ÜA35-

182K 6.7K 648
                                    

Medya Rüzgar.

Dediği sözle arkama döndüm.Az önce kulaklarım doğru mu işitmişti yoksa ben mi yanlış anladım?

"Deniz dursana be güzelim. Seni sevdiğimi haykıracaktım daha.Nereye gidiyorsun?"

Poyraz bu yapar mı yapar.Kalbimin hızlı atışlarıyla birlikte yönümü ona tamamen çevirdim. Poyraz bana en Piç sırıtışıyla karşılık verdikten sonra o uzun kollarını iki yana doğru açıp yönünü denize doğru çevirdi.Ben robot misali yerimde çakılmış bir vaziyette hayretler içerisinde ona bakarken adımımı dahi atamıyordum.

"Duy be İstanbul!! Dağlar denizler gökler! DENİZİ SEVİYORUM!!!"

Aslanım beni seviyor!!...Aslanım beni seviyor!!

Yine bozuk plağa bağlayarak kendimi kaybetmeye başlamıştım.Az önce Poyraz haykıra haykıra beni sevdiğini söylemişti. Sanırım Rüya görüyordum.Poyraz Bulut az önce bana olan sevgisini ilan etmişti öyle mi? Bunu kime anlatsam pek inanacağını pek zannetmiyordum.

Sonuçta Burada Poyraz Bulut'dan bahsediyoruz dimi Arkadaşlar?

Elimle ağzımı kapatarak yanına koştum. Daha fazla bağırmaması için arkadan ağzını kapattım.Rezil olmak istemiyorsak bunu yapmak zorundayız.."Poyraz sus artık valla o küçük dilini koparırım senin.Yürü gidiyoz!!"ardından incecik Parmaklarımı Poyraz'ın kaslı koluna sarıp arkamdan çekiştirmeye başladım. "Ne oldu maviş? Utandın mı yoksa?" inkar etme gibi bi lüksüm vardı allahtan.O yüzden sinirle kolunu bırakıp "hayır. Utanmadım." dedim.Ve cevap vermesine bile izin vermeden ilerlemeye başladım.Tabiki de eve değil arabaya ilerledim.Yürümekten ve ayakta durmaktan ayaklar harap olmuşken,yine de topuklu ayakkabı giymediğime dua edip şoför koltuğunun yanına kuruldum.Poyraz da yanıma gelip saniyeler sonra arabayı hareket ettirince hala daha yüz ifadesi Piç bir gülümseme ile sonlanmıştı.Aldırmamaya çalışarak sessizce ofladım. eve bi an önce varmamız lazımdı.

Sonunda eve doğru az bir mesafe kalmışken iyice uykumun geldiğini anladım.Bu gün gerçekten fazlasıyla yorulmuştum. Nedeni ise Poyraz'dı.Gerçekten beni fazlasıyla yormuştu.Derdi de bu değilmiydi zaten? Beni güçsüz düşürmek?...Sonunda arabayı durdurup burnunu çekti ve kemerini çıkararak bana döndü. "O son şakan  hariç her şey çok güzeldi.Seninle olmayı seninle vakit geçirmeyi adet haline getirdim sanırım.Nedense seninle birlikte olmayı seviyorum. Kötü alışkanlıklarımı bile senin sayende bitirdim."dedi.Söyledikleriyle derin bir nefes alıp verdim ve gülümsedim.Etrafı kolaçan ettikten sonra yanağına yaklaşıp dudaklarımı bastırdım.Söyledikleri bazen öyle bir cezbedici oluyordu ki o güzel erkeksi tok sesi beni baştan çıkarmaya yetiyordu.Ama bezende hayvancılığı da baş gösteriyordu.Kısacası kaba birisi olmasına rağmen yine de insancıl davranıp konuşma tarzı bile etkili bir sebep olmaya yetiyordu.Ben ise aptal bir aşık gibi onun etrafında dönen saf bir Denizdim.Bazen hayatım gerçekten film şeridi gibiydi. Bazen gülüyorum bazen ağlıyorum...Ve kaybetmiş seneryolarımı arıyorum.Ya da tamamen yanlıştı bu yaptığım.Hic bi kız üvey abisine aşık olur muydu? Ama bende aşktan öte ona hayatımı adamış gibiydim. Şimdi ise Tiyatro sahnesinde seyirci koltuklarından birine oturmuş değişen hayatımı izliyordum.İnsanın bir düzeni değişmesi ne garip.Normalde anne ve babasıyla yaşayan okuluna gidip gelen normal düzeni olan bir kızdım ben.Daha önce hiç bir erkeğe aşık olmamış bir kız olarak tabikide.Ama nedense birden Poyraz denilen yakışıklı bir züppe girmişti hayatıma. Derslerimden çok ona adamışım meğersem kendimi.Ona aşık olmuşum ister istemez.Öküzdü işte. Beni kendisine nasıl bağladığını bile fark edememişti hala... yavaşça çektim kendimi.Ama bu onu engellemişti.Çenemden tutup bu sefer de o dudaklarıma kapanınca yine kızardığımı hissetmem kısa sürmemişti.Tanrım yine alev basmıştı beni.O yüzden kendimi geri çekip boğazımı tazeledim.Evin önünde böyle şeyler olmazdı."Şey bence... eve girmeliyiz."onayladı başıyla. "Haklısın hadi." hafiften gülümseyip indim arabadan.Kolumdaki saate baktığımda 10 buçuğun geçtiğini gördüm.Sanırım kendimi güzel bir duş almaktan alı koyamayacaktım.Eve girince çantamı bir kenara bırakıp dağınık saçlarımı topuz yaptım.Direk mutfağa ilerlediğimde kendime hemen bitki çayı yaptım.Poyraz o sırada odasına çekilmişken bende onun gibi odama geçip çayımı bitirdim ve doğruca banyoya girdim.Güzel bir duş alarak her zamanki gibi pijamalarımı üzerime geçirip ıslak saçlarımı kurutmadan yine tepeye topuz yaptım.O sırada annem odama girince kaşlarımı sahte bir sinirle çattım ve "Efendim anne?" diye seslendim.Sinirli gözüküyordu. Gelip kolumu sıktı ve dişlerin arasından konuşmaya başladı. "Rüzgar Poyraz'la dışarı çıktığını öğrenince küplere bindi neredeydin sen!?" sözleri ile kısa bir şok anı geçirmiştim.Rüzgar benim Poyrazla olduğumu nereden biliyordu ki? "Nasıl ya anlamadım?" dedim sersemce.Olayı  hala daha kavramış değildim.Annem benim kolumu biraz daha sıkınca yüzümü buruşturarak sızladım.Kolumu neden sıkıyordu bu?"Anne ne yapıyorsun sen? Kolumu bırak acıtıyorsun!" dedim.Bir anne kızına bu kadar sert davranabilirmiydi? Hala daha sıkıyordu kolumu.Morarmıştı bir kere o kesin.Annemi ilk defa bu kadar sinirli ve gözlerindeki lavları ilk defa görür olmuştum. "Anne!! Bırak acıtıyosun!! Düzgünce konuşalım!!" diye bağırdım. Poyraz hemen odaya dalınca kurtarması için buruşmuş olan yüzümü ona çevirdim. Hızlı adımlarıyla bize yaklaştı ve morarmış koluma baktı. "Hey Ender teyze ne yapıyorsun sen! Bırak Deniz'in kolunu acıyor diyor işte!!!" annem kızgın bakışlarını Poyraz'a çevirdi. O anda eli yavaşça kolumda  gevşerken hızlıca çektim. "Senin derdin ne anne!! Kolumu kopardın!!! Dedim kolumu hafifçe ovarak.Sırf Rüzgar sinirlendi diye hıncını neden benden çıkarıyordu!? 

Annem kollarını göğsünde bağlayıp gıcık bir gülümseme ile "Yakında kocan olacak adama alışsan iyi edersin Deniz."

Kocan??!!

"Ne!!!???" bu kadın çıldırmış olmalıydı!!! "Ne kocasından bahsediyorsun ya sen!!" dedim bütün evi inletecek şekilde.Hayatımın geri kalanını istemediğim bi adamla geçiremezdim herhalde dimi? "Rüzgardan bahsediyorum kızım.Niye bu kadar şaşırdın?" şuracıkta bayılsam yeriydi sanırım.Annemin ağzından çıkan kulağı duymuyordu herhalde...Ben...ben Rüzgarla asla evlenemezdim..."Anne...hayır ben asla bu dediğin olamaz!!"dedim.Annemle ikinci bir kavgaya dahil olmak istemiyordum.Uzatmaya ise hic gerek yoktu.Ben asla Rüzgarla evlenmeyecektim.Annem yine ağzını aralamıştı ki Poyraz elimi sıkıca tuttu."Buna ilk başta ben müsade etmem."dedi.Bende sıktım elini.Nolursun anne bunu yapma bana..!! 

"İzin verde buna Deniz karar versin dimi Poyrazcığım.."

"Bence hala daha genç bi kızın hayalleriyle oynamak size ya da kendisine sorulabilecek bi konu değil" ardından bana bakarak gülümsedi. "O daha küçük. Saf.Üniversiteye geçmiş olabilir ama o yine de bunu kaldıramaz.Bence bırakın da dediğiniz gibi o versin kararını." Poyraz'in dediklerine katılıp "Hayır.Kocam  ya da başka bir şeyim olmasını istemiyorum. Onu sevmiyorum ve buna da karşı çıkamazsın anne!! Şimdi odamdan çıkar mısın!!"bir kac dakika baktık birbirimize.dolan gözlerim yanaklarımdan bir bir akarken gece gece bu olayı yaşadığıma inanamıyordum.Rüzgarla ben tamamen iki zıt kavramlardık.Olamazdı asla!!

" bu konu burada kapanmadı"dedi annem hala sinirli bir şekilde.Odamdan çıkınca Poyraz'ın elini bıraktığım gibi yere oturdum.Ellerimle yüzümü kapatıp hıçkırıklara boğulduğumda,annemin bir kez daha acımasız olduğunu anladım.Nasıl bir dünyada yaşıyordum ben böyle?hangi devirde? Hangi yılda? Bu devirde zorla evlendirilmek mi kalmış allah aşkına!!.Yanıma oturup sarıldı bana Poyraz."Buna müsade etmeyeceğim sen benimsin!"diye fısıldadı kulağıma. Ağlayan gözlerimi ona çevirip bir iki saniyeliğine suratına baktım.Acıyor mudur bana? Yoksa aşağlık birisi olduğumu biliyor mudur? Burnumu çekip beline sarıldım hemen."Hangi anne bunu kızına yapar Poyraz? Sen olsan ne yapardın? Zorla evleneceğim işte görmüyor musun?"bu cümleme karşın kolay bir şekilde kucakladı beni.Kollarım belinden boynuna gidince güçsüz bir şekilde kafamı göğsüne koydum. Bu kadar aciz bir kız olduğumu bende tahmin edememiştim.Ellerim kollarım bağlı hic bir şey gelmiyordu ellerimden.Hayatımın bu kadar berbat bir yere geleceğini bilmiyordum.Kendisiyle  birlikte yatırdı bedenimi yatağa. Yine kolunun altına aldı beni ve sıkıca sarıldı yine."Ben varım...Korkma..Asla öyle bir şey olmayacak.. "Islak saçlarıma yeniden öpücük kondurup
" Tek göz yaşı dahi döktüğünü görmeyeceğim."dedi.Sanki bu çok kolay bir şeymiş gibi konuşuyordu. Ben neler hissediyorum bir bilsen Poyraz... Gözlerimi kapamadan önce bir kac kelime döküldü ağzımdan.

"Bu küçük kızı koru Poyraz...koru..."

******************



Üvey Abim (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin