Üvey Abim (Tamamlandı)

By _Valerian_

19.1M 604K 119K

Adam güçlü esen bir Poyrazdı.Kız ise kendi sularında boğulan mavi bir Denizdi.Adam çok acımasız ve kendini dü... More

ÜA-TANITIM
ÜA1-
ÜA2-
ÜA3-
ÜA4-
ÜA5-
ÜA6-
ÜA7-
ÜA8
ÜA9-
ÜA10-
ÜA11-
ÜA12-
ÜA13-
ÜA-14
ÜA15-
ÜA16-
ÜA17-
ÜA-18
ÜA-19
ÜA20-
ÜA21-
ÜA22-
ÜA23-
ÜA24-
ÜA25-
ÜA26-
ÜA27-
ÜA28-
ÜA29-
ÜA30-
ÜA31-
ÜA32-
ÜA33-
ÜA34-
ÜA35-
ÜA36-
ÜA37-
ÜA38-
ÜA39-
ÜA40-
ÜA41-
ÜA42-
ÜA43-
ÜA44-
ÜA45-
ÜA46-
ÜA47-
ÜA48-
ÜA49-
ÜA50-
ÜA51-
ÜA52 +18
ÜA53-
ÜA54-
ÜA55-
ÜA56-
ÜA57-
ÜA59-
ÜA60-
ÜA61-
ÜA62-
ÜA63-
ÜA64-
ÜA65-
ÜA66-
ÜA67-
ÜA68-
ÜA69-
ÜA70-
Şirinelerim Bi bakın Önemli!!
ÜA71-
ÜA72-
FİNAL.
1.
2
3.
4.
Kesit.
5
6
Son

ÜA58-

142K 5.6K 741
By _Valerian_

Poyraz'dan...

Aşk dedikleri pek hayra alamet değil sanırdım seni tanıyana denk.Hayatıma küçük adımlarınla giriş yaptın ve o adımlarla koca bir hayat gittik seninle.İlk başta nefret ederdim senden.En başına dönüyorum şimdi.İlk tanıştığımız zamanlar.Üzerine su sıçrattığım gün.Altında kısa bir kot şortun vardı.Şimdi ki aklım olsa o zamanlar olsam sevgilin olsam yırtıp atardım üstünden.Gerçi o zamanlar sevgili olunmayacak bir adamdım ya her neyse.10 Eylül 2016 PAZARTESİ bu gün.İçimden ne geldiyse yazıyorum bu boş beyaz sayfalara.Hadi sevgilim...Kaldığımız yerden devam edelim.Hatırlıyorsam Haziran aylarının başlarıydı daha.Önemli yetişmem gereken bi toplantım vardı o gün.Arabayı hızlı sürüyordum doğru.Geç kalmıştım çünkü.O anki stresle sinirim hatsafaya ulaşmıştı.Annemin daha taze ölümünün kalıntılarını üzerimde taşıyordum o zamanlar.Sonra babamın evlenme kararı alışı.Ve işte sen.Bağırışını bile duymuştum arabadan.Durdurdum hemen.Aslında bir şeyin var mı diye inmiştim ama sadece o güzel bacaklarının kirlendiğini görünce daha da sinirlendim bunun için mi bu kadar ortalığı ayağa kaldırdın diye.O zamanlar benim için hiç bir şeydin sen.Hiç acımadan kolunu tuttum bağırdım çağırdım doğru.Ama iyi ki tanışmışız iyi ki tanımışım seni iyi ki girmişim senin hayatına.En büyük aşklar kavgayla başlar diye bi söz vardır hani.İşte biz kavga ederek tanışmıştık seninle.Derin bir nefes alıp  yorulmadan devam ediyorum yazmaya.İkinci gün babamın beni annenle tanıştırmaya götüreceği sırada başta gitmek istememiştim.Hala daha babama sinirliydim o zamanlar.Sizin eve yani buraya geldiğimde bizim evden farkının olmadığını gördüm.O an düşündüm ki babam daha kokoş birisini bulmuştu.Ama öyle çıkmadı.Annen son derece de hanım ve kibar birisi çıkmıştı.Ama yine de bozmadım sertliğimi.Her zamankı halimdi işte bilirsin.Ama annen,adını dahi anmak istemediğim Rüzgar piçiyle seni evlendirmek isteyince o zaman soğumuştum ondan.İlk aşağı indiğinde şaşırmıştım üzerine çamurlu su fırlattığım kız sen çıkınca.Tesadüfünde böylesiydi yani.Mavi gözlerin uyku mahrumuydu biraz.Bacaklarını ve beyaz tenini gördüğüm anda baştan aşağı süzmüştüm seni.Hiç benzemiyordun altıma aldığım kızlara.Hepsinden çok daha farklıydın.Saftın  adın gibi mavi ve derindin.Tıpkı gözlerin gibi....Günler geçtikçe çıkmadın aklımdan.Allahım bu nasıl bi kız böyle dedim durdum hep.Tam işime vereceğim kendimi fırtlattım dosyaları.Dedim ki ''Seni düşündükçe beynim gidiyor ! Başlarım işine!'' evet bunu gerçekten söylemiştim odamda bağırarak.Seni aklımdan çıkarmak unutmak o kadar çok istedim ki olmamıştı bi türlü.Bedenini fiziğini güzelliğini aklıma getirdikçe hem yanıyordum hem de kopamıyordum senden.Ne zaman bir erkek görsem yanında Ulaş gibi Rüzgar gibi.Sıkıyordum hem yumruğumu hem dişlerimi.''Hayır'' diyorum sonra kendi kendime ''Bu kız sadece bana dokunabilmeli''  sonra ilerliyor bölümler.Her yaptığımız anıları hatırlıyorum.Benim evimde kaldığın zamanlar.Hiç akıldan çıkmayan zamanlar...Sonra yazar biraz daha ilerletiyor bölümleri.Seninle başrol oynuyoruz.Bir bakmışım ki artık iyice kopamıyorum senden.Aşık olmuşum sana.Bana öğretmişsin meğersem bu hissi.Öğretmenim olmuşsun.Elimi koyduğum an özeline sevdiğim kadınsı seslerinden birisi çıkıyor dudaklarından.Tamam artık abi iyice aşık olmuşsun sen buna diyor sonra içimdeki ses.Harbi aşık olmuşum lan.Tenine özeline.Bana ait olan benim olan tek yerine dokunmaya devam ediyorum sonra.Her dudaklarını kemirişinde daha da deli ediyordun beni.Hala daha öyle.Ne zaman utansan yanakların kızarsa dudaklarını dişlersin sen.Sonra bi bakmışız ki artık tamamen bir bütünüz.Ah o sesler...İyiki de evime götürmüşüm seni.Zaten o gece fazlasıyla güzeldin.Kafama şart koymuştum bu gece alacağım onu diye.Hepsinden daha güzeldi bu.Daha zevkli daha şehvetliydi.Bana asıl olan neyi öğrettin biliyor musun? Gerçekten aşık olduğun birisiyle sevişmek daha da güzelmiş.O gece birlikte olduğumuz gece.Hiç bir kadınla bundan sonra tek geceliğimi bile vermedim.Sen vardın artık bende..SEN SEN SEN...sonra bir bakmışım ki evlenme teklifi ediyorum sana.O maviş gözlerin dolduğu an siliveriyorsun.Her haraketinde dönüyordu başım.Anladım sen bana zararsın.Hadi son satırlarım bunlar.Daha yazsam hayatımda ikinci kez ağlayacaktım belkide.Birincisinde annemde ağlamıştım çünkü.Unutma sevgilim.Sen kendini en özel hissetmesi gereken kadınsın.Sen ateist bir insanı Allah aşkıyla donatırsın.Sen elinin değdiği heryere dua okunansın.Sen kadın,sen iyi ki hayatımda varsın..

Cümlelerimi burada noktalarken siyah deri defterin arasına kalemi bırakıp kapattım defteri.


"Poyraz.Sevgilim benim çok uykum geldi..." diye sitem edip dudaklarını büzen Denizime gülerek bakarken ayağa kalktım."Benim de çok uykum geldi ama ilk önce sevişmemiz gerek hayatım." Onu sinir etmeye bayılıyordum çok.Ya da ne bileyim utandırmayı.

"Offf" diye söylenip Kollarını belime dolayıp sarıldığında direkt kucağıma aldım.Anladım ki  dermanı yoktu mavi gözümün.

"Deniz güzelim sen ne zaman hamile kalcan ya...Valla olmadı galiba bi daha deneyelim biz."

"Hoyorrr...." esnediği anda sesi abuksabuk çıkarken dudaklarına bakıp gülümsedim.Esnerken bile bi insan tatlı olabilir miydi? Daha fazla üsteleyemeyeceğimi anladığımda üstünden kalkıp yerine yorganı alarak üzerimize örttüm.Onu kendime çekip sıkıca sarılırken üşümesin diye örttüm sırtını.Onun kokusuyla onun yanımda var olduğunu bilerek uyumak beni sabaha daha zinde uyandırıyordu.

Seni seviyorum Deniz gözlü hatunum..

************************

Denizden devam...

"Kalk artık Deniz..." Poyraz'ın kulağıma gelen kalın erkeksi sesiyle birkez daha oflarken sıcak yorganı bırakıp gitmek istememiştim. ''Poyraz bebeğim birazcık daha uyusam??'' tabiki de bu imkansızdı.Sabahın daha 7siydi ve Kuzey hocadan önce hastane olmazsam bilin ki canıma okuyacaktı.''Bebeğim diyen ağzını...Neyse hadi ben geç kalıyorum işe''

Doğru.

Yavaşça sırtımı kaldırıp ayaklarımı sarkıttım hemen yataktan. Güzelim yorganı iterek ayağa kalktım ve gözümü elimle ovuşturarak kendi odama geçtim.

Banyoda rutin işlerimi hallederek saçlarımı belli bir şekle soktum ve dolabımın karşısına geçtim.

Siyah kotumu ardından gri uzun kollumu çıkartarak üzerime giydim.Siyah converslerimi ayağıma geçirip ardından siyah çantamı da omzumdan geçirerek gözlüğümü tepeme yerleştirip aşağı hızlı adımlarla indim.

Masada annem ve Yekta amcaya bakıp gülümserken anahtarımı alıp cebime sıkıştırdım.Bu arada Poyraz'da giyinmiş ayakta atıştırıyordu. "Size afiyet olsun ben çıkıyorum geç kaldım" deyip kapıyı açmıştım ki Poyraz'ın "Gel buraya!" Diye arkamdan bağırdığını duydum.Gözlerimi devirip kapıyı tekrardan kapatarak sofraya ilerledim.

"Seni aç aç hastaneye göndereceğimi sanıyorsan yanılıyorsun sevgilim aç ağzını."

Hızlı hızlı konuşupta bende anlamasam bi şey ağzıma doğru tuttuğu ballı simiti elinden kapıp çiğnemeye başladım.

Ah Poyraz sen olmasaydın ne yapardım ben.

**************************

"Gökhan ailemle konuştu"

2 saatir ağzından kelime alamadığım Simgeye bakıp sonunda dermiş gibi başımı sallayıp arkama yaslandım.Sabahtan beridir bana 'sana anlatacaklarım var' değip dururken soluğu yine kafeteryada almıştık.Hatta Kuzey hoca da tam çaprazımda oturmuş doktor arkadaşlarıyla birlikte kahvesini içiyordu.

"Eee bi tatsızlık çıkmadı inşallah" alaycı gülümsememe sadece kolumu çimdirerek kısa bir etrafına bakış attı.

"Aslında biraz burda Poyraz eniştemin yardımı da oldu"

"Oha Poyraz'da mı yardım etti!?" Dedim şaşkınlıkla.Bildiğim kadarıyla Poyraz bu olaylardan bi haberdi.

"Yani sayılır.Babama Yekta Bulutdan ve Poyraz'ın arkadaşı Gökhan olduğunu söyledim.Sırf zengin diye Babam Gökhan'ı oğlu benimsedi.Hamileliğe de bir  kaç kere burun kıvırsada ikna ettik çok şükür.Bu da bi gelişme" deyince Ağzım açık kalmıştı.Yani tabi bu da bi gelişmeydi ama babası Sırf zengin diye Gökhan'ı Kabul etmesi....Tamam susuyorum.

Derin bir nefes alıp etrafıma bakındığımda Kuzey Hocanın bakışlarıyla karşılaşmıştım.Debinden beridir bana baktığının farkındaydım ama bu bakışlarının anlamlarını pek fazla tahmin edemiyordum.Gözlerini benden ayırmadan bardağından bir yudum alırken gözlerimi tedirgince kaçırıp Simgeye baktım.O da benim baktığım yere hafifçe baktıktan sonra gözlerini büyültüp bana doğru yaklaştı.

"Kızım yok artık evlencen sen Kuzey hocaya bakmak da ne demek?"

Bu kızdan gerçekten hiç bir şey kaçmıyordu.Yok artık yuh diyecektim neredeyse ama tutmuştum kendimi.Benim tanıdığım her insan Fesat olmak zorunda mıydı sanki?

"Ne diyosun sen ya!? Ağzını topla.O bana bakarken bakışlarımız- Üfff Simge sana laf anlatamayacağım" kaşlarımı çatıp boşalan bardağımı aldığım gibi ayağa kalktım.Simgeyi bazen bu laflarına karşın boğmak istiyordum.Ya ben bi kerem Rüzgardan sonra Poyraz'a bunu ona yapar mıydım? Rüzgar baştan beridir hataydı zaten.Onun için ayrı bi düşüncesizlik yapmıştım.Ama bu Hocanın da başıma bela olacağını hiç zannetmiyordum.Yani gözü kaymıştır ya da dalmıştır.

"DENİZ!!!!" Birden yeri bile titreten sesle arkama hızla dönerken Simge'nin yere çöktüğünü ve başına bir kaç kişi toplanmasıyla birlikte hızla onun yanına koşturdum.Bir kaç hemşireyi itip bende onun gibi çömelip kolunu tuttum ve kaldırarak sandalyeye yavaşca oturttum.Sanırım bebek yüzünden bu haldeydi.Son günlerden beridir baya yıpranmıştı zaten.

Birden yanımda Kuzey hoca beliriverdiğinde elindeki bir bardak suyu Simgeye uzattı.Benim de zaten elim ayağım titriyordu.Konuşacak dilim de yoktu sanki.Sadece Simge'nin buz kesmiş elini tutmakla yetiniyordum.

Simge boşta kalan elini karnına sarıp dudaklarını titretirken Kuzey hocanın soğuk sesini duymuştum."Nesi var?"

Ah bi konuşabilsem hoca!

"Şş- şey o..hamile."

"T-tamam sen onu boş bir odaya götür.İyi olana kadar yanında kal tamam mı?" Hafifçe omzuma dokunduğunda başımı sallayıp Simgeyi yavaşca ayağa kaldırdım.Ardından Kuzey hoca tüm gücüyle bağırarak "TAMAM HERKEZ DAĞILSIN YOK BİR ŞEY!" Dedi.

Etraf dağılırken biz yavaş yavaş uzaklaşma başlamıştık.Simgeyi zorlu bir dönem beklediği kesindi ama kendini bu kadar koyuvermemesi gerekti.Yakında muhakkak bende hamile kalabilirdim ve büyük konuşmamak gerek en azından.

Simgeyi boş bir hasta odasına sokarken kapıyı kapattığım gibi koluna yeniden girdim.Hala daha eğik bir şekilde karnını tutup ağzından acıdığına dair bir kaç inilti duyuyordum.

"Gel canım yat şöyle" diye talimat vererek yatağa yatırdım onu.Gözünden bir damla yaş aktığını gördüğüm an baş ucuna oturarak elini tuttum."Ne zaman bitecek bu eziyet Deniz...Bıktım." Cümleleri bile içimi sızlatır mıydı hep.Göz yaşlarını silip "Şşşş..." dedim hemen.Hala daha büyük nefesler alıp veriyordu."Tamam sakin ol.Geçicek.Bebeğini de gayet sağlıklı bir şekilde dünyaya getireceksin.Ben daha neler alıcam ona.Oyuncaklar kıyafetler.Hele bi doğsun.Bu süreç içersinde böyle şeyler yaşaman çok doğal hayatım.Sıkma canını."

En azından onu motive eden cümleler kullandığım zaman mutlu oluyordu.Hafifçe yüzü güldüğünde derin bir nefes aldım ve yanağını okşadım.Ne yalan söyleyeyim ona ağlamak yakışmıyordu.

******************

"Simge bak gerçekten iyisin dimi? Yani Allah korusun kaza falan yeni bi sancı girmesin.Ben kullansaydım arabayı"

"Tatlım gerek yok.İyiyim biraz daha.
Böyle ani sancılarım bazen tutuyor.Sen merak etme beni."

"Tamam" dedim omuzlarımı düşürerek.Artık çıkış saati gelmişti ve bende Poyraz'ın Beni almasını bekleyecektim.

Simge elinde anahtarıyla birlikte bana birden sıkıca sarılırken karşılık vererek bende doladım kollarımı sırtına."Yanımda olduğun için teşekkür ederim.Seni seviyorum" deyip yanağıma sulu bir öpücük kondurarak "Hoşçakal" dedi.Gülümseyip arkasından hafifçe el salladım."Dikkatli git."

Odaya büyük bir yorgunlukla kendimi atarak Ortalığı toparladım.Kuzey Hoca yine odasında yoktu ve bu sefer çıktı mi çıkmadı mı bilmiyorum.Bu gün fazlaca şey yaşamıştım.Tek dilediğim Poyraz'ın huzurlu kollarına kendimi atmaktı.Siyah deri çantamı omzuma takarken ev anahtarlarımı ve bir kaç ince dosyalarımı elime tutuşturup odadan çıktım.Bu katta sadece nöbetçi doktorlar ve benim gibi öğrenciler vardı.Ve bir kaç hasta.Asansörün çağır düğmesine basarken kolumdaki saate baktım.Neredeyse dokuz olmuştu.Bu sefer diğer güne nazaran geç kalmıştım.

Asansörden inerken hızlı adımlarımla çıkışa yöneldim.Tam karışma baktığımda hayal ettiğim gibi Poyraz koyu takım elbisesiyle birlikte arabaya dayanmış sakince sigarasını içiyordu.Bu karizmatik haline bir kez daha iç geçirdim.Heryerinden karizma akıyordu bu adamın.

Kolumdan birisi aniden tuttuğunda arkama döndüm.Kuzey hocaydı.Gitmişti diye umuyordum ama buradaymış meğersem.

"Evet hocam?"

"Şey ben arkadaşını soracaktım.Nasıl?"

"Haa o iyi.Eve gitti erkenden.Dinlenmesi gerek biraz."

"Peki.Geçmiş olsun dileklerimi ilet"

Başımı sallayıp gülümsedim."Peki hocam iletirim.İyi akşamlar."

Derin bir nefes alarak Poyraz'a doğru ilerlemeye devam ettim.Ama bu sefer yüz hatları gerilmişti.Gözlerini kısmıştı.Sigaranın izmaritini de sertçe yere atmıştı.İşte başlıyoruz.

"Kim lan o piç?!!"

*****************************

Diğer Bölüme geçmeden önce birkaç bir şey söylemek istiyorum.Okumayan okumasın zorlamıyorum.

Yalnız bi durum var ki gereksiz gereksiz yorumlar yapanlar beni gerçekten hem sinirlendiriyor hem de üzüyor.Bir kaç örnek verecek olursak.İsim vermiyorum.Kuzey Hocayı olaylara nasıl dahil etmeyi düşünüyorsun gibisinden bir saçma yorum yapan olmuş.Ortada herhangi bi olay görmüyorum ben.Ayrıca ortada olay bile olsa dahil etmeyi  düşünmüyorum.Çünkü o zaten Denizin hocası.Ne ilgisi olabilir ki?

Bir başka yorum daha.Ulaş kız ismi mi yoksa erkek ismi mi? Bunu diyen şahıs.Lütfen okumaya devam et kardeşim ne diyeyim?  Yani o kadar bölümün başlarına medya koydum.Hiç mi bakmıyorsunuz? Fotoğraflara da eleştiri eden oldu.Yavrum çıkın şuraya da en iyisini de bi de siz yapın bakalım.

Bakın arkadaşlar ben burda kimseyi okuyun diye zorlamıyorum.Hikayeme oy veren güzel ve iyi niyetli okuyucularıma buradan bol bol öpücüklerimi yolluyorum.Her bölüm başı her ne olursa olsun sizi sevdiğimi belirtiyorum.Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.Okumadan anlamadan lütfen yorum yapmayın.Tamam kötü yorumlara her zaman açığım ama bi yere kadar yani.Sabrım taştı lütfen.Kullandığınız kelimelere lütfen dikkat edin.Hiç.kimseyi burda zorla tutmuyorum ben.Komik yorumlar yapanlarda oluyor onlara da gülüp geçiyorum zaten.Yani lütfen biraz da emeğe saygı diyorum.Burada size yaranabilmek için çaba sarf ediyorum gayret ediyorum.Üstüme büyük bir sorumluluk aldım ve 400 bin okuyucumu kaybetmemek için elinden geleni yapıyorum.Sizde bana destek çıkın bana yardım edin.Her zaman sizi sevdiğimi aklınızdan çıkarmayın.

Her neyse yeni bölümde görüşmek üzere...

İnstagram- Uvey_Abim

Continue Reading

You'll Also Like

Lacrimosa By İpek Oktay

General Fiction

2.2K 1K 9
"Karanfiller" dedi Lavin buz grisi gözlerinin içinden. Bense eski tanıdık o hikayeyi perde arkasında okurken konuştum. "Karanfillerin hikayesini bili...
İLKİM By ✴

Teen Fiction

166K 5.6K 49
Kaybedecek hiçbir şeyleri olmayana kadar yenildiler, birbirlerine yenik düşene kadar kaybettiler. Bu his o kadar tarifsizdi ki, onlara kalan son şey...
882 104 6
"Sence bana aşık olman ve mantığını çiğnemen ne kadar doğru bir karar, Beste? Bizden asla biz olmaz ki... Belki birbirimize uygun değildik, belki ma...
206K 13.6K 57
Hayır olamaz kesinlikle olamaz 'o burada' derken gözlerimi kapattım ve balkonun demirlerine sıkı sıkı tutundum. Dönmeyecektim bu nedenle kendimi kor...