Karanlığın Efendisi

By AysunAltnbas

10.6M 470K 41.6K

"Kaç benden, uzak dur. Ben katilim, Azrail'im. Azrail'in bir insana sunabileceği tek şey ölümdür. Bu yüzden g... More

Tanıtım
Karakterler
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
Özel Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm
56. Bölüm
57. Bölüm
58. Bölüm
59. Bölüm
60. Bölüm
61. Bölüm
62. Bölüm
63. Bölüm
64. Bölüm
65. Bölüm
66. Bölüm
67. Bölüm
68. Bölüm
...
69. Bölüm
70. Bölüm
71. Bölüm
72. Bölüm
73. Bölüm
74. Bölüm
75. Bölüm
76. Bölüm
77. Bölüm
78. Bölüm
79. Bölüm
Duyuru
80. Bölüm
81. Bölüm
82. Bölüm
83. Bölüm
84. Bölüm
85. Bölüm
86. Bölüm
87. Bölüm (Final)
Duyuru
Soru - Cevap
Karanlığın Efendisi • Nepenthe
Özel Bölüm
Özel Bölüm
Karanlığın Esiri

23. Bölüm

137K 6.3K 661
By AysunAltnbas

Erkekler eve geldiğinde, ona söylenenlerden etkilendiği için Ares 'in ona farklı bir tavır göstereceğini düşünen Beren ne yazık ki, hiçbir fark görememiş ve geldiği için hayli pişman olmuştu. Yemeğin sonunda Ares yine her zaman yaptığı gibi bodrum katına indiğinde, artık buradan gitmek istiyordu Beren. Kimse neyi olduğunu sormayacak olsa bu durumda oturup, ağlayabilirdi. Nasıl olmuşta kızların sözleri ile bu kadar heveslenebilmişti? Artık evine dönmeli kendi duyguları içinde boğulmalıydı.

"Artık gitsem iyi olur. Rica etsem bana taksi çağırır mısınız?" gecenin bir saatinde bunu söylediğinde, erkelerin bunu kabul etme gibi niyete yoktu. Öte yandan, Can Ares' in ondan rica etmesi üzerine yine mesaj atmıştı. "Olur mu? Biz bırakırız seni" Egemen' in söylediğine itiraz etmek üzereyken, o sıra Nilay' ın sesini duydu.

"Aslında hayli geç oldu. Yarın hepmiz aynı yere gideceğiz. İstersen burada kalabilirsin" daha fazla bu çatı altında kalırsan, yarın kesin bir hastalığa sahip olacaktı. Zira Beren hiçte normal bir nefes düzenine ve ruh haline sahip değildi.

"Gitsem daha iyi olacak" "Hadi, gel. Seni ben bırakacağım" diye kapından gelen ses ile birlikte her biri kapıya dönmüştü. Bunu söyleyen Ares' iken şaşırmadan edemediler. O odada yokken, bir den böyle ortaya çıkmasını Can' a borçluydu. Ares Can' ın ona gönderiği mesajdan kısa bir süre sonra salon kapısında görülmüştü. Koşar adım geldiği için nefes düzeni bozulsa da, umursamadı. İkili arabaya yerleştiğinde, şuan bunu yaşıyor olmasının nasıl bir his olduğunu bulamıyordu Beren. Yüzünü görmemek için aşağıdan yukarı çıkmayan beden, şaun yanında oturup, onu evine kadar bırakıyordu. Fazla anlaşılmaz bir adam olduğunu biliyorken, bu da ekmeğin üzerine yağ olmuştu. Beren onu çözemiyordu. Kızlar haklı mıydı? Yoksa yanında ki beden gerçekten onu etrafında istemiyor muydu? Bir bilmece gibiydi.

Sessiz geçen araba yolculuğunun ardından nihayet Beren' in evine ulaşmışlardı. Beren teşekkür etmek için ağzını araladğı sıra Ares ondan önce davranmıştı. "Tüm özel eşyalarını toplayıp, geri gel. Seni burada bekleyeceğim" "Ne?" algılayamadı Beren. Zira karşısındaki bedenden kesinlikle böyle bir şey kırk yıl düşünse de bulamazdı. İri gözlerle öylece onun yüzünde baktığında, Ares yineledi sözlerini. "Artık bizimle yaşayacaksın. Eşyaları toplaman için geldik buraya" şaşkın gözlerle onun yüzüne bakan bu genç kıza daha da çekildi Ares. Sevimli bir kız çocuğu gibiydi, iki yanağında sıkıp, sevmek aklından geçti o an.

"Ama neden ki?" gözlerini, onun gözlerine çevirdi. Direkt olarak reddememiş olması bile iyi bir şey dedi Ares içinden. "Çünkü bana; tek ve uzun yaşamaktansa, bu ailenin bir parçası olarak kısa ve mutlu bir hayatı tercih ederim, demiştin" kendinin bile böyle bir cümle kudurğunu hatırlamayadığı bir zamanda, onun cümleyi ezberlemesini neye yorsun bilemedi Beren. "Bu yüzden bende bizimle yaşayabileceğini söylüyorum. İstemiyor musun?" dikkatle onun yüzüne bakıyordu Ares. Arabanın içinde ki lamba sönmüş ve onu görmesi mümkün kılan teş şey; sarı sokak lambasıydı. Yüzünü kaplayan ifadeyi okur gibi bakıyordu ona.

"Ben bunu öylesine söylemiştim. Yaşamak istemediğimden değil. Sizin yanınızda gerçekten çok mutluyum ama aynı evde yaşamayı hiç düşünmedim. Rahatsız olmayacak mısın, benimle sürekli aynı çatı altında?" söylerken, gözleri ellerine indi Beren' in. Elleri birbirine eziyet ederken, bunu izlemek onu rahatlatıyordu sanki. "Söylediğim şey için ise eğer çokta bir önemi yok. Hem üstünden çok zaman geçti. Ne zaman söyledim hatırlayamıyorum bile" aslında çokta iyi hatırlıyordu. Ares' in ellerine pansuman yaptığı sıra gözlerine bakarak söylemişti.

"Eğer gelirsen, bundan sonra gözlerimi; yan oda uyuduğunu bilerek kapayacağım. Bu beni daha iyi hissettirecek" Ares onun, kendi tavırları yüzünden böyle söylediğini biliyordu. Bu yüzden bu gece eve Beren ile birlikte dönmek için gerekirse, uzun zaman ikna etmek için çabalayacaktı. Kulağına dolan sözler ile bir şeyler koptu sanki içinden. Beren' in yüzünü öyle bir ifade ele aldı ki, bedeni o an düğün, bayram etti. Kızlar gerçekten haklıymış dedi içinden. Karşısındaki beden, ona karşı bir şeyler hissediyordu.

"Pekâlâ" o an yalnızca bunu söyleyebildi. Arabadan inip, pelte kıvamında olan aklı ve savsak adımları ile dairesine ulaşmıştı. Derin birkaç nefeslenmenin ona fayda sağlayabileceğini sansa da, hiçbir yararı olmamıştı. Adımları odasını bulduğunda kesinlikle valizini bulup, eşyalarını apar topar yerleştirirken, kendinde değildi. Son olarak komodinin çekmecesinden içinde anne ve babası ile biriktirdiği fotoğraf albümünün olduğu kutu eline aldı. Kapıya yaklaştığı sıra Ares ile karşılaşmayı beklemediğinden, irkilmiş ancak ona doğru adımları durmamıştı. Ares birkaç adım daha ona yaklaşıp, valizi elinden aldı. Aralarında oluşan sessizlik eşiliğinde arabaya yerleştiler. "Ev sana mı ait?" diye soran Ares' e baktı Beren. "Hayır, kiraladım"

"Peki, eşyalar?" "Eşyalar ile birlikte kiraladım. Yalnızca sallanan sandalye bana ait" ciddi bir ifade ile onu sorgulayan bu adam karşısında kelimeler birbirine giriyordu sanki.

"Peki, öyleyse" daha sonra ise araba malikâneye doğru yola koyulmuştu. Sonunda varış noktasına ulaştıklarında, Ares arabasını her zamanki park yerine bıraktı. Cebinden çıkardığı anahtarı ile kapıyı açarken, arkasından Beren' in de onu takip ettiğinin farkındaydı. Salona doğru ilerlediği sıra kardeşlerinin de, henüz uyumadıklarını kulaklarına kadar ilişen, kahkaha seslerinden anlabiliyordu. İçeri giren ikili fark edenler, koca gözlerle durumu anlamaya çalışırken, gözlerinin odağı, Ares' in elindeki valizin üzerindeydi.

"Beren artık bizimle birlikte bu evde yaşayacak. Bu durumdan rahatsız olan var mı?" kardeşlerinin yüzünde gözlerini gezdiren Ares, ifadelerine baktı. "Güzel, kimsenin itirazı yok öyleyse" gözleri yanında çekingen hali ile etrafa bakan bedene döndü. "Odan her zaman kaldığın oda olacak. Eşyalardan memnun değilsen, yarın kızlarla birlikte halledersin" "Gerek yok. Ben şu an ki halini de beğeniyorum" sesinin titrek çıkması hala durumu kavrayamadığındandı. "Madem öyle, kızlar sana odana yerleşirken, yardımcı olsun" mesajı alan kızlar, hep birlikte hareket edip, Beren' in yanına varmışlardı. Ares' in elinden valizi alıp, Beren ile birlikte salonda ayrıldılar.

"Bunun hakkında daha önce konuşmadık. Gerçekten onun burada olmasından rahatsız olanınız var mı?" "Hayır, aksine onunla yaşayacak olmaktan memnun olduk" Can' ın sözlerini diğerleri de onaylıyordu o an. "Pekâlâ, bunu duyduğuma sevindim. Bu arada kızlar uyuyunca çıkalım" dedi ve adımları yeniden toplantı odasını buldu. 

Lütfen desteğinizi esirgemeyin.

Sorularınız olursa, lütfen benimle iletişime geçin.

İnstagram: aysunaltnbas

Continue Reading

You'll Also Like

5.9M 267K 85
Arızanın ta kendisi olan adam DOĞU ÜZEYİROĞLU! Ne çok iyi ne çok kötü. Onu acımasızlaştıransa kardeşinin bir başka kıza ondan habersiz nakil edilen...
Zindan By E.Ç

ChickLit

6.3M 183K 63
Karşımdaki adamın bakışları ruhsuzdu. Taş kalpli ve duygusuzdu. Hareketleri sert ve umursamazdı. Tolgay Parçak Ruhumu öldüren ve zindanına hapis ed...
2.6M 109K 27
Psikiyatrist, karanlık kadar çekici ve zeki bir adam... Şizofren, öldürücü güzellikte bir kadın... Her şey çok normaldi ta ki kadının aslında şizofre...