Artık yavaştan finale doğru gitmeye karar verdim arkadaşlar...Bunlar son günlerimiz...İyi değerlendirelim sjsjsjaj
İyi okumalar...
"Bak hiç gözüm tutmadı o herif benim.Uzak dur."
Oflayıp başımı geriye attım."Bebeğim hocam o benim.Simgeyi sordu.Simge hamile olduğundan fenalaşmıştı bu yüz-"
"Bin arabaya uzatma lafı." Sözümü kesmesiyle birlikte aval aval şoför koltuğuna ilerlemesini izledim.Poyraz tam bir baş belasıydı.Oflayarak kapıyı açtım ve direkman yanına oturup kemerimi bağladım.şu an duygularım Gerçekten karmakarışıktı.
"Niye dokundu o sana? Hocayla öğrenci ilişkisi benim bildiğim böyle olmaz Deniz!!"
"Poyraz sevgilim gerçekten bazen fazlasıyla abartıyorsun farkında mısın?"
"Abartmıyorum.Konu sen olunca böyle şeylerde hassas oluyorum.Ben sana başından dedim.Yanında hiç bir erkek görmeyeceğim diye.O adam senin hocan bile olsa mesafeni koru Deniz.Muhattap olduğun her erkek sana aşık oluyor biliyorum."
Sakin kalmaya çalışarak dişlerini sıktığında bende derin bir nefes alıp verdim.Tamam başından beridir yanında erkek görmeyeceğim diye uyarmıştı ama sonuçta o benim öğretmenimdi.Onunla aramda nasıl bir ilişki olabilirdi ki? Üstelik bu Rüzgar gibi elimi de tutmamıştı kolumu tutmuştu.
"Tamam aşkım haklısın söz bir daha olmayacak.Dediğin gibi mesafemi koruyacağım" dedim onu yatıştırmaya çalışarak.Anladım ki Poyraz deliriyor hoş hitamlar kullanmam gerekti.Zor bir adamdı. Gerçekten çok zordu.
Birden gözlerini yoldan ayırmadan elimi tutup öptüğünde rahatlamışçasına gözlerimi kapatıp gülümsedim.Sanırım hala daha alışamamıştım bu duruma.Adam Haklıydı abi.Poyraz artık benim kocam sayılırdı ve her ne olursa olsun erkeklerden uzak durmam gerekirdi. Ona sonsuz hak veriyordum zaten.
Poyraz arabadan iner inmez kolunu omzuma atarken ben de başımı göğsüne yaslayıp belini kavradım.Onunla aramızın dargın kalmasını sevmiyordum.Onun bana bağırdığını ilk duyduğum anda içimi bi huzursuzluk kaplıyordu.Sözde bunlar ilişkinin tuzu biberiydi dimi? Hiç sanmıyorum.
"Bana bak bir daha erkek görmeyeceğim yanında anladın mı ? Beynim gidiyor yanında bir erkek görünce." kıkırdayıp omzumdan sarkan elini tuttum.Ardından dudağını yavaşca öpüp geri çekerken "Peki aslanım.." dedim.Şu an bizim evin bahçesine giriş yapmıştık ve bizim sitenin güvenlikçisi mal mal bakıyordu bize.Umrumda değildi.İsterse adımız çıksın.DUYUN LAN BEN POYRAZ BULUT'UN EŞİ DENİZ BULUT'UM!!!
"Bak ama sen şimdi sınırını çoktan aştın" Poyraz bunu dedikten sonra sırtımı sert bir duvara dayayıp hayvanca dudaklarımı sömürmeye başladığında kollarımı boynuna dolayıp vücuduma yasladım onu.Dudakları her zamanki gibi yumuşacıktı.Her zamanki hissettiğim gibi sıcacıktı.Ah be Poyrazım öpme şöyle dudaklarımı.Benimde gidiyor Beynim.Benim de oluyor kafa 3500...
Nefes almak için bir ara bıraktığında dudaklarımın şişmiş olduğunu hissettim.Duvardaki ellerini belime dolayıp yine sıcacık ve şefkatli bir öpücük bırakıp ardından son olarak alt dudağımı sert bir şekilde ısırmıştı."Ah Poyraz tam bir odunsun!"alt dudağımı elimle kapatıp gözlerimi sıkıca kaparken neden böyle bir şey yaptığını gayet iyi anlamıştım.Poyraz hiç bir zaman yumuşaklığını öpüşme esnasında göstermezdi.İlla acıtırdı bi tarafımı biliyorum
"Abartma len o kadar ısırmadım." başımı 'tabi tabi' anlamında sallayıp anahtarımı çıkarttım ve kapıyı açarak içeri girdim.Mutfağın ışığı yanıyordu.Poyraz siyah kabanını bende montumu çıkarırken askıya asıp kollarımı dirseklerime kadar sıvadım.
Birden ne yaşadığımı anlamazken kendimi Poyraz'ın omzunda buldum.Küçük bir çığlık atıp "Poyraz indir beni" diye söylendim.Beni kaçıncı omzuna atışıydı bu.Bi buruşturup çöpe atmadığı kalmıştı mübarek.Yani şimdi ne mana beni omzuna atmak.
"Karnım aç benim kadın!" bu arada her ne kadar alanımı ters görsem de mutfağa ilerleyebildiğimizi görüyordum.
."Napayım Poyraz beni ye o zaman."
"Ben seni sonra yatakta tatlı niyetine yiyeceğim sevgilim.Hem de büyük zevk haykırışlar-" sözü yarım kalan Poyraz'ın kalçasına gözlerimi dikerek dudaklarımı büzdüm.Niye cümlesini bitirmemişti ki bu herif??
"Poyraz noluyo korkutma beni!! Ya sen indirsene hem beni!!?"
saniyeler sonra beni yavaşca yere indirirken böyle olmasına şaşırmıştım.Az önceki deli Poyraz nerede şimdiki Poyraz nerede?? Elimi bir kaç kere gözünün önünde sallayıp arkama döndüm.O anda Annem ve Yekta amcayı gördüğümde ben de Poyraz gibi put kesilmiştim.Az önceki konuştuklarımızı da duymuştular tabi.Yerin dibine girme anım sonsuz sevgili okuyucular.
Burukça gülümseyip ellerimi arkamda birleştirdim."İyi akşamlar afiyet olsun." Anneme baktığımda o da zorla gülümsemeye çalışarak başını hafifçe eğdi ve "Sağol kızım.Buyrun sizde açsınızdır" dedi.Poyraz elimden tuttuğu gibi sofraya ilerlerken annemin telaşla "Deniz senin dudağın kanıyor!!" Elimi hemen alt dudağıma götürüp sildiğimde parmağıma bulaşmış kırmızı sıvıyı gördüğüm anda gözlerimi büyülterek Poyraz'a diktim.Kahretsin az önce dudağımı dişlediği doğruydu bu yüzden kanıyordu.Poyraz gülmemek için kendini zor tutuyormuşçasına dudaklarını birbirine bastırarak taburelerden birine oturdu.Ona atacağım ölümcül bakışlarımı sonraya bırakarak annneme döndüm.Hemen sofradan kalktığı gibi rulo havluyu aldığı gibi bana uzattı."Sil çabuk.Noldu dudağına naptın ki sen?"
Hah harika bi soru anne tam da cevaplayacağım bir soruydu zaten.
"O bir şey yapmadı.Ben öperken yaptım."
Milletçe alkışlıyoruz Poyraz'ı.Sanırım ya şimdi çığlık atacaktım ya da Poyraz'a karşın 'Yeterr!' diye bağıracaktım.Ya her şeyi söylemek zorunda mıydı yani!!! Şu an elimde olsa ağzını bantlardım ama tabiki de yapamazdım.Ah Poyraz ah! burda yine rezil olan ben olmuştum.Ne kadar söyleyeceğim herkeze pat diye gerçeği söyleme diye.
*************************
"Seni gebertirim duydun mu beni!!" Yatakta ayağa kalkmış bir şekilde Poyraz'ın kafasına yastığı geçirmem bir oldu. (Yukarıdaki gif temsili)
"Gebert sevgilim bekliyorum hadi!!" Deyip ardından o da yattığı yerden bana yastığıyla vurunca iyice sinirlenmiştim.Az önceki açık sözlülüğün hesabını alacaktım ondan.
Yastığı bırakıp üzerine oturarak boğazını sıkmaya başladım."Ben dediğimi yaparım Poyraz efendi öldürcem seni beni yerin dibine sokmak neymiş göstercem sana!"
Poyraz gözlerini pörtleterek boğukça "Deniz!!" Dediğinde suratı kıpkırmızı olmuştu.Her ne kadar böyle kaldıysam kıyamamıştım.Ellerimi çektiğim gibi kendimi üzerine atarak sarıldım."Bir daha önüne geleni söylemiyorsun Eşşek!"
"Tamam sıpa söylemem." Koluna bir tane şaplak atıp başımı göğsünden kaldırdığım gibi suratına baktım.Az önce onu boğma isteğiyle yanıp tutuşurken İçimdeki oynak Deniz şimdi Poyraz'ı deli etmemi söylüyordu.
Tabi canım kolaydı..
Birden miğdemin kalktığını hissederken öğürme hissiyle birlikte Poyrazın üstünden kalktığım gibi doğruca banyosuna koşturdum.Ardından iğrenç bir şekilde ağzımdan gelen lokmaları lavaboya boşaltırken gerçekten neye uğradığımı şaşmış durumdaydım.Durduk yere neden kusardım ki ben?
Birden saçlarımın önümden alındığını hissettiğim de hiç durmadan suyu açıp ağzımı sildim.Gerçekten durduk yere niye böyle olmuştum bilmiyorum.
"Güzelim iyi misin?" Kurumuş boğazımı yutkunarak giderdiğimde Poyraz'ın kolunu tutarak başımı salladım."Sanırım iyiyim."
Kendimi birden halsiz hissetmemin sebebi aşırı derece de miğdemi kastığımdı bu doğru.Ama ilk olarak aniden kusmam gerçekten çok garipti.Belki de fazla yediğimden di bilmiyorum.
Poyraz'ın belime dolamış olduğu kolundan kurtulup kendimi yatağa bıraktım.Derin derin nefes alıp verirken karnımı tuttuğum gibi cenin pozisyonu aldım.Gözlerimi kapatmış hala daha miğdemin ağrısını dinlerken Poyraz'ın yanıma yattığını arkamdaki çöküşten anlamıştım.Yavaşça ona dönüp kolunun üstüne yatarak sıkıca sarıldım.
"Bak gerçekten iyisin dimi? Yapabileceğim bir şey varsa söyle."
"Hayır.Sen yanımda olan yeter."
"Yanındayım zaten.Bi yere gittiğim yok."
"İyi gitme"Gülerek koynuna biraz daha sokuldum.En azından sağlığımı Poyrazdan yana kullanayım.Üzerimdeki bütün negatif enerjiyi alıyordu nasıl olsa.
"Deniz bu sesler ne?!"
"Ne? hangi sesler ? nerde ? Ay Poyraz hırsız mı var diyosun sen şimdi!!?" Telaşla kalktım kolundan.
"Yavrum bi sakin ol.Sesler annenin odasından geliyo dur." Gözlerimi büyüttüğüm gibi yataktan kalkışını izledim.Yani aklıma bazı fesatlıklar geliyor olabilir ama bu kadar da olmaz yani.
"Poyraz kapı dinlenmez gel şuraya.!"
"Kendini kapımı dinliyom leeen...!"
Oflayıp başımı yastığa koyup ona bakmaya devam ettim.Gerçi bu sesleri ben duymuyordum ama Poyraz kesinlikle böyle dediyse vardır birsey.
"Ouvvv Deniz uyuyalım biz en iyisi durum vahim."
"Oha Poyraz ya!"
"Ben ne yaptım??!"
Üzerime yatıp dudaklarını Burnuma bastırdığı gibi kendini yan tarafıma attı.
Aklıma gelen soruyla tamamen ona döndüm.
"Beni yatağına attığın kaçıncı kızım Poyraz?" Bu sorumu beklememiş olacak ki garip bir bakış attı hemen.Gülmemek için yanaklarımı içe sokup tek kaşımı kaldırdım.Bu soru hep aklımdaydı nedense.
Poyraz birden Kollarını başının altından birleştirip tavana bakarak ıslık çaldı."Valla ben lise zamanlarında bile eve kız attığım için sen bi yaklaşık olarak...200 falan.."
Dayanamayıp omzunu ittirerek kalktım.E Oha yani 200 nedir!!
"Allah seni kahretsin emi Poyraz!! başına taşlar yağsın innşallah!"
Yanından sinirle kalkıp pantuflarımı giyerken hala daha söylenmeye devam ediyordum tabi."Seninle birlikte olan daha kabahat.Kim o? Tabiki de ben."
Birden karnımdan çekiştirilerek tekrar Poyraz'ın Kollarında bulmuştum kendimi."Hayvan herif biliyordum zaten.Sormayacaktım hiç Her kabahat bende olur." göğüslerinden itmeye başladım onu ama nafileydi tabi.Bildiğin sığırdı yani.Bende kendimden nefret ediyorum.Gerçekten salaktım neden sorardım ki zaten.
"Sevgilim bi dur.Ya valla şaka yaptım ya yemin ederim.Ah!! Ayrıca elin çok ağır"
"Şakanın Sırası değil Poyraz!!!"
"Sırası" diyerek birden üstüme çıktı.Ellerimi iki yanıma sabitlerken göğsüm hızla inip kalkıyordu.Yorulmuştum kabul ediyorum.
"Kartalın Karteliçesi.Koyu beşiktaşlım bi dur.Bak eğer durmazsan tecavüz ederim."
"Et bakalım noluyo!?"
"Canıma minnet!!!" Birden gözlerinin parladığını gördüğüm de "Poyraz tamam vazgeçtim.Uslu duracağım."diye tek seferde söylendim.Dediğini yapacaktı muhakkak biliyorum.Poyraz'a Yeterki cinsellik olsun.
"Tabiki de bu bi şakaydı.Ayrıca ben sana duygu beslemeyerek yatağıma atmış olsaydım şu an bu parmaklarda yüzükler olmazdı.Kendini diğer sürtüklerle bir tutma lütfen.Sen benim hem yatağımın kadını hem de doğacak çocuklarımın anasısın.Ayıp ediyosun güzelim."
Evet gerçekten ayıp ediyorum."Poyraz kalk üstümden istersen.İkinci kez kusmak istemem." Tabiki de bu bir nedendi.Nedense hala daha kusacakmış gibi hissediyordum.Bi an içime bir şey kaçtı gibi düşünecektim neredeyse.Kesin üşüttüm.Yani başka bir açıklaması olamazdı bunun.
"Of sen şimdi yarın hastaneye de gitçen demi!?"
"Hayır.Öğleden sonra gideceğim.Herhangi bi aktivitem yok." Bunun için birazcık da olsa şanslıydım.Sabahın köründe kalkacağıma en azından 10'a kadar Poyraz'ın koynunda yatardım daha iyi.
"He iyi o zaman..." bana doğru garip bir gülüş sergilerken öneme almayıp yeniden sıkıca sarıldım ona. "Amına koyayım zaten Sırf akşamları görüyom seni uyuyayım deme sakın!"
"Küfür etme!! Uyuyan yok zaten." Bu adamı gerçekten anlamıyorum.Az önce uyumak istiyorum gibisinden bir cümle kullandığımı hatırlamıyordum ben.Gerçekten Poyraz bana sabahlayalım sevgilim dese bile Sırf ağzından çıkan sevgilim kelimesine nazaran bunu kabul ederdim.Evet onunla sabahlayabilirdim.Ama ne yazık ki böyle bir şey dememişti.
"Poyraaaz..."
"Ne var?" kibar ol azıcık hayvan.Karın olcam ben senin.Tamam.Boğazımı tazeleyip "Başım acaip derece de dönüyor..." evet.Şu an gözümde her şey dönüyordu.Tavan.Poyraz'ın bedeni.Eşyaları.Şu an her şey gözümde dönüyordu sanki.
"Sana noluyo be kendine gel!" Hafifçe beni sarsmasıyla gözlerimi kırpıştırırken "Ay ne bileyim ben ayol.Niye böyle oluyorum ben!!?" Diye sordum ona bakmaya çalışarak.Şimdi ise Poyraz'ın kafası iki tane olmuştu. "Ben nerden bileyim ayo- Aman be beni de kendine benzettin iyice.Kullanma şöyle hitamlar..." gözlerimi kapatarak seslice gülmeye başladığımda az kalsın o da benim gibi ayol diyeceğini ummuştum.Ama ne yazık ki çok zeki olduğundan bunu erken fark etmesi yine gecikmemişti.
"Ayol desene bi kere Poyraz..." gerçekten demesini istiyordum."Söylemem!" Dediğinde mızmızlanarak "Neden ama?" diye sordum.Tatlı söylerdi.Onu hiç bizim Koray gibi kız olarak konuşurken hayal etmemiştim.Zaten bu imkansızdı.Poyraz Bulut'un nerde görülmüş öyle kadın gibi konuştuğu.
"Bir kerecik" dediğimde yine omuz silkti.
"Söylemem Deniz uzatma."
"Ama neden!!"
"Çünkü çok güzel gülüyosun.Ve ben o kelimeyi söylersem sen daha çok güleceksin ve ben yine öldüğümü hissedeceğim."
Bunu ciddiyetle söylerken,ben sadece masum bir gülücük eşliğinde dudaklarına kapandım.Bana eşlik etmeye başlarken ona kendimi biraz daha bastırıp geri çekildim ve göğsüne yeniden yattım."Poyraz ya ben kendimi yorgun hissediyorum sanki üstümde bir yük varmış gibi."başımın yükünü tamamen koluna verip gözlerimi kapadım.Çok mu yemek yedim bu yüzden mi ağır hissediyorum kendimi bilmiyorum.Sanırım uyumalıyım.Bu kadar yorgunluk bana iyi değildi.
"Geçer geçer Boşver sen."
"Hıııı...."huysuzca ağzımdan bir mırıltı çıkartıp "Bu akşam uyumadan önce bana söyleyecek güzel bi sözün yok mu?" Diye sorduğumda derin bir nefes aldı. "Bilmiyorum.Ama tek söyleyeceğim şey Onca hiçliğin arasında sen herşeyimsin..."
(Deniz 👆👆👆👆👆)
***********************
İnstagram =Uvey_Abim.
Selam!
Bu bölümü Sırf Poyrazla Denize ayırmak istedim.Yeni bölüm tabiki de yine bomba gibi gelecek.Yani öyle umuyorum.Düşüncelerinizi bekliyorum Poyrazlı Denizlerimm...
Yeni bölümde görüşmek üzere...