Üvey Abim (Tamamlandı)

By _Valerian_

19.1M 604K 119K

Adam güçlü esen bir Poyrazdı.Kız ise kendi sularında boğulan mavi bir Denizdi.Adam çok acımasız ve kendini dü... More

ÜA-TANITIM
ÜA1-
ÜA2-
ÜA3-
ÜA4-
ÜA5-
ÜA6-
ÜA7-
ÜA8
ÜA9-
ÜA10-
ÜA11-
ÜA12-
ÜA13-
ÜA-14
ÜA15-
ÜA16-
ÜA17-
ÜA-18
ÜA-19
ÜA20-
ÜA21-
ÜA22-
ÜA23-
ÜA24-
ÜA25-
ÜA26-
ÜA27-
ÜA28-
ÜA29-
ÜA30-
ÜA31-
ÜA32-
ÜA33-
ÜA34-
ÜA35-
ÜA36-
ÜA37-
ÜA38-
ÜA39-
ÜA40-
ÜA41-
ÜA42-
ÜA43-
ÜA44-
ÜA45-
ÜA46-
ÜA47-
ÜA48-
ÜA49-
ÜA50-
ÜA51-
ÜA52 +18
ÜA53-
ÜA54-
ÜA55-
ÜA56-
ÜA57-
ÜA58-
ÜA59-
ÜA61-
ÜA62-
ÜA63-
ÜA64-
ÜA65-
ÜA66-
ÜA67-
ÜA68-
ÜA69-
ÜA70-
Şirinelerim Bi bakın Önemli!!
ÜA71-
ÜA72-
FİNAL.
1.
2
3.
4.
Kesit.
5
6
Son

ÜA60-

139K 5K 623
By _Valerian_

4 gün sonra....

Simge ağzına attığı peyniri bir kaç kere çiğnerken ben karnımı tutmuş sıcak çayımı yudumluyordum.Esin ise sandalyeye yayvan bir şekilde oturmuş elindeki dergiyi karışıyordu."Bence bi test yaptıralım." Başımı kaldırdığım gibi Simgeye baktım.Test derken hamilelik testinden bahsediyordu.Bu son 4 gün içerisinde iyice şüphelenmeye başlamıştım.Miğde bulantım,adet düzensizliğim en iyisi de başımın dönmesi.Hakikaten şüphenilenecek durumlardı. "Bilmiyorum.Korkuyorum aslında." Çayımı masaya bırakıp bu sefer bütün kollarımı karnıma sardım.Hafifçe havuzun üstüne düşen yağmur çiselerine baktım.Hava yağmurluydu.Allahtan bu gün cumartesiydi de gitmemiştik hastaneye.Bizde böyle ansızın gelen Esin ve Simgeyle haftasonu kahvaltısı yapalım demiştik.Bu kapalı hava da ne iyi gidiyor ya kahvaltı yapmak.

"Simge haklı Deniz.Bunda korkulacak bir şey yok.Hem sende şüpheleniyosun işte."

"Tamam ya ben hallederim.Şey yapmayın siz." bu bebek konusu ne zaman açılsa heyecanlanıyordum ben.Bi de gerçekten hamile olduğumu öğrenirsem iyice depresik ergenlere benzeyecektim.

(Simge👆👆👆👆👆👆👆)

"Günaydın kızlar..." annemin sesiyle birlikte derin düşüncelerimden çıkarken yaslandığım sandalyeden sırtımı çekerek kahvaltımı yapmaya devam ettim.O sırada da anneme gülümseyip "Günaydın.."dedim.

"Ender teyze Deniz varya..." cümlesini tamamlamadan hafifçe eğilerek yüzünü buruşturduğunda Esin'e anlamsız bakışlar attım.Ağzını sessizce oynatıp 'söyliycek' dediğinde yeni yeni anlamış olmalıyım ki gözlerimi devirdim. Simge bu.Daha hamile olmadığımı bile bilmezken o önden davranıp söyleyecekti. Annem hala daha soru işaretli bir şekilde ellerini sandalyeye dayadı ve kaşlarını çattı.

Eh yani Simge bok ettin!..

"Yok bi şey annecim o ne dediğini bilmiyor gel sen otur." Yanımdaki Sandalyeyi yavaşça çektim oturması için.Dayanamayıp dudaklarıyla dilini ıslattı ve yanıma oturdu.Ben Simgeye tekrardan öldürücü bir bakış atarken o Esin'e parmağını sallayıp "ayağıma vurmak neymiş göstericem sana" gibisinden bir şeyler gevelemişti hemen.

Şu sarışını birisi susturmalıydı.

"Ee nasıl gidiyor işlerin her şey yolunda mı?" diye sordum anneme karşı.Konuyu dağıtmam gerekti.Aksi takdirde annem en ufak bir şeyde bile şüphe duyan bi kadındı."İyi iyi.Çok şükür.Senin...
daha doğrusu sizin nasıl gidiyor staj?" Bunu hem bana hem de Simgeye bakarak söylerken hemen atlayarak "Çok iyi" dedim."Erken kalkmak zor oluyor be Ender teyze.Valla böyle giderse çocuğu düşüreceğim." annem birden Simge'nin lafına gülmeye başlayınca gözlerimi Bacaklarıma indirip başımı iki yana salladım.Bu kız gittikçe salaklaşıyordu söyleyeyim.

"Sizin Gökhanla evlilik ne zaman?" Of anne! Yemin ediyorum kızın donuna kadar herşeyi soracaktı.SANANE KADIN!

"Biz Aslında Gökhanla mantık evliliği yapmayı düşünüyoruz." Diyen Simgeye garip bir bakış atıp "Mantık evliliği yapınca nolucak? Kocanla oturup satranç mı oynayacaksın?" Diye sordum.Annem hemen alttan bacağımı çimdiklerken ağzımdan ister istemez "Nee!!"diye bir kelime çıkmıştı.Esin yavaştan bıyık altından gülerken ona eşlik ederek bende güldüm.Haklıyım ama.Böyle söz eden kadınlardan nefret ederdim zaten.Ne o evliliğin türü mü olurmuş.

*************************

"Ay Deniz Sence de çok tatlı değil mi!?" Heyecanla gözleri parlayan Simge elinde tuttuğu bir kaç bebek Kıyafetlerine içten bir gülüşle baktı.Esin'nin yanından ayrılıp ona doğru yürüdüğümde rengarenk küçük kıyafetlere bakmaya devam etti. "Şimdi ben teyze mi oluyorum.?" Gözlerimi hafifçe kıstığımda Esin arkamdan bağırarak "Kesinlikle Deniz.Bunun yüzünden 20 yaş daha büyük göstereceksin!" Dedi.Gozlerimi ardına kadar açarak arkama döndüm "Deme kız...Ay erkenden yaşlı mı olacağım şimdi!? Simge aldır Hemen su bebeği!"

"İstesem de aldıramam bebeğim.Şu an 14 Haftalık ve karnım şişti bakarsan."

"Doğru" diyerek salakça başımı kaşıdım ve pes ederek ellerimi kalçalarıma vurdum. "Yapacak bir şey yok.Ama ben hala 21 yaşındayım..Hatta ne 21'i be.20 yaşındayım ben!"

"Yok canım 15" dediğinde Simge,Gözlerimi devirip Esin'nin yanına doğru ilerledim.Tamam illaki yaşlı muamelesi görecektim kabul ediyorum.

"Esin sap kaldı ama" Simge bunu dedikten 2 saniye sonra hunharca hatta hayvanca gülmeye başlarken direkt kulaklarımı kapadım.Esin bir kere sap değildi.Ayrıca sap olsaydı sevgilisi olmazdı.

"Gül gül içinde kalmasın boşalt hemen!"

Mağazada çalışan elemanlar bir baktık ki neye uğradığını şaşırmış gibi bakıyor,Simge'nin kollarından tuttuğumuz gibi dışarı çıkarttık.Bu kız iyi değildi.Bu kız kafayı sıyırmıştı.Hatta ona hamilelik bile iyi gelmemişti.

AVM'nin yemek bölümüne doğru çıkarken İştahım yine açılmıştı.Şu son gündür baya bi tıkınıyordum zaten.Hiç olmadığım kadar fazla yiyordum hatta.Bu işin sonu nereye varacaktı merak ediyordum açıkçası.

"Ben büyük boy köri soslu makarna yemeği düşünüyom.Acaip salyalarım akıyo şu an." dediğimde gözlerimi 'MAKARONİ' yazan yere diktim.Adam resmen makarnaları gözümün önünde yapıyordu ya."Oha Bu Kuzey hoca değil mi?!" Simge 'nin birden kolumu dürtmesiyle onun baktığı yere dönerken göze göze geldiğimiz Kuzey Hocaya odaklandım.Nereye gitsek bulur muydu bizi yine bu."Oha kızım bu doktorsa alsın beni ameliyat etsin hatta öldürsün ya!" bunu diyen Esin Simge'den başına bi şaplak yerken,Kuzey hocaya doğru gülümseyip başımı hafifçe selam dermiş gibi eğdim.Yanında iki arkadaşı daha vardı.Bana doğru hafifçe gülümserken gözlerimi kaçırıp dediğim yere doğru ilerlemeye başladım.


"Ay valla şiştim.Biz daha yeni kahvaltı yapmamış mıydık ya!?"

"Esin saat 5 canım. Ve biz kahvaltıyı 10'da yaptık." deyip ağzımdakini yuttum.Simge canı sıkıldığına dair bir mırıltı çıkardı ağzından ve bana dönerek;

"Ben Kuzey hocayı çagırıcam." ben direkt neden diye sormaya kalkışırken Esin de "Ay evet evet.Çağır gelsinler!" deyince iyice afallamıştım.Ya hayır ne meraklı bunlar birilerini çağırmaya ya.

"Hocam!!" diye seslendiği anda ayağa kalktim. Yok yani ben asla duramazdım."Kızım nereye!?" Esin'e yan bir bakış atıp "tuvalete!!" dedim.Arkama dönüp hızlı adımlarla ilerlerken içten içe kızıyordum kendime.Ya da bizim kızlara bilmiyorum.Koskoca doktor olmuş hocayı ayağına çağıracaktı ya.Daha fazla bu rezilliği kendimce kaldıramazdım.

Telefonu lavabonun kenarına bırakıp elimi yüzümü yıkamaya başladım.Üstüme bi sıcaklık bastığı doğruydu. Kendimi şu an gerçekten erimiş çikolata gibi hissediyordum.

Yüzümü peçeteyle kurulayıp telefonumu elime alırken bi anda elimde titremesi yerimden sıçramama sebep olmuştu.Yutkunup titrek ellerimle bir köşeye çekilip açarken Poyraz'dan geldiğinden adım kadar emindim.

Gönderen;Poyrazımm

"AVM'deyim.Nerdeysen cabuk yanima gel"

İşte şimdi sıçtım dedim kendi kendime.Su an Kuzey hoca muhtemelen Simgelerin yanındaydı ve Poyraz'da eğer Simgeleri bulduysa yeminlen Avm'den kendimi aşağı atardım.Adam hoca bana dokundu diye canıma okudu simdi de yakalarsa bu sefer gebertirdi beni.

Güçlü bir şekilde oflayıp telefonu arka cebime sıkıştırdım ve lavabodan yavaş adımlarımla çıktım.Uzun koridorda ilerlerken birden hizamda beliriveren Kuzey hoca bana sesli bir şekilde "Yok artık!" dedirtmişti.Bu herif nerden çıktı yahu!

"Ne o şaşırmış gibisin."

"E-evet.Sizi Arkadaşlarımın yanında bekliyordum" dedim.Tabi önceliğim onu bi an önce yanından göndermekti.Bu yüzden adımlarımı hızlandırıyordum. "Evet" dedi umursamaz bir şekilde ve ellerini cebine koydu."Uzun bi süre gelmeyince tuvalette geberdin zannettim."bu cümlesine saçma sapan bir şekilde gülerken ne yapacağımı bilememiştim o an.Bu gülüşüm sinirden miydi yoksa gerçekten içten bir gülüş müydü orası bi muammaydı tabi.

"Ne demek istediğinizi pek anlamış değilim Hocam." bence burada açık konuşması gerekti.

"Merak ettim" deyince az önceki lafımı geriye aldım hemen.Birinci cümlesinde kalalım arkadaşlar.Bunu söylemedi farz edelim.

Önüme bakıp yürümeye devam ederken birden bütün organlarımı yangına çeviren o güçlü sesi duymuştum.

"Deniz!!!!"

Hadi ama Poyraz sırası değil şimdi.Tüm şehvetiyle güçlü Poyrazlarını savura savura buraya doğru gelirken Kuzey hocanın arkasına geçip saklanmaktan zor alakoymuştum kendimi.

Tam dibinde bitip Kuzey hocaya öldürücü bir bakış atarken kolumu sıkmasıyla birlikte yüzümü hafifçe buruşturdum.Hepsi Kuzey hocanın suçuydu.Ne diye gelirdi ki yanıma.Ne diye merak ederdi ki beni!?

"Mesaj attim o kadar nerdesin sen!!!" kolumu biraz daha sıkınca konuşmakla konuşmamak arası gidip gelmeye başlamıştım.Gerçekten çok fazla sinirliydi ve bu sinirini de kolumdan çıkarmak istiyor gibiydi.

"Bıraksana kızın kolunu acıyor iste görmüyor musun?!" Poyraz hemen başını robot gibi hızlıca Kuzey hocaya çevirdi. "Sana ne !! Kime dokunup dokunacağımı sana soracağım!!" bu muhabbet ya böyle uzayıp gidecekti ya da şiddete doğru akıp gidecekti.Etraftaki herkez bize bakarken ben ise tekrardan yerin dibine girmekle birlikte dolan gözlerimi sıkıca kapatmakla meşguldüm.

"Evet.O benim değerli öğrencilerimden birisi.Ona zarar gelsin istemem.Ve sende elini hemen çekiyorsun!"

"Değerli ha? Değerli...Göstereyim ben sana kimin değerli olduğunu!"

Birden damarlarımdaki bütün kan akışının durduğunu hissederken,Poyraz Kuzey hocaya sert bir kafa atmasıyla birlikte tüylerim diken diken olmuştu. Dolan gözlerim sonradan yaş olarak yanaklarımdan döküldüğünde yanıma gelmiş olan Simgeye tutunarak Gökhan'nın Poyraz'ı hocadan ayırmasını izledim.

"Allah şahidim olsun hoca falan demem öldürürüm lan seni!!! Benim o anladın uzak dur!!!!"

Gökhan'nın kollarından ayrılmak istese de bende kendimi toparlayıp Poyraz'a doğru ilerledim.Burnunu kanatmıştı hemen.Şu an ne anlatsam ne desem boştu. Yerden kalkmaya çalışan bir adet Kuzey hoca,Poyraz'ı sakinleştirmek için beline sıkıca sarıldığım bir adet ben ve Kör kütük sarhoş olmuş Semih'i tutan Esin dışında şu an her şey ölü gibiydi.Etrafımızda film gibi izleyen insanlar bile ölü gibi susmuş burayı izliyorlardı.Bana bu günlük ekşın fazla gelmişti.Yemin ediyorum yüreğim kaldır mıyordu buna.Kuzey hocaya zaten Pazartesi günü büyük bir özür borçluydum.Poyraz tam bir Öküzlük yapmıştı.

*************

"Poyraz gerçekten ben-.."

"Evde konuşucaz gülüm sen hele bi dur." arabayı çalıştırır çalıştırmaz bütün çene hatları gerilirken dudağımı dişleyip arkama yaslandım. O 'gülüm' kelimesinin altında bile ne hayin cümleler yatıyordu kesin.Her cümlesi bile sinirlendiği zaman şifreli bir hal alıyordu.

Hemen dikiz aynasından zar zor ayılmış arkada oturan Semihe baktım.Bu her gün sarhoş oluyordur allah bilir. Gökhanla kısık seste konuşuyorlardı.Esin ise cam kenarına sıkışmış bir şekilde yola bakıyordu.Her kez kendi kafasına göre takılıyordu ve asıl kıyametin evde kopacağından bi haber olan ben vardım.

"Sarhoş değildim Gök yalan söyleme!"

"Oğlum evde televizyon izleyip mal mal sırıtıyordun lan!

"EE ne var bunda!?

"Televizyon açık değildi Semih"

Başımı iki yana sallayıp yanımda ki pencereye çevirdim. Simge sesli bir şekilde kıkırdamaya başlarken ben de bi an gülecek gibi oldum ama elimle kapattım hemen ağzımı.İyice sinirlerim bozulmuştu.

Eve doğru yaklaştığımızda kapının kulubunu biraz daha kavradım avuç içimle birlikte.Şu an arabada iki kişiydik ve Poyraz eve gelene kadar tek bir söz sahi etmemişti.Eve saklamıştı.

Arabadan inerken ayaklarım sanki geri geri gidiyormuş gibi geldi.Poyraz elimi sıkıca kavrayınca anladım ki kaçış yok.

Eve girerken ise hapisime girmiş gibi hissetmiştim.Poyraz elimi bırakmadan kapıyı sertçe kapamasıyla birlikte hafize ablanın sesi doldurmuştu kulaklarımı.

"Poyraz oğlum Yekta beyler geldi sizi -"

"Sonra hafize abla sonra!" deyip elinin tersiyle reddettiğinde yine söz kesmekte üstüne yok diye düşündüm. Sonuçta karışısındaki kişi büyüğüydü.Merdivenleri hızlıca çıktığı gibi odasına da beni sürüklüyerek içeriye soktu ve kapiyi sertçe kapattı.Hemen beni kapıyla kendi arasına alırken kaçmamak için dizini kırıp kalçamın hizasına koydu.Ardından kollarını.Ben zaten o ateş gözlerine baka baka bir buz gibi eriyordum ne yapabilirim ki başka.

"O adamı da seni de öldürürüm lan duydun mu beni!!"

Aslan gibi kükreyişiyle birlikte yüzüme doğru gelen tükürükleri onun yeterince sinirli olduğunu kanıtlıyordu zaten.Bir iki saniyeliğine kanayan burnuna baktıktan sonra gözlerimi kapadım. İş ciddiyete gitmeden konuşmalıydım.

"Poyraz bak ben gerçekten lavaboya yalnız gitmiştim.Geç çıkınca tabi o arada senin mesajınla ilgileniyordum Kuzey hocay merak etmiş bi şey mi oldu diye.Valla ortada yanlış anlaşılacak bir şey yok yemin ederim ki ben sana hiç bi zaman yalan söylemem. durum gerçekten böyle hem ben senin-" daha cümlemi tamamlamadan başımı sert bir şekilde kapıya bastırıp dudaklarıma kapanınca ellerim yeni çıkmış sakallarını buldu.Bu öpüşme tüm sinirini cikartmak içindi biliyorum.Alt dudağımı müthiş bir şekilde ısırıp bi yandan emerken ben ona tacrübesizce eşlik ediyordum.Dudağımı yine kanatacak gibi gözüküyordu anlaşılan.Olsun.Başka bir erkek olsaydı belki şimdi tokat manyağına sokulmuş olurdum.

"Öldüm lan ben bu gün! Ayaklarım yerden kesiliyor yanında bir erkek görünce!! Bunu kaç kere söylemeliyim Deniz kaç kere!! istemiyorum Deniz istemiyorum!! Erkek falan görmek istemiyorum yanında!!

Beynimde yanan gece lambaları bir bir umut ışığıyla sönerken gözlerimin de feri kalmamış gibi üzüntüyle yere baktı.Ağzıma gelen demirimsi tadı Poyraz yavaşca diliyle alırken bunun kan olduğuna kalıbımı basabilirdim.Görünüşe bakılırsa dişleri çok keskindi.

"Son kez söylüyorum." dediği anda mavilerimi kaldırıp kahvelerine diktim. "BENDEN BAŞKASI SANA YASAK!!!"

*******************

İnstagram= Üvey_abim

SELAM!!!

bu gün başka bir yazı tipiyle birlikte sizlerleyim.Bundan sonra her bölüm sonuna Denizin fotoğraflarından bitanesini koymayı düşünüyorum.Bölümün başlarına da koyduğum gibi.

Her neyse genç kiz edebiyatında 2.sıradayız.Verdiğiniz iyi desteklerinizden.dolayı size tesekkur ediyorum.Ve şunu unutmayalım ki biz bir aileyiz....

Yeni bölümde görüşmek üzere..Sizleri seviyorum.

Continue Reading

You'll Also Like

4.1M 137K 54
Çarptığım beden yere düşecekken refleks olarak onu tuttum . Kimi tuttuğuma baktığımda bir kız olduğunu gördüm. Onun dengesini sağlayıp hemen ellerimi...
Lacrimosa By İpek Oktay

General Fiction

2.2K 1K 9
"Karanfiller" dedi Lavin buz grisi gözlerinin içinden. Bense eski tanıdık o hikayeyi perde arkasında okurken konuştum. "Karanfillerin hikayesini bili...
ARAF. By Sena

Teen Fiction

24.4K 1.6K 22
Araf ne idi? Cennet ve cehennem arasında kalan tepeydi. Bir tarafında huzur, bir tarafında korku. Belki kaçıştı cennet; belki de kalış ve ben şimdi y...
812 166 21
Gözlerimizin önünde bulunan binlerce belkide daha fazla madde var. Gökyüzü, yeryüzü, güneş, ay, yıldızlar, canlılar, cansızlar, gözümüzün gördüğü, k...