Üvey Abim (Tamamlandı)

_Valerian_

19.1M 604K 119K

Adam güçlü esen bir Poyrazdı.Kız ise kendi sularında boğulan mavi bir Denizdi.Adam çok acımasız ve kendini dü... Еще

ÜA-TANITIM
ÜA1-
ÜA2-
ÜA3-
ÜA4-
ÜA5-
ÜA6-
ÜA7-
ÜA8
ÜA9-
ÜA10-
ÜA11-
ÜA12-
ÜA13-
ÜA-14
ÜA15-
ÜA16-
ÜA17-
ÜA-18
ÜA-19
ÜA20-
ÜA21-
ÜA22-
ÜA23-
ÜA24-
ÜA25-
ÜA26-
ÜA27-
ÜA28-
ÜA29-
ÜA30-
ÜA31-
ÜA32-
ÜA33-
ÜA34-
ÜA35-
ÜA36-
ÜA37-
ÜA38-
ÜA39-
ÜA40-
ÜA41-
ÜA42-
ÜA43-
ÜA44-
ÜA45-
ÜA46-
ÜA47-
ÜA48-
ÜA49-
ÜA50-
ÜA51-
ÜA52 +18
ÜA53-
ÜA54-
ÜA55-
ÜA57-
ÜA58-
ÜA59-
ÜA60-
ÜA61-
ÜA62-
ÜA63-
ÜA64-
ÜA65-
ÜA66-
ÜA67-
ÜA68-
ÜA69-
ÜA70-
Şirinelerim Bi bakın Önemli!!
ÜA71-
ÜA72-
FİNAL.
1.
2
3.
4.
Kesit.
5
6
Son

ÜA56-

150K 5.1K 807
_Valerian_

(Deniz 👆👆👆)


Kalbimin en büyük rıhtımları baş gösterirken dilim tutulmuş bedenim uyuşmuş Bacaklarım yere çöküp çökmemek arası gidip gelmeye başlamıştı.

Gözlerimden akan mutluluk yaşlarımı elimin tersiyle silerken başımı salladım."Evet.." başka diyecek bir şey bulamıyordum hala daha şok anımı yaşıyordum.

Ayağa kalkıp tek taş yüzüğü ince parmağımın arasından geçirirken dudaklarıma kapandığı an bi alkış sesi yükselmişti.

Kim oldukları umrumda değildi.Ben şu an da Poyraz'ın dudaklarında can vermek üzereydim.İnanılır gibi değildi bu olanlar.Ne yapsam ne söylesem boştu.Tek bir kelime vardı beni ikna eden o da 'Ben Poyraz Bulut'un eşiydim.' başka türlü bi anlatımı yoktu bunun.

Dudaklarımı bıraktığı an bana sıkıca sarılırken kollarımı beline dolayıp başımı boynuna gömdüm.Şu an dünyanın en mutlu prenseslerinden birtanesiydim belkide.İşin bu ileri boyutuna geleceğini hiç tahmin etmiyordum.Poyraz'ı şimdi daha iyi anlıyordum.Böyle bir süpriz nasıl söylenebilirdi ki?

Birbirimizden ayrılıp salakça sırıtırken gözlerim Poyraz'ın hemen arkasında duran Gökhan,Simge,Semih ve Esinlere baktığımda gülerek onlara doğru ilerledim.Simge hemen Kollarını açtığında dayanamayıp sarıldım ona.Gökhanlara da Poyraz haber vermiş olmalıydı.Ya da Semihle Gökhan Poyraz'ın bana baştan evlenme teklifi edeceğini biliyorlardı.Biz Simgeyle sıkıca birbirimize sarılırken sırtıma dolanan iki çift kol da bunun Esin olduğunu öne sürüyordu.Poyraz'ın birden "Toparlayın şuraları" diye talimat verdiğini duydum.Ardından Semih'in "Koş Gök.Balıklar bize kaldı" dediğini de.

Balıklarımı hiç kimseye Kaptırmam!!

Kızlardan ayrılıp huysuzca ellerimi belime koyup Semih'e baktım. "O balıkları biz tutmak için çok emek verdik.Onların yarısı bizim Semih!"

Size daha önceden en sevdiğim yemeğin balık olduğunu söylediysem iş bitmiştir.Zaten en çok Poyraz'ın emekleri vardı onda.

"Gel buraya" diyerek beni yanına çekiştirdi Poyraz.Bu söylediğim şey onun hoşuna gitmemiş gibiydi.Ama Haklıydım.Balık konusunda hassasım arkadaşlar lütfen.

Kulağıma doğru yaklaştığında Simgelerden uzaklaşmaya başlamıştık.Elini omzuma atıp Kulağımı dişleri arasına alarak ısırdı.

"Ah!! Hayvan herif Napıyosun!"

"Ah mı!? Abi yaramazlıklarınızı eve saklayın lütfen" evet bu ses tabiki de Semih'e aitti.Arkama dönüp sinirle adını bağırınca "Dur yenge kurtarıcam  seni dayan geliyorum" diye karşılık verdi o da.

Ne kadar da fesat bir Semih...

"Lan Semih gelirsen var ya domaltır sikerim seni!"

"Oha!" Dedim gözlerimi büyülterek.Bana bakınca başını iki yana salladı."Hiç oha deme yemin ederim ki bunu yaparım"

Yanaklarımın kızaracağı sırada kendimi toparlayıp Poyraz'ın omzuna sert bir şaplak atıp "Hala Sapıksın Poyraz ya hala!!!" Diye bağırdım.

"BENCEDE!!!" diye bağıran Semih'e en ağır şekilde gözlerimi devirip "Kapa çeneni!!" Diye bir kez daha bağırdım.Sanırım çıldırmak üzereydim birisi burdan birisi öte yandan.Başım şişmişti yemin ediyorum.

Poyraz'ı beklemeden ilerlemeye başladım.Artık eve mi gidecektim yoksa başımı dinlemek için banklardan birine mi oturacaktım bilmiyorum.

"Gemi karaya vurmuşsa,Deniz son sözün
söylemiştir!" Diye arkamdan arsızca bağırdığında yüzümü buruşturdum.

Şimdi arkamı dönsem mi dönmesem mi? Dönersem büyük bi ihtimal Poyraz'ın pic sırıtışını görecektim.Ama bi şekilde görmeye değerdi.Nedenini hiç  sormayın güzel güldüğünü sizde biliyorsunuz.

Omuzlarımı düşürdüm ve arkama döndüm.Tam tahmin ettiğim gibi...Gülüyordu...

"Sana gülemeyi yasaklıyorum Poyraz." baş parmağımı tehdit edercesine sallayarak ona yaklaştım.Beni daha da delirterek ellerini cebine yerleştirip karizmatik bir şekilde dudaklarını araladı."Kızım mal mısın bu zamana kadar senden başka kimseye gülmedim ben."

İçimdeki pamuk Deniz birden yumuşarken "yaa Salak"demeden edememiştim Poyraz'a karşın.Eh benim adamım da böyleydi.Bi ağlatır bir sevindirirdi.Bu da demek oluyor ki DENGESİZ HERİF.! Tamam sayılarca hatta milyonlarca bu tabiri kullanmış olabilirim ama yine de ona bu zamanlar da lazım olacak tek sözcük buydu.

*****************

Arabayı nihayet park ettiğinde sersemce kemerimi çıkarıp arabadan indim.Artık iyice gözlerimden uyku akar olmuştu.Yarın bir de ilk stajıma başlayacaktım ve umarım şansım yaver giderdi.Simgeyle aynı bölümde olmak için günlerdir etmediğim dualar kalmamıştı.

Poyraz'ın koluna yapışarak yan yana eve doğru ilerlemeye başladık..Arada sırada yüzüğe bakıp duruyordum bu adam yine harikalar yaratmıştı.

"Yarın gerçek nişan yüzüklerini alırız tamam mı? Daha bende takmadım."

"Tamam olur." Deyip kolunu alarak omzuma attım.Eh bi de bu şekil yürüyelim...

"Bak ben baştan söyleyeyim.Benim kitabımda kadına el kalkmak olmaz.Eger sana bir tiske vuracak olurlarsa ben onlara 10 tiskeyle gelirim.Ondan sonra sen benimsen benliğini bilcen.Yanında erkek dahi görürsem Deniz var ya... Seninle Eşşek sudan gelinceye kadar sevişirim. Tamam mı akıl küpüm?"

Eşşek sudan gelinceye kadar sevişmek mi!?

"Burda benimle sevişmek yerine adamı dövmeyi niye tercih etmedin?"

"Ellerime yazık.Oysa ben ellerimi sende kullanmak istediğimi düşündüm."

Karnına dirseğimi geçireceğim sırada vazgeçtim ve ona daha sıkı sarıldım.Bu arada hala daha eve varamamıştık ve donmak üzereydim.Birden bu soğuklar ne ara bastırmıştı anlamıyorum oysaki daha eylül ayının son günlerindeydik.

Bende bir nebze olsun Poyraz'ın koynunda ısınmaya çalışıyordum.Çaresiz bir yavru ceylan gibi...

Eve geldiğimizde direkt montumu çıkarıp astım ve doğruca odama çıkarak üzerimi çıkarttım.Kendimi bir solukla suyun altına bulurken saçlarımı bir kaç kere köpürtüp bedenimi ovdum ve çıktım.Hemen son hazırlıklarımı odamda hallettikten sonra çilek desenli pijamalarımı giyip Saçlarımı kurutarak tepeye topuz yaptım.

Çileği çocukluğumdan beridir çok severdim nedense.Kırmızılığı,şekli, tadı...Beni adeta büyülerdi.Sevdiğimden beridir pijamalarımda dahil bütün kozmetik ürünlerim çilek aromalıydı.

Dişlerimi fırçalayıp ağzımı sildikten sonra yüzüğümü geri parmağıma yerleştirdim.Lavaboya düşürürüm diye çok korkuyordum.Üzerindeki taş biraz fazla büyüktü ve.. neredeyse ödüm kopuyordu kaybedeceğim diye.

Odamın ışığını kapatıp Poyraz'ın odasına girerken o da yatmış düz bir şekilde tavanı seyrediyordu.Beni görünce Kollarını açıp "gel bakalım çileğimm" dediğinde gülümseyip yanına yani koluna yatarak yorganı üzerimize çektim."Ohh mis gibi olmuşsun Deniz.. Yumuşak ayım benim."

Bana ayı mi dedi az önce o!?

Amaaan....Ne güzel diyor işte görmüyor musunuz? Bunu Poyraz'ın ağzından normalde almak çok zordur ama bu gün iyi günündeydi.Birbirimize sıkıca kenetlenip sarılırken sesli bir şekilde dudaklarımı öpüp ayırdı.Devamını istercesine dudaklarımı yine onunkilere yaklaştırıp ardı ardına bir kaç kere öptüm.

Bağımlılık yaptı abi durduramıyorum kendimi.

"Uslu dur ve Uyu Deniz."

Kıkırdayarak gözlerimi kapadım.Bu günlük bu kadar yeterliydi sanırım.Yarın ilk defa Poyrazsız bir gün geçirecektim.

**********************

"Ayy Deniz...E çok güzel bu." Elimi annemin elinin üzerinden çekip Poyraz'a bakarak gülümsedim.Yekta amca da aynı şekilde söze girip "Çaktırmadan yüzüğü Poyraz'a veren bendim" dedi ve çayını Gülerek yudumladı. "Hayırlısı neyse o olsun.Bize laf düşmez" dedi annem ve derin bir iç geçirdi."Bunu babana nasıl söyleyeceksin?" gözlerimi hemen anneme çevirdim.Doğru ya.Ben bunu hiç düşünmemiştim.Babam kesinlikle 'üvey abiyle sevgili mi olunur hiç!?' gibisinden bir tepki mutlaka  verecektir.Çatalımı tabağıma bırakıp arkama yaslandım.Gerildiğimi fark eden Poyraz "Ben hallederim" deyince direkt "Nasıl halledebilirsin ki?" Diye net bir soru sordum.Nasıl bu zamana kadar babamı hesaba katmamıştım ki ben!? Ah gerizekali kafam...

"Tamam çocuklar sakin olun.Öldürecek değil ya sizi."

Ah çok komik Yekta amca evet.

İc  sesime katılarak başımı iki yana salladım.Bir şekilde açıklayacaktım artık ona başka çarem yoktu.

''Hadi bitirdiysen gidelim'' dediğinde Poyraz,başımı sallayıp ağzımı sildim ve ağaya kalktım.Annem ve Yekta amcayı öptükten sonra montumu üzerime giyerek Poyraz'ın bana uzattığı eli sıkıca tuttum.Çantamı da omzumla buluşturduktan sonra dışarıya çıkarak arabaya doğru ilerledik.

*****

''Her şeyin tamam dimi bi eksiğin yok'' Poyraz'ın cümlesine sadece başımı  sallayıp kemerimi çıkarttım.Çantamı evden çıkmadan önce kontrol etmiştim.Evraklarım ve kişisel bilgilerimin hepsi yerli yerinde çantamın içinde duruyordu.

Ona doğru eğilip dudaklarına masum bir öpücük bıraktıktan sonra ''Görüşürüz'' dedim.O da aynı şekilde başını sallayıp ''Görüşürüz kendine dikkat et'' dedi.Kapıyı açıp çıktıktan sonra hastaneye doğru ilerlemeye başladım.Hemen girişte avuçlarını nefesiyle ısıtan bir adet Simgeyle karşılaştığımda,gülümseyip yanına doğru ilerledim.Beni gördüğü anda ellerini indirirken derin bir nefes aldığını gördüm ve yanıma doğru gelmeye başladığını da.Koluma girip ''Günaydın'' dediğinde gülümseyip aynı şekilde karşılık verdim.Sabah Poyraz tarafından çok erken kaldırılmıştım ve neredeyse hala daha uyku mahrumuydum.Yine zar zor Poyraz tarafından giydirilmiştim ve saçlarımı yapacak kadar ayrı bi zamanım yoktu.Hemen tepeye salaş bir şekilde toplayıvermiştim.

''Ulaş yok mu? o nerede?'' gözlerim onu aracasına etrafına baktı.

''Malesef onun tayini başka bir kuruma çıkmış.Bu senelik sadece sen ve ben varız güzelim'' göz kırpıp yanağıma dudaklarını bastırdı.Herkeze Simge gibi bi arkadaş mutlaka lazımdı bence.Sabah sabah eski günlerde ki gibi yine neşe kaynağım olmuştu.Eski günlerdeki gibi dediğime bakmayın.Ulaş olmazsa muhakkak bir şeyler eksik kalırdı.

*************

Simgeyi bırakıp hastane şefin odasına vardım.Öyle heyecanlıydım ki artık kalbim durmak üzereydi.Şef ciddi bir şekilde ona uzattığım evrakları aldı.Bir kaç sayfa çevirirken ben gözlerimi sürekli odada gezdiriyordum.Sakin ol Deniz sakin...Öldürmüyorlar seni..

''Dokuz Eylül Üniversitesi tıp fakültesi..534  puan.Oldukça iyi'' şefin sesine içtenlikle gülümseyip ''Evet hocam'' dedim.Kağıdı sakin bir şekilde masasına bırakıp arkasına yaslandı.''Senin gibi doktor adayları hastanemizde gelişmesi ne büyük onur.Hoşgeldin.Umarım güzel ve başarıyla geçirebileceğimiz harika bir sene olur'' başımı sallayıp ''Umarım'' derken kapı arsızca ya da hödükçe mi demeliyim bilmiyorum ardına kadar açılmış,sonra sert bir şekilde geriye kapatılmıştı.Arkama döndüğümde son derece de uzun boylu ve yakışıklı bir doktorla karşılaşınca bana bakmadan sinirli bir şekilde masanın yanlarındaki koltuklardan birine oturdu.Üzerinde o doktorların giydiği turkuaz yeşili giysilerden vardı.

''Bu gün şansım ne kadar da yaver gidiyor Şef gördün mü!! Bana gelecek öğrencim sırf benden korkuyor diye başka tercih yapmış.Çıldırmak üzereyim sanırım''

Şef'in gözleri bir kaç dakika bende oyalandığında dosyayı tekrar eline aldı ve inceledi.Artık şuradan sağsalim çıksam da kurtulsam diye içim içimi yiyordu.

''Hangi konularda ağırlık olarak eğitim almıştın Deniz?'' boğazımı tazeleyip ''Kardiyak fizyoloji ve cerrahlık üzerine şefim'' yüzünde birden güller açtığında koltukta oturan doktorun gözleri de beni bulmuştu.Beni baştan aşağı süzerken şef; ''E harika o zaman..'' ardından doktora bakıp ''Yeni öğrencinle tanış Kuzey.Deniz Soysal..''

*****************

Selam!!

Valla ne diyeceğimi bilemedim.Bu arada Kuzey hocayı merak edenler??

skajajaj Merak etmeyin diğer bölümde fotoğrafını paylaşırım.Bu tıp konuları hakkında hiç bir fikrim yok arkadaşlar tamamen hayal gücüme dayanır ve sallamasyon gibi bi şey.Herneyse umarım yazım yanlışlarım pek fazla yoktur.Çünkü hiç kontrol etmedim.Direkt okuyun işte be.

yorum ve votelarınızı bekliyorum.Sizleri seviyorum ve kocaman öpüyorumm

Продолжить чтение

Вам также понравится

Lacrimosa İpek Oktay

Художественная проза

2.2K 1K 9
"Karanfiller" dedi Lavin buz grisi gözlerinin içinden. Bense eski tanıdık o hikayeyi perde arkasında okurken konuştum. "Karanfillerin hikayesini bili...
Şimdi Ölüm Düşünsün. lolalias

Подростковая литература

158K 8.5K 66
Ben, Simay Kara. Mutlu günlerim hatırlayamadığım kadar geride kaldı. Sevdiğim adam bana evlenme teklifi etti ve ben bunun bilincinde değilim. Uydurdu...
ARAF. Sena

Подростковая литература

24.4K 1.6K 22
Araf ne idi? Cennet ve cehennem arasında kalan tepeydi. Bir tarafında huzur, bir tarafında korku. Belki kaçıştı cennet; belki de kalış ve ben şimdi y...
36.6K 933 33
Sevdiğim ile olmayacak bi gelecek kurdum rüyamda " O 👨 Ben 👩 aşkımızın meyvesi 👶 " Ama bilemedim kara Sevdam olacagını