ÜA1-

660K 15.8K 5.2K
                                    

Medya Deniz..

Yine babasız bir güne merhaba diyerek uyandım.Gözlerim hala açılmamak üzere inatla kapanmaya çalışıyordu.Tıp okuyoruz  bir de.Her gün dersim var neredeyse.Gözlerimi tekrardan kapattım.Uyanmak istemiyordum işte ya..

"Deniz.E hadi ama annecim kalk artık" gözlerim kapalı olduğu halde bütün gün ışığı gözlerime  istila etmişti.Bu demek oluyor ki..Annem beyaz perdelerimi  açıp sürgülü balkon kapısını aralamış bulunmakta."Anne ya.." huysuzca kıpırdandım yatakta.."Ne anne ya?? Hadi bak okula gidiyosun 15 dakikan var"

"he..he.." dedim elimi sallayarak.Zorla da olsa gözlerimi açtım ve doğruldum."Baban geldi bu gün o götürecekmis seni okula hadi"

"Yemin et" mavi gözlerimi fal taşı gibi açıp anneme baktım."Bak nasılda  açıldı o maviş gözlerin.Hadi bak hazırlan çabuk " başımla onaylayıp yatağımdan hemen kalktım ve banyoma yöneldim.

Güzel bir duşun ardından kurulanıp iç çamaşırlarımı giydim.Yaz ayının en sıcak günlerini yaşarken şort giymeyi şart olarak kesin kafama kazıdım ve beyaz kapaklı dolabımdan  kot şortumu üstüme ise beyaz kısa kollu bluzumu geçirdim ve saçlarımı da salaş bir örgü yapıp bağladım.Spor ayakkabılarımı giyip cantamla beraber aşağı indim.

Merdivenlerden inerken Annemle babamın ister istemez aralarında geçen diyaloğa kulak misafiri oldum.

"Bize bi şans daha verebilirsin aslında Ender.Deniz için."

"Deniz gayet iyi Nejat.Şans'a gelince.Sen o hakki çoktan kaybettin.Sırf Deniz için alıyorum seni eve bilesin"

Bir insan evladı kocasından bu kadar mı nefret eder ?

İçeri girip beni fark etmeleri için hafifçe öksürdüm."Kızım??!" babam hic bir şey yokmuş gibi ayağa kalkıp bana sıkıca sarıldı. "Nasılsın?"

"İyiyim baba.Okula geç kalıyorum çıkalım mı artık??" tedirgin bir şekilde koltuğun üstünde duran siyah deri iş çantasını eline aldı."t..tabi çıkalım hadi" ben önden o arkamdan gelince Annemin soğuk sesini duydum." Kahvaltını yap mutlaka" arkamı dönüp ona baktım."Okulda atıstırırım bir şeyler görüşürüz" kapıyı açıp babamın siyah jeep cherokee arabasına doğru ilerledim.

Arabasına binip kemerimi bağladım.O da şoför koltuğuna yerleşip benim gibi kemerini bağladı ve arabayı hareket ettirmeye başladı."Annemi bu kadar kendinden soğutacak kadar ne yaptın baba?" bacaklarımın üstünde duran ellerime baktım."Biliyorsun kızım.Annenle iyi anlasamiyoruz.Kaç seneden beridir böyle devam ediyor bu.En azından anlaşmalı ayrıldık.Seni bu durumlara sokmak inanki  hic istemezdim ama..Annen işte..Sakın bunun için moralini bozma kendine sıkıntı yapma tamam mı?"

Yavaşça onayladım başımla. Annemle iyi anlaşmadıkları doğruydu..

Ama üsteleyemezdim tabiki de.Sonuçta onlar iki olgun insanlardı.

Sessizce geçen yolculugumuzun ardından kemerimi çıkartıp arka koltuğa attığım çantama uzanıp aldım."Beni bıraktığın için teşekkür ederim baba.Seni seviyorum" yanağından öpüp kapıyı açtım "İyi dersler kızım.Bende seni seviyorum görüşürüz" hafif bir tebessüm edip kapıyı kapattim ve Fakülteye giriş yaptım.

Ulaşla koyu bir sohbete dalmış Simgeye baktım.

Can dostlarım...

Yanlarına yaklaşıp Simgeye sıkıca sarıldım. "Good morning friends" Ulaş'a da sarılıp ikisinin arasına girdim."eee napiyosunuz bakalım.? "

"Valla Denizcim Ulaş'ın anlatmakla bitiremediği kızın öyküsünü dinliyordum sen??"

"İyiyim bende nolsun." Ardından Ulaş'a döndüm. Hiç oralı olmayıp uzaktan birisine hafifçe öpücükler atıp duruyordu.

Üvey Abim (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin