Deniz'den;
Eve girdiğimizden beri Ayaz gitmesin diye kırk takla atıyordum. Şuan aşırı kötü haldeydi. Berke de aynı şekilde. Saat gecenin kim bilir kaçıydı ama onlar motorla hastaneye gitmek istiyordu.
"Gitsek iyi olacak." Ayaz'ın koluna yapıştım. Giderlerse başlarına bir şey gelirdi falan. Berke'nin gözü uykusuzluktan kıpkırmızı olmuştu. Bu halde kesin başlarına bir iş gelirdi.
"Olmaz. Şimdi yatıp uyuyacaksın. Berke, sen de. Hadi uyumaya."
Ayaz itiraz ederken kolundan tutup odaya sürükledim. Sarı saçlarını dağıtırken yorgunluktan göz altında oluşan morluklara bakıyordum.
"Sakin ol. Ailesi yanında zaten. Hem Dila da orada."
Bakışlarını bana çevirdi. Kayaya bakıyormuş gibi bakıyordu. Sanırım Alkın'ın düşmesinden en çok etkilenen kişi Ayaz olmalıydı.
"Sadece düşmüş Ayaz. Sakin olmalısın. Kardeşine bir şey olmadı."
Parmaklarımı göz altına getirdim ve yavaşça okşadım. Yüzü gerildi bir anda. Dişlerini sıktığını fark edebiliyordum.
"Öyle di mi? Aynen öyle."
Beni sardı ve saçıma birkaç öpücük bıraktı. Siniri bir anda geçmiş gibi gözüküyordu. Rahatlayarak sıcak kolları arasına yavru bir kedi gibi sokuldum.
"İlk defa böyle bir şey oluyor. Aklımı Alkın'ı yerde yatarken gördüğümde yitirdim. Sinirle ne halt yedim onu bile bilmiyorum."
Başımı kaldıracaktım ama izin vermedi ve çenesini başımın üstüne dayadı. Ben de kalp atışlarını dinleyerek gözümü kapattım.
"Bütün suç sanki Dila'daymış gibi kıza da bağırdım. Kafama sokayım."
"Sinirliydin sadece. Dila'dan özür dilersin biter her şey."
Başıma tekrar bir öpücük bıraktı ve beni saldı. Yatağa geçtiğinde ben de yanına gittim ve sarıldık.
"Dikkatli ol tamam mı? Her zaman dikkatli ol." Ayaz beni başıyla onayladı. Gözleri kan çanağı olmuştu onunda.
"Sen de dikkatli olacaksın. Bak yaz bitecek, okulda sevmediğin insanlar olacak. Kavga yok. Sana zarar verecek hiçbir şey yok."
"Tamam... ama sana bakan kız olursa çekerim fişini."
Birkaç saattir ilk defa güldü. Hafif aralık gözlerini açmakta zorluk çekiyorken daha da tatlıydı. Zor duran göz kapağım dayanamadı ve kendisini bıraktı.
Ayaz'ın cevabını bekleyemeden uyku alemine geçiş yaptım.
🌟🌟🌟
"Canlı yayın yapsanıza. Salmıyorlar bizi. Siz gelene kadar bari iyi mi Alkın bakayım."
Ayaz, telefonu elimden almış Dila'ya zorla canlı yayın açtırmaya çalışıyordu. Ayaz kesinlikle kardeşi gibi olan arkadaşlarını aşırı önemsiyordu.
Dün gece hiç uyumamış mesela. Ben uyurken beni izleyip Alkın'ın iyi olduğunu düşünmeye çalışmış. Kesinlikle ona daha da aşık oluyordum. Yavaş yavaş onun nasıl iyi biri olduğunu görüyordum.
"Hadi Dila. Bak Alkın'ın hesabında bekliyorum. Canlı yayın yapmazsa onun başına ne geleceğini biliyor. Hadi görüşürüz yayında."
Telefonu kapattı ve yatağın ortasında instagram'a girip her saniye sayfayı yeniledi.
"Sence de biraz ileri gitmiyor musun? Şimdi çıkacaklar zaten. Sonra yanlarına gideceğiz."
Eli telefonu otomatik yenilerken bana baktı. Buradan minik bir çocuğa benziyordu. Tatlı, minik bir çocuğa. Tam yanakları sıkılmalık.
"Alkın'ı uyandıktan sonra hiç canlı görmedim. Şimdi görmezsem rahatlamam."
Bildirim geldiğinde heyecanla telefona çevirdi başını. Ben de yanına oturdum ve telefona bakarken kafamı onun omzuna yasladım.
"Başımızın etini yiyen Ayaz sağ olsun yayını açtık." Alkın, gözlerini devirdi. Dila'nın saçı gözüküyordu ama fazla çıkmak istemiyor gibiydi.
Yorumlar yazıyordu Ayaz. Birkaç kız daha yayına girmiş saçma salak şeyler yazıyordu.
ayazturkcu: civcive bak amk sargılı civciv olmuş 🐣
"Ciddi misin?" dedim yorumuna bakarak. Alkın da okumuş olacak ki güldü ve telefonu Dila'ya doğru çevirdi. Dila da okuyup minik bir tebessüm etti. Fazla tepki verememesinin nedeni kesinlikle kamera karşısında olmaktan çekindiği içindi.
Bakışlarım yorumlara kaydı. Kesinlikle coşuyorlardı ve çoğu da kızdı.
Hoş, hepsinin takipçilerinin çoğu kızdı. Bak, yine çıldıracağım.
eslemcicek: sana ne oldu civciviiiimmmm oyşş
melisdumen: kafanı yanındaki çirkin şey mi kırdı?
edacikk: gözlerim kör olmuş olmalı o kız neeeee
"Kaşarlar." diye mırıldandım. Yorumları Dila okuyordu büyük ihtimal. Şimdi gülümsemeye çalışsa da kesinlikle içten içe kendisini yiyecekti.
Alkın'ın yüzü değişti ve sert bir şekilde konuşmaya başladı.
"Yanımda oturan güzeller güzeli kız sevgilim ve onu çekemediğiniz için bu yorumlarda bulunmanız hiç doğru değil. Sevgi görüntüyle olacak bir şeyse sıçayım sevginize."
Dila'yı yanına çekti ve yanağından öptü. Ayaz'ın telefonunu elinden aldım ve cevap attım.
ayazturkcu: çok havlamayın kaşarlar. Çocuk öyle güzel seviyor kiii offf. Helal Alkın enişte -@denizxx
miradar: güzel değil 👎
ecemsrt: cidden bunun neresine bakmış yaaaa
selinan: çirkin şansı istiyorum
Gözlerimi devirmekten bir hal olmuştum. Ayaz da kesinlikle sinirliydi. Tekrardan cevap yazdım. Alkın kesinlikle sinir küpüne dönmüştü. Dila'dan ise görüntü alamıyorduk. Büyük ihtimal kenara çekilmişti.
ayazturkcu: Alkın yayına al bizi @denizxx
Alkın yayını okuduğu gibi bildirim geldi ve yayına girdim. Ayazla ikimiz yan yanaydık.
"Dila sesimi duyuyorsan kenardan çekil ve Alkın'ın yanına gel." Alkın kamerayı indirdi ve Dila'yı yanına çekti. Dila her zamanki haline, yani düz tuttuğu ifadesine dönmüştü. Gözlerindeki hafif sulanmayı görüyordum.
"Yorumda bir bok bilmeden konuşan kişiler için söylüyorum ki siz kimsiniz ya? Onlar sevgili, biz de Ayaz'la sevgiliyiz ve bunu diyemezsiniz. Ve çirkin şansı diyen kız sen zaten çirkinsin şansın yok. Dila'ya kıskançlığınızdan çirkin diyemezsiniz."
Ayaz bana bakıp gülümsedi. Ben de ona bakıp gülümsedim. Haksızlığa gelemezdim hele ki arkadaşlarıma yapılan haksızlığa hiç gelemezdim.
"Deniz boşver." dedi Dila kısık sesle. Sesi hakkında bir şeyler demesinler diye sessiz konuştuğunu biliyordum.
"Seni seviyorum arkadaşım."
Hafif bir tebessümle bana baktı. Alkın Dila'nın başını kendisine çevirdi ve gülümseyerek konuştu.
"Ağzıma sıçabilirsin ama bunu yapacağım bebeğim. Seni seviyorum." Dila'yı öperken tezahürat yaptım. Nasıl olduysa yayın kapandı ve heyecanla ellerimi çırptım.
"Umarım bana yeğen yaparlar." Ayaz güldü ve beni kendisine çekti.
"On sekiz olsunlar bakalım Alkın'ı kim tutuyor." Başımı kaldırıp ona baktım.
"On sekiz olduğumuz gibi nikahı mı basacaklar yoksa?" Güldü ve ağzını fermuarladı. Valla Alkın'dan beklerdim. Çocuk üç yıl beklemiş yani. Şimdiki insanlar askere giden sevgilisini bir yıl zor bekliyordu.
"Çok acıktım. Kahvaltı olarak seni mi yesem?" Ayaz'ın dediği şeye güldüm ve yanağını okşadım.
"Benden kahvaltı olmaz bebeğim. Fazla gelirim sana."
"Hııı öyle mi Deniz hanım?" Elini belime getirirken gülümsedim ve diğer elimi omzuna koydum. Gözlerini izlerken sırıtıyordum.
"Öyle Ayaz bey."
Güldü ve beni bir anda yatağa yatırıp üstüme çıktı. Korkmadım desem yalan olurdu valla. Çığlık atmamak için dudaklarımı birleştirmiştim.
Evde bir sürü insan vardı yani. Eğer çığlık atsam kesin bizi basarlardı sonra açıklamaya üşenir ve çocuk yapmaya karar verdik falan derdim.
Beni gıdıklamaya başladığında ellerini tutmak için uğraşıyordum.
"Ayaz... dur ya. Hahhha ya dur." O da benim gülüşüme gülüp daha da gıdıklamaya başladı. Nefesim kesiline kadar güldüm resmen. Ardından ellerini iki yanıma koydu ve gözlerimiz aynı hizaya geldi.
Nefesim düzene girmediği için inip kalkıyordu ve onun vücuduna değiyordu. Dudaklarım aralık onu izliyordum. Saçı yüzüne düşmüştü. O da benim gibi hızlı nefes alıyordu.
Ellerimi yanaklarına getirdim ve gülümsedim. Ayazı kendime çekip öperken o gözlerini kapatmıştı.
Onun dudaklarında açlığımı bitirmiş yeni bir aleme geçmiştim. Sadece ikimizin olduğu ve ikimizin de yandığı bir aleme.
Dudağımı öperken elini saçlarıma getirdi ve parmakları saçlarım arasında kayıp gitti. Dudakları beni zehirlerken nefesim tükenmişti.
Ayaz kısaca öptü ve başını kaldırıp bana baktı. Sarışın olduğu için kızardığında hemen belli oluyordu. Şuan da yanakları al al olmuştu.
Kalkacağını hissettim ve kollarını tuttum. Alt dudağını ağzının içine alarak bana baktı. Bırakırsam benden kaçacağını biliyordum bu yüzden kolunu sıkıca tutuyordum.
"Bebeğim..."
Uzandım ve tekrardan öptüm. İtiraz edecekmiş gibi oldu ama yine de karşılık verdi bana.
Bir süre öptükten sonra çaktırmadan ellerimi kollarından ayırmıştı. Dudaklarının sıcaklığı dudağımdan ayrıldı ve Ayaz doğruldu.
"Ya..." dedim doğrulurken. Ayaz ise hemen ayaklandı ve arkasını döndü bana.
"Nereye?" Odadan çıkarken bana göz kırpmayı ihmal etmemişti.
Tekrar yattım ve ellerimle yüzümü kapattım. Aman ölümlü dünya sonuçta. Fesat olduğum için mutsuzum.
Ama Ayaz'ı görünce dünyadaki en mutlu kadın oluyorum. Sevgi, sevgi buydu işte.
Ben, Ayaz'ı cidden seviyordum. Her hücremle seviyordum. Ve kötü bir şey olmadıkça da sevecektim.
🌟🌟🌟
Ara bölüm atmamı sağlayan kuzenime tşk geceveumut
Bölümü düzenlemeye üşendim ve kullanıcı adlarını unuttum yanlışsa söyleyin de düzelteyim slcmekcmsk
Hepinizi seviyorum yıldız tozlarım 💜💕
Ve kısa not: sevdiğiniz biri ya da ünlü hiç fark etmez, onun sevgilisini yerin dibine sokan yorumlar yapmayın. Mutluymuş gibi görünseler de kesinlikle üzülüyorlar. 💜
İyi geceler 💕