reis oldu. "Ne peki?"

"Müsaade etseydin de keşke amcamlara bari ben haber verseydim Aykut. Herkesi sen aradın, sen söyledin. Bende anne oluyorum ya hani, o bakımdan yani.." Dedemi en azından ben arayabilirdim ama fırsat bırakmadı. Baba oluyorum diye bağırırken, anne oluyorum diye bağırmak isterdim. Bu da en doğal hakkım.

Kollarını daha çok sarıp başımı yine boynuna koydu. "Ya benim sevgilim buna mı kızmış. Napayım bebeğim? Görmedin mi halimi, bütün Mudanya biliyor, bütün mahalle, bütün köy.. Heyecandan ne yapacağımı şaşırdım."

"Tamam anlıyorum ama bende bir insana söyleyebilirdim."

Saçlarımı öpüp koklayıp "Yarın ressamlığa, metala sen söyle o zaman." dedi. Hay Allah razı olsun. Valla bak.

Hevesini kırmamak adına konuyu daha fazla uzatmadık ikimizde. Heyecandan uyuyamadığını biliyorum ama ben uykuma yenik düşüyorum. Evet hormonlar. Uzun zamandır uykuya eğilimim fazla zaten.

Ertesi gün sabah tahmin ettiğim gibi kocam heyecandan uyuyamamış, bende hormonlardan uyumuş olarak uyandığımda aşağıdan ıslık çalan kocamın sesini duyup yanına gittim. Kahvaltı hazırlanmıştı.

"Bebeğim." diyip önce alnımdan ve dudağımdan öpüp, sonra eğildi. Geceliğimi kaldırıp kasığımın üzerinden öpüp konuşmaya başladı. "Size kahvaltı hazırladım bebeklerim. İkinize de günaydın." Elini karnımda bırakıp doğrulunca bir daha dudağımdan öptü. Acaba bilerek mi yapıyor? Farketmiyor herhalde. Evet farketmiyormuş. İstekli bakışlarımı görünce elini karnımdan ve belimden çekip sandalyeyi işaret etti. "Buyurunuz sultanım."

İçten içe bu halimle acayip eğleniyor olduğunu görmem için onu tanımama gerek yok. Baya baya eğleniyor, çünkü kendisi bir şerefsiz. Bıyık altından gülüş derler ya, aynen öyle gülümsüyor sürekli.

Kahvaltımızı yaptıktan sonra beraber evi toparlamaya başladık. Ailemizin organizatörü Fulya hanımın ekibinden iki kız gelip Duru'nun doğum günü için bahçeyi süsleyeceklerdi. Kocam sağolsun beni yormuyordu. Hatta ben hazırlık yapacaktım ama gidip babacan pastanelerden birisinden almaya karar verdi.

Yemyeşil çimenlerin üzerindeki gri masayı pembe, beyaz ve gri sedefli balonlarla, tüllerle, çiçeklerle süsleyen kızlar gittiler.

Üzerimizi değiştirirken ressamlık ve metalden gelenler oldu, kocam gidip kapıyı açtı. Herkes hazırdı, bahçe şahaneydi ve pastada masada yerini aldığı esnada son kez zil çaldı.

Atakan ve Mehtap Betül'leri getirmişti. Yine habersiz bir organizasyonun peşindeydik. Şoka giren Betül ve Koray vardı karşımızda. Ama pastanın, masanın, balonların üzerine atlamak isteyen bir Duru vardı. Betül'ün kucağından alacağım zaman Aykut gelip engelledi. "Bebeğim dikkat et." Aldık mı arabadan ham bostanı aga? Yandım doğurana kadar.

Mum üflerken güzeller güzeli Duru'nun keyfine diyecek yoktu. Hediyelerini verdik, hepsinin poşetini yırtıp attı. Oyuncaklar geç bu tarafa, kıyafetler git öteye yaparak ayrım yaptı.

Kendini daha fazla tutamayan kocam yanıma geldiğinde bahçeye bakarak salondan çıkış kapısının önünde durduk.

"Beni dinleyin lan!" dediğimde herkes bana baktı. "Size bir haberimiz var." dedim gülerek.

Kocam bana ben kocama bakarken söyledim gitti. "Bizde anne baba oluyoruz artık." Bir tek Aykut baba olmuyor yani, bende anne oluyorum.

"Hamileyim." dediğim an çığlıklar koptu. Resmen 5.5 deprem etkisi yarattılar.

Herkes bir taraftan soru sorarken bütün soruları tek seferde cevaplayıp anlattım. Dün öğrendik falan.

Bütün tebrikleri kabul ederken Berkay, Gökay ve Merter'e geldi sıra. "Ay ben ne olacağım şimdi?" Diye heyecanla soran Berkay'ı Gökay cevapladı.

"Teyze oluyorsun."

Ve bunu Berkay anlamadı. Karnıma doğru eğilip "Teyzecim, canım teyzem, aşkım teyzem." diyordu. Ama sonunda kendisinin bir erkek olduğunu hatırlayarak ters bakışlar eşliğinde kalkıp Gökay'a baktı.

"Ben teyze oluyorsam, sende hala mı oluyorsun Gökay?"

"He amk, bende anneanne." dedi Merter. "Bak valla yakışır." diyerek hayatının hatasını yapsa da her şey için çok geçti. Enseye şaplağı yedi bir kere.

"Dayı oluyorsun, dayı." dedim Berkay'a. Hepsiyle sarılıp tebrikleştik ve bitti. Galiba Bursa öğrendi. Öğrenmeyen kalmadı diye umut ediyorum. Çok şükür.

Kimin açtığını anlamadığım ağır bir halay sesi kulağıma dolunca masadan pembe peçetelerden kaptım bir tane. Sıralandık, dizildik. Yavaş yavaş 'Deryalar' diyip, aynı yavaşlıkta halay çektik. Hem Duru kuşumun doğum günü, hem teyzesinin bebeğinin kutlaması vardı. Kocamın hali herkesten iyiydi. Gözü sürekli üzerimde, keyfine diyecek yoktu.

Dışarıdan birisi görse yemin ederim huniyi kafamıza takar, önlüğü ters giydirirdi. O derece deliydik. Halay başı ben sakin olsam da kızlar bağıra bağıra söylüyordu türküyü. Mutluyduk aga be. Valla bak. Kim derdi ki lise koridorlarında, elimde kravatla çektiğimiz halayı evimin kocaman bahçesinde çekeceğiz.. Ve üstüne üstelik karnımda bir bebekle.

Aykut'un gözlerinden, Aykut'un saçlarından, Aykut'un bakışlarından, Aykut'un burnundan, Aykut'un dudaklarından, kısacası her şeyi Aykut'a benzeyen bir bebeğimiz olacak. İyiki olacak.

"Bebekler cennet kokar derdi annem." dedi yatağımızda uzanırken. Saçlarımdan ve boynumdan derin nefesler alıyordu, eli karnımın üzerinde..

"Bebeğimizin kokusu senin kokundan olacak, demedi deme."

"Ama aynı senin gibi olacak." dedim derin bakışlarına dalarken.

"Hayır.." O da bana benzetmek istiyordu. "Her şeyiyle sen olmalı.." Biliyorum bana benzetene kadar ordunun ağa babasını kurarsın.

Baba oluyorum baba. Baba oluyorum. Ananı sikiyim baba oluyorum. Amk lan baba oluyorum. Of Aykut öldürdün beni gülmekten Ya çok şerefsizsin. Dndndjdndn. Neyse kızlar ressamlık teyzeliğiniz hayırlı olsun bu arada. Allah hepinize anne olmak nasip etsin. Aşağıya bakmayı unutmayın

"Niye bu güne kadar benden gizledin peki?"

"Nasıl söyleseydim? Ne deseydim Mısra?" Gözleri dolunca etrafa bakınmaya başlayıp derin bir nefes aldı.

"Söyleyemezdim."

Continue Reading

You'll Also Like

1.1K 133 9
Kitap bize ait değildir. Halit Ertuğrul'un KENDİNİ ARAYAN KADIN isimli kitabını hiçbir ekeleme / çıkarma yapmadan yazarından izin alarak yayınlamakt...
493K 14.3K 52
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!
3.2K 195 3
"Her şeyi görmüş olmalı abi," Dedi,farklı bir adam konuşarak."Onu da öldürelim." Onu da öldürelim. Geceye soğukluğunu katan bu cümle beynim'de birkaç...