Anonim: Yıldız Tozu

Von Blanco_S

2.8M 150K 78.2K

🌟10.06.2018'de yayınlanmaya başlanmıştır.🌟 "11/D" olan konuyu "12/D" olarak değiştirdiniz. +0545: O grubun... Mehr

0.0
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2 (Ara Bölüm)
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3 (Ara Bölüm)
3.4
3.5
3.6
3.7
3.8
3.9
4.0
4.1
4.2
4.3
4.4
4.5
4.6
4.7
4.8
4.9
5.0
5.1
5.2
5.3
5.4
5.5
5.7
5.8
5.9
6.0
6.1 (Ara Bölüm)
6.2
6.3
6.4
6.5
6.6
6.7
6.8
6.9
7.0
7.1
7.2
7.3
7.4
7.5
☆ F İ N A L ☆
☆Instagram☆
↬ Özel Bölüm ↫
Duyuru

5.6

26K 1.5K 820
Von Blanco_S

(Medya: Aden ❥) (Bölüm içinde çalacak şarkı da var 💖)

🌟🌟🌟

Başımı kaldırdım ve yapıştırdığım yıldızları izledim. Kendime özel bir ütopya kuruyordum. Evimde, odamda benimle olan tek şey kendi yıldızlarım ve kendi ayım olacaktı.

"Umarım parlarsınız." Yatağımdan kalktım ve ışığı kapatıp kendi gökyüzüme baktım.

Hayalimdekinden daha güzeldi. Gerçek olmasalar bile mutlu ediyorlardı beni.

Artık kendime ait bir gökyüzüm vardı.

Telefonumdan yükselen ses ile kafamı tavandan çekip komidinde duran telefonuma yaklaştım. Beklemediğim bir isim beni arıyordu.

"Alo?" Dedim garip bir ifadeyle. Hiç onunla telefonla konuşmamıştık. Neden beni arıyordu ki?

"Merhaba Dila. Biliyorum saat biraz geç ama seninle konuşmam gerek."

Telefonu kulağımdan uzaklaştırıp saate baktım. Saat ona geliyordu.

"Bu saatte konuşacak kadar önemli mi Su?"

Odamın içinde tur atıyordum. Su'yu hafiften kıskanmaktan nefret ediyordum. O her zaman sevilen kızdı. Kimse onunla dalga geçmeye cesaret edemiyordu. Çünkü buna izin vermezdi.

"Evet önemli. Senin hakkında."

Benim hakkımda onun bildiği bir şey vardı ve bunu konuşacaktık. Garip gelmedi değil.

"Tamam. Sahilde buluşsak olur mu?"

"Olur. On dakikaya orada olurum." Dedi ve telefonunu kapattı.

Neler dönüyor cidden merak ediyorum. Su ile konuşacağız. Çok garip.

🌟🌟🌟

"

Merhaba."

Yanına oturdum ve başımla onu onayladım. Her an biri çıkıp beni pataklayabilirlermiş gibi geliyordu.

"Seni bu saatte çağırmam gerekiyordu cidden önemli."

"Anlatacak mısın artık?"

Sarı dalgalı saçlarını kulağının arkasına itti ve bana doğru tam döndü.

"Okul çıkışı sizin sınıftan birkaç kızın konuştuğunu duydum. Yarın beden dersiniz varmış sanırım."

Ders listesini gözümün önünde canlandırıp dediğini içimden onayladım. Evet, yarın lanet beden dersi vardı.

"Evet."

Su kaşlarını kaldırıp nasıl söyleyeceğini bilemediğini belli etti. Derin bir nefes alıp gözlerini gözlerime kenetledi.

"İster bana güven istersen güvenme ama kızlardan duydum bunu. Soyunma odasında seni kıstırıp haddini bildireceklermiş. Dikkat etmen için söylemem gerektiğini düşündüm."

Ne tepki vereceğimi bilmiyordum. Su beni korumak istiyordu. Alkın'dan hoşlanmış olsa da beni korumak istiyordu.

"Neden bunu anlatıyorsun ki? Ne de olsa aramız pek iyi değil. Hem sen Alkın'dan hoşlanmıyor musun?"

Su başını yere çevirdi. Sarı saçları yüzünü örterken onu inceliyordum. Saçlarını tekrar kulağının arkasına yerleştirip beklemediğim bir hareket yaptı ve elimden tuttu.

"Alkın'dan hoşlanmam geride kaldı. Seninle bir sinir kavga etsem de pişmanım Dila. Ben öyle biri değilim. Bir erkek için kavga edecek biri değilim. Görkem'e telefonu verdiğim için de pişmanım. Ama beni kandırdı. Onlardan koptum ve şuan daha mutluyum. Senin de mutlu olmanı istiyorum."

Minik bir tebessüm oluştu yüzümde. O da bana bakıp gülümsedi. Belki çok yakın olmasakta bu bir arkadaşlığın başlangıcı bile olabilirdi.

"Dikkat et. Soyunma odasında yalnız olmamaya çalış."

Elini çekti ve ayaklandı. Gitmeden önce durdu ve bana dönüp konuştu. Ne diyeceğini merakla bekliyordum.

"Sen dalga geçilecek biri değilsin Dila. İzin verme buna. Ya da o yazılanlara, söylenenlere inanma. Saçın sen istiyorsun diye güzel olsun ya da notların sen istiyorsun diye yüksek olsun. Birini seviyorsan saklama ya da onu bekletme. Şuan kayalıklarda içen iki kişi var. Bekletme onu. Seni bilen biliyor. Sadece yediremiyorlar."

Gözüm doldu istemsizce. Gülümsedi ve arkasını dönüp uzaklaştı. Teşekkür edemeden gitti.

Telefonumu cebimden çıkardım ve paylaşılan son fotoğraflara baktım. Alkın ve Berke aynı yerden fotoğraf atmışlardı. Demek ki onlar oturmuş içiyordu.

Cebime attığım kulaklığı çıkardım ve ilk defa düzgün oluşuna şaşırıp bunun iyiye işaret olduğuna inandım.

Kulaklığı kulağıma yerleştirdim ve listeyi karıştırdım ama garip bir şey oldu. Kaşlarımı çatarak listeyi inceledim.

Bütün şarkılar gitmiş, yerini Back To You almıştı. Artık bunun kasden yapıldığını anlayabiliyordum.

Şarkıyı dinleyerek kayalıkların oraya ilerledim. İşte, orada oturuyorlardı. Yanlarına gitmek için cesaretim yoktu ama buradan görebiliyordum.

Bir süre şarkıyla beraber onu izledim. Sarı saçları kapşonlusunun şapkasından çıkmıştı. Berke ile bir şeyler anlatıp sigara içiyorlardı. Ki normalde Alkın sigara içen biri değildi.

Hayatıma bu kadar etki edeceğini nereden bilebilirdim ki? Bir anda girip kalbimi hızlandırmıştı. Şimdi içiyordu. Yıldızlara karşı içiyordu.

Cebimde olan ellerimi yumruk yaptım. Gidebilirdim yanlarına. Bu gece her şeyi çözebilirdim ama yapamıyordum. Çünkü korkuyordum. Çözülmeyecek diye korkuyordum.

Alkın ayağa kalkarken ben de kapşonlumu kafama geçirdim ve arkamı döndüm. Biliyorum, Alkın beni böyle bile tanır ama belki içtiği için saklanmam kolay olur.

Saklanmak için fazla salağım. Ama neyse ki ters yöne gitti ve beni görmedi.

Alkın'ın gitmesinden dolayı hızla o tarafa doğru yürüdüm. Berke hala oturmuş içiyordu. Bu çocukta bir haller var ama neyse.

"Sence de fazla içmedin mi?"

Kafasını kaldırıp bana baktı. Kulaklığımı çıkarıp yanına oturdum.

"Aklım uyuşunca iyi hissediyorum." Diye geçiştirdi. Ben de gökyüzüne baktım. Yıldızlar, benim tavanımdakinden daha güzellerdi. Keşke kendi tavanıma yıldızları yerleştirebilsem.

"Artık Alkın'la yüzleşmen gerekiyor Dila. Bu böyle yürümez. Herkes kötü oluyor. Bazıları ümitleniyor ayrıldınız diye. Alkın zaten güçlü dursa bile içiyor. Artık konuşmalısın."

Kaşlarımı çattım. Sadece bir cümle dikkatimi ona vermemi sağlamıştı.

"Kim ayrıldık diye ümitleniyor?"

Kıskançlık denen duygu bedenimi ele geçirirken Berke denize baktı ve omuzlarını silkti.

"Alkın'ı isteyen kızlar var. Ee... seni de seven birileri vardır."

Güldüm ama öyle böyle değil. Hayatımda duyduğum en iyi espriydi sanki bu. Berke hiçbir tepki vermiyordu. Koluna hafifçe vurdum ve bacaklarımı uzattım. Bu arada kayalıklar artık soğuk oluyormuş bunu fark ettim.

"Bütün okul benden nefret ediyor, Berke."

"Bütün okul değil. Mesela biz seni seviyoruz. Sonra Alkın seviyor hem de aşırı seviyor."

Toplasan on kişi bile etmiyordu. Beni teselli etmeye çalışmasına gerek yoktu ben her şeyin farkındaydım. Yani neredeyse her şeyin.

"Yüzleşmekten korktuğun bir anın olmadı mı hiç? Yüzleşmek kolay değil."

Berke şişeden biraz daha içti. Ben öylece duruyordum. İçmek gibi bir hata yapmayacağım. Hem yarın okul var.

"Oldu ama zamanı gelince karşısına geçip takır takır söylüyorsun hislerini."

Sinsi bir gülüşle Berke'nin omzuna kendi bedenimle vurdum. Sarhoş ya hemen yıkıldı. İstemsizce gülerken o birkaç küfür mırıldanıyordu.

"Kimler aşkını itiraf etmiş böyle! Aman aman yenge kimmiş."

Berke yüzünü buruşturdu ve gözünü devirdi. Dikkat et Berke gözüne bir şey olacak.

"Yenge falan yok. Yürümedi o iş."

"Aaa! Neden yürütemediniz ya? Ne güzel bir yengemiz olacaktı."

Berke bir yudum daha aldı ve denize baktı. Uzun uzun kederli bakışlar. Aşık olmak iyi bir şey değil arkadaşlar. Aşık olmayın yoksa Berke gibi olursunuz.

"Yürümedi işte. Denedik olmadı. O da salak zaten unuttuk bitti her şey."

Bana baktı ve ayağa kalktı. Elini uzatırken yüzüne baktım ve elini tutup ayaklandım.

"Bu gece Alkın'la yüzleşmeye var mısın? Seni ona götürmek isterim."

Başımı iki yana salladım. Ama gülümsüyordum çünkü biraz da olsa rahatlamıştım.

"Bugün değil ama en yakın zamanda yüzleşeceğim. Onu görürsen içmemesi gerektiğini söyler misin? Sen de içme ama."

Gülümsedi. Gamzesini görünce ben de gülümsedim.

"Tamam. Saat geç oldu git artık."

Ve gittim.

🌟🌟🌟

Uzun bir paragraf vardı karşımda. Sıramın üzerinde duran kağıdı aldım ve sınıfın boş olmasından hafif mırıldanarak göz gezdirdim.

Hafif çirkin bir yazıydı. Bir erkeğe ait olduğu her halinden belliydi.

Cam kenarında olan boşluğa oturdum ve kağıdı tam açıp okumaya başladım.

'Şairane şeyler yazamam ben. Ama bunu yazmaya baya uğraştım. Umarım biraz olsun okuyup gülümsersin.

Seni ilk gördüğüm yer 9/C sınıfıydı. O zamanlar baya velettim tabii. Seni görünce hafiften düştüm ama öyle böyle değil.

Salak olduğumu biliyorsun zaten. Boşuna salak anonim falan demiyordun yani. Salak salak bakarken tutuştu kalbim birden. Ben aşk adamı falan değilim Dila. Annem de ismimi pek doğru seçmemiş bu konuda. Ama seni görünce ilk defa aşk adamı olabileceğimi fark ettim. İlk defa ben de yazı yazabilirim dedim.

Zor dönemler geçirmenin nedeni olmak beni o kadar kötü yapıyor ki. Keşke diyorum keşke o anlarım hepsini ben yaşasam.

Senin güzelliğin içinden geliyor Dila. Hakaretlere inanma. Yüzün güzel, sevgin güzel, kalbin güzel. Her halin güzel. Uyurken güzelsin, gülümserken ya da somurturken.

Kendini nasıl güzel hissediyorsan öyle davranmaya devam et. Biliyorsun ki seni sevenler hala sevecek. Diğerlerini de zorla sevdiririm gerekirse.

Şimdi asıl nota geçelim. Sıranın altında bir kağıt var. Onu al.'

-Alkın

Kağıdı şaşkınlıkla bakıyordum. Cidden bana mektup yazmış olamazdı değil mi?

Oturduğum yerden kalktım ve sıranın altındaki kağıdı aldım. Acık mor bir kağıda yazılmıştı. Minik bir çizimle telefon ve kulaklık vardı.

Telefonumu çıkarıp şarkıyı açtım. Hayır, bu sefer Back To You değildi.

Ahmet Faik Dökmeci - Rüya. Şarkının melaodisi beni içine sürüklüyordu.

(Yazar notu: şarkıyı dinleyin öyle okuyun ♥)

"Seni seviyoruz!"

Kağıdın üzerinde kalpler ve bu yazı vardı. Gülümsedim ve açtım kağıdı. Minik minik yazılar vardı.

"Biz oturup koafördeki kızlara saçlarını kısa kestirmelisin bence diyen insanlarız. Saçların da sen de çok güzelsin!"

-Deniz

"Boyun kısa olsa da kendini şanslı sayarsın sen. Kimseyi takmayacak kadar iyi ol *kalp kalp*"

-Simge

"Gelini kaçıramasam da dünyanın en minnoş kankasını kapmışım ben. Şanslıyım çünkü kankam sensin.

-En birinci kankan Bartu

İstemsizce gözlerim sulanmıştı. Bartu'nun yazısına gülerken şarkıda beni ağlamaya teşfik ediyordu.

"Bana not vermediğin sınavdan kalsam da en çalışkan yengem olduğun ve en bela olan kankamı sevdiğin için sana iyi şanslar diliyorum. Alkın bana dik dik bakıyor ama seviliyorsun yenge"

-Ayaz

"Seni başta sinir etsem de seviliyorsun yenge. Ne demiş şair Alkın Ay 'gülümse ki gülümseyecek nedenim olsun' ne alaka bilemedim ama gül be!"

-Gökdeniz

"Salaksınız yemin ederim." Dedim kağıda bakarak. Ağlamak istemiyordum ama duygulanmıştım.

"Daha yeni tanışıyor olsakta sana kötü laf söyleyenlerin ağzına sıçayım. İyi bir sıra arkadaşısın."

-Aden

"Seni sinir ediyorum sadece ama cidden üzgün görmek istemiyorum artık. Çirkin oluyorsun kızım öyle durma işte. Şaka bir yana seviliyorsun bücür."

-Berke

Birkaç gözyaşı yanağımdan akarken iyi ki sınıfta kimse yok diye düşünüyordum. Yoksa ağlayamaz, hislerimi dışarı vuramazdım.

Şarkı tekrar çalmaya başlarken son nota geçtim.

"Bak seni seven bir sürü insan var. Hem de sadece sen olduğun için seviyorlar. Şarkıdan bir parça söyleyeyim sana. 'Sevgim bitti sanma, ruhum gitti sanma, dün gördüm rüyamda' Seni seviyorum, yıldız tozu."

-Anonim ya da Alkın

"Sevgim bitti sanma, ruhum gitti sanma, dün gördüm rüyamda."

Başımı kaldırdım ve karşımda duran kişilere bakıp daha çok ağlamaya başladım.

Kulağımda şarkı hala çalarken bana öylece bakıp gülümseyen güzel insanlara doğru ilerledim ve tam Alkın'ın karşısında dikildim.

"Bunu yaptığız için teşekkür ederim."

Alkın hafifçe kollarını aralarken kollarımı ona sıkıca sarmıştım. O da beni sararken, başka kollar da etrafımı sardı. Hep beraber, kocaman bir sarılma gerçekleştirdik.

☄☄☄

Son kısımı aşırı beğendim ve cidden bir mutluluk geldi bana osmcoekxks

Bir sonraki bölüm Alkın'dan olacak. Bu sahnenin biraz öncesi ve bundan sonra olanlar.

En sevidiğiniz kısım neresi oldu?

Ben: kesinlikle en son ♥

Medyada Aden var 😍

Sevgiler ❤

Weiterlesen

Das wird dir gefallen

1.8M 112K 55
-Tamamlandı- Bilinmeyen Numara: Buna inanmıyorum Bilinmeyen Numara: Aşkı hissedemeyen biri nefretide hissedemez Bilinmeyen Numara: Sen, etrafını nefr...
61.5K 269 6
evet seni istiyorumm
452K 35.1K 51
Siz: canım sıkıldı Siz: o yüzdende sana yazdım Miraç: ne? Miraç: kimsin sen? Siz: anoniminim . Derste canınız sıkıldığı için okulun popüler ç...
689K 37.5K 44
Kız öğrenci eviyle Erkek öğrenci evinin savaşıdır! • Gece yarısında alt komşusu yüksek sesle müzik açtığı için rahatsız olup, konuşmaya giden Efsun...