"Bence şimdi bir kafeye oturup konuşalım. Neredeyse bir haftadır hiç buluşmadık."
Gökdeniz güzel bir fikir ortaya atsa da yerimde duramıyordum. Gitmem gerekiyordu.
"Benim bir işim var. Siz gidin isterseniz." Servis önümde durarken içeri girdim ve şoföre gelmeyeceğimi söyleyip tekrar indim.
"Ama sensiz olmaz ki minik fare."
Ayaz'a kinli kinli baktım. Fare ne ya? Hem de minik fare. Kalbimi çok kırdın.
"Ben olmadan önce nasıl takılıyorsanız yine takılabilirsiniz."
Berke duvara yaslanmış, sigarasını içiyordu. Evet arkadaşlar, sigara içiyorlar. Az önce fark ettim ben de. Berke, Gökdeniz ve Ayaz baya baya içiyorlar.
"Kanka bence biz de sana takılalım çünkü dedikodu yapamadık hiç."
Deniz bir koluma, Simge diğer koluma girerken erkeklere gülümsedim hafifçe.
"Pü, sat hep sen beni. Ben insan mıyım ki? Bir de Berke ile aldatmanın üstünden vakit bile geçmedi. Yazıklar olsun."
"Ben de seni seviyorum Bartucuğum. Hadi görüşürüz."
Onların yanından ayrılırken Alkın Berke'nin yanına geçti. Gülümseyerek onlara selam verdim ve kızlara döndüm.
"Ben bütün tenefüslerde araştırdım. Şimdi dövmeciye gidiyoruz."
İkisi aynı anda bağırdı. Sağır olacağım bu gidişte. Önce Alya sonra kızlar. Benim duyma yeteneğimi kıskanıyorlar.
"Ne dövmesi salak mısın?" Simge bana çatık kaşlarıyla bakarken gülümseyerek sağ kolumu ona çevirdim.
"Sağ kolumun arka kısmında bir yanık izi var. Geçmeyecek büyük ihtimal. Ben de kapansın diye dövme yaptıracağım."
Deniz yarım kol olan tişörtümün kolunu kıvırdı ve yanık ize baktı.
"Ama bu ay şeklinde. Dur bir dakika! Allah'ım feelsten gideceğim."
Güldüm sadece. Simge ise bıdır bıdır yakarıyordu. Pişman olacağım bir şeyi yapmamı istemiyordu ama benim içimde büyük bir istek oluşmuştu. Sanki Allah bilerek oramı yakmıştı. Dövmeyi yaptırmam için.
"Özlem teyze ağzına sıçacak." Dedi en sonunda Simge. Deniz kafasını Simge'ye doğru çevirdi. Gözünden kalpler fışkırdığına yemin edebilirim. Shiplerken Deniz gibi oluyor muyum acaba?
"Aşkından ay dövmesi yaptırıyor kanka. Bildiğin geleceğe yatırım yapıyor. Helal kız."
Güldük. Aslında komik değildi ama neyse. Bu dövmeyi Alkın için yaptırmıyordum aslında. Ebru hocanın dediği şey doğruydu. Bana mutlu bir anımı hatırlatan iki şey vardı. Biri yıldızlar, diğeri de ay. Her zaman ayı sevmiştim. Alkın olmadan önce de sonra da. Soyadının ay olması tamamen tesadüftü sadece.
Dövmecinin önüne geldiğimizde hafiften titriyordum. Acı eşiğim o kadar düşüktü ki ağdada bile ağlayabiliyordum. Bir iğneyi saniyede bilmem kaç defa derimin altına sokmalarında nasıl ağlamayacağım bilmiyorum.
İçerisi sandığım gibi karanlık değildi. Ama hayalimdeki gibi dövmeli ve iri bir adam karşıladı bizi. Bu adama bir şey olmadıysa bana hiç olmaz herhalde. Her yeri dövme yani. Yürüyen dövme.
"Hoşgeldiniz."
Hepimiz birbirimize baktık. Daha ne kadar 18'den küçük olduğumuzu belli edeceğiz hiç bilmiyorum.
"Merhaba. Siz dövme yapıyor musunuz?"
Dövmeci olduğuna göre kesin yapmıyorlardır Dila. Çok mükemmel sorular bunlar.
Deniz benim mallığımı hatırlatmak istemiş gibi dürtükledi. Dövmeli adam güldü ve kollarını göğsünde bağladı.
"18'den küçüklere ailesinin izini olmadan dövme yapamıyoruz."
Abi kalbimi kırdın şuan. Tamam minnak olabiliriz ama bir yıl sonra 18 olacağız. Bir yılın lafı mı olur?
"Abi valla sevgili adı falan yazdımak için gelmedik. Küçük bir şey zaten. Ay çizeceksin bu kadar."
Ne olur bana acı da yap şu işi. Ne olur.
Üçümüz öyle bir bakıyorduk ki adam hafif yumuşadı sanki. Yaşasın üzgün suratlar. Yaşasın!
"Göster bakalım modeli." Gülümserken arka cebime sıkıştırdığım telefonu çıkardım ve gösterdim.
Adam dövmeyi çizip taslak falan oluşturduktan sonra beni bir koltuğa oturttu. Koluma kalıbı yapıştırıp korkunç makinenin sesini açtı.
Dövme yapılırken besmele çeksem çarpılır mıyım?
Kolumda bir acı hissettiğimde kızlara baktım. Simge başını iki yana sallayıp beni kınıyor, Deniz ise heyecanla dövme makinesi mi ne haltsa onu izliyordu.
Acıya odaklanacağım sıra tanıdık bir şarkı çalmaya başladı. Selena şu şarkın peşimi bırakabilir mi? Kalbim yerinden çıkacak yoksa.
Deniz şarkıya eşlik edip hafif sallanırken ben ağlamak istiyordum. Kolum için değil, şarkının anlamı için. Bugün olanlar için, sınıfta adımın iyi geçmediği için.
Sınıfta kimseyle konuşmadım bütün gın. Tenefüslerin bazılarında Deniz ve Simge ile buluşup kantinde oturduk. Herkes beni izlediğini düşünüp hiçbir şey yiyemedim. Görkem'i görünce yolumu değiştirdim. Kızlar tuvaletine ise adımı duyduğum için bir daha gitmedim.
Daha ilk gün böyleyse diğer günler kim bilir neler olurdu.
"Bitti."
Ben iç sesimle konuşurken adam dövmeyi bitirmiş, bir şey ile dövmeyi sarmıştı.
"Bir süre acıyabilir. Bu gece sarılı kalsın. Yarın çıkarırsın."
Sanırım hayatımın sonuna kadar benimle olacak ilk şeyi kazandım.
🌟🌟🌟
dilaberin: 🌙
319 beğeni 9 yorum
berkeakar: Bizi bunun için mi ektin?
bartuq: Adımı dövme yapmadığın için seni kınıyorum. Kankalık ölmüş be
bengutastan: Gitmiş bir de Alkın gibi birinin soyadını dövme yaptırmış. Bu kadar yapışık olunmaz yani.
ececetin: Bu ne ya? Bu kız kendisini iyice bir bok sanmaya başladı. Sen kimsin ki? Ne buluyorlar bu yılışıktan anlamıyorum.
aysuozkan: Her eski sevgilisine şarkı yazan Taylor bir, sen ikisin. Alkın bunu görüp sana dönecek aynen
alkinay: Senden sonra gördüğüm en anlamlı şey 💖 ama canını acıttığın için görüşeceğiz
xgokdenizx: Kız dövmecinin adını ver benim dövmelere bir yenisini eklemem gereken konular var
suguzel: Sana yazılanları hak etmiyorsun. Hakaret edilmesi gereken biri değilsin. Beni sevmen için söylemiyorum, seni ağlarken gördüğüm için söylüyorum. Üzülme.
ayazturkcu: Aman aman şimdi dövme akımı gelir Deniz'i tutamayız. Yenge ne yaptın be?
🌟🌟🌟
Bela Mıknatısları
Alkın: Neden canını yaktın ki boşuna?
Alkın: Ne gerek vardı ki minicik bedenini acıtmaya
Siz: Canım öyle istedi
Siz: İyiyim canım acımıyor
Gökdeniz: Kanka sana darıldım insan söyler ben de dövme yaptıracaktım
Simge: Senin dövmen var yeter o kadar otur oturduğun yerde
Gökdeniz: Tamam... ben elendim arkadaşlar
Deniz: AYAAAAZZZ
Ayaz: Hayır Deniz dövme yaptırmayacaksın
Deniz: Ama makinesi çok hoş derinin içine girip çıkıyordu canım çekti ne oluuuurr
Ayaz: Hayır olmaz dedim
Berke: Hepiniz salaksınız amına koyayım
Berke: Bu manyakları kampanyayla mı arkadaşım olarak seçtim acaba
Siz: Kalbimi kırdın mutlu musun?
Berke: Hemen de kırılıyorsun bücür
Bartu: Bak bak utanmadan kankamı elimden almaya çalışıyor
Bartu: Hiç öyle davranma sana sevgili bulmayacak di mi @dila
Siz: Tabii ki sana sevgili bulacağım kanka @bartu
Berke: Sevgili isteyen tek kişi sensin burada Bartu
Berke: Benim çevremde yeterince kız var zaten ;)
Alkın: He he kesin öyledir
Bartu: Böyle saplığını kabul etmeyen birini görmedim
Siz: Bartu sana kız arıyorum acaba Derya ile siz mi olsanız ne?
Deniz: Zaten kızı yanlışlıkla kaçırmışsııınnn
Deniz: Bu bile ship sebebi
Bartu: Bak gelini kaçıramadım buna yakalım
Bartu: Kanka o kızın abisi beni siker
Alkın: Karısını kaçırmaya kalkarsan tabii siker
Berke: Alkın +1
Ayaz: Boşuna bela mıknatısı diye değiştirmedim grubun adını amk
Ayaz: Hepiniz belasınız
Deniz: Ben de miiii
Ayaz: Sen tatlı belasın
Berke: Hepiniz vıcık vıcıksınız
Siz: Birileri kıskanmış
Berke: Kıskanmaya doğru dürüst ilişki bile yok ki amına koyayım
Berke: Biri yıldız tozu mu ne halt diye geziyor, biri ay şeklinde dövme yaptırıyor belki on yıl sonra pişman olacak. Diğerleri kendi aleminde
Deniz: Kıskandık tamam anladık
Berke: Sizi kıskanacağıma içerim amk
Berke: İçiyorum zaten...
Berke:
Gökdeniz: Yarın okul var amk salağı
Berke: Dertler 'aaa yarın okul var bırakayım şu çocuğu' demiyor
Konuşmadan çıktım ve özelden Berke'ye yazdım. Dertlerin nasıl hissettirdiğini en iyi ben bilirim. En azından o rahatlamak için içiyor. Ben içersem daha da beter olurum kesinlikle.
Aynadan kendime baktım. Kızarmış gözler, dağınıktan da öte saçlar ve akmış rimel. Mükemmel.
Gülümsedim ama Alkın'ın dediği gibi olmadı. Gülümsedim ama kimse ben gülümsedim diye gülümsemedi. Kimse benim gülümsememi ya da herhangi bir iyiliğimi takmıyor. Sadece yargılıyorlar.
Eskiden daha kolaydı. Saçımla dalga geçerlerdi ya da arada taktığım yuvarlak gözlüğümle. Şimdi ise kişiliğime ve yapmadığım şeylerle dalga geçiyorlardı ki bunu yapmamıştım bile. Neden beni yargılıyorsunuz?
Telefona döndüm ve Berke'ye mesaj attım.
Siz: Seninle aramız diğerlerine göre pek iyi olmadı ama
Siz: Dertlerimiz aynı olmasa da ben de dertliyim
Siz: Boşver gibi saçma bir şey söylemeyeceğim çünkü boşverilmiyor
Berke: Neden beni teselli etmeye çalışıyorsun?
Berke: Beni sevmiyorsun bile
Siz: Arkadaşlar bunu yapar
Berke: Sinirin geçti yani
Siz: Bir özür duysam tam geçer
Berke: Biraz ağır konuştum o gün. Üzgünüm
Siz: Afffeeetttiiimm
Siz: Şimdi derdini dinleyebilirim
Berke: Derdim ne bilmiyorum
Berke: Alkın'dan geçti sanırım
Berke: Yani dertler
Siz: Sen yeşil gözlüsün kendine gel
Siz: Dertlenemezsin
Berke: Sen dedin diye dertlenmemeye çalışacağım
Berke: Ama sen de gülümseyeceksin ne olursa olsun
Berke: Alkın'ın hatırına gülümse bari
Siz: Denerim
Berke: Bücürler için uyku vakti
Berke: Alkın uyumadığını duyarsa üzülür
Siz: Çok içme yeşilli
Siz: İyi geceler
Berke: İyi geceler bücür
🌟🌟🌟
Bazı şeylere açıklık getirmem lazım sanırım. Dila güzel olabilir, ama sizi sevmeyen biri güzel olduğunuzu söylemez. Kötüler ki kötü yorumlar sizi daha çok etkiler ve sizde öyle düşünmeye başlarsınız. Dila da yorumlar yüzünden bende mi sıkıntı var acaba diye düşünmeye başladı.
Karakterler size güzel gelmese bile lütfen dış görünüşlerine bir şey demeyin. Çünkü dış görünüş konusunda takıntılıyım. Sanki bana diyormuşsunuz gibi üzülüyorum onlar adına.
Kitabımda ne olur kendi hikayelerinizi tanıtmayın. Özelden yazarsanız bakarım ama buradan yazınca saygısızlık oluyor.
Bir de Berke Dila şiplesem bile Berke Alkın'ın arkadaşı yani... ona ihanet etmez. Edemez. Masum bir şip olarak görün onları osnckenxksk
Şimdilik bu kadar diyeceklerim. Okul zamanı bölümler haftada ikiye düşecek. Bunu da şimdiden söyleyeyim.
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere 💖 (sağ kalırsak)